Uzunnn bir aradan sonra tekrardan birlikteyiiiiiz! En çok yazmak için beklediğim özel bölüm buydu çünküüü Feza ve Emir'in evlilik hayatlarını okumamıştık. O zaammaann haydi bakalım ;)
SONDAKİ YAZIYI OKUYALIM ;)
•
"Ya sen ne tatlısın yaa! Şu yanaklara bak şu yanaklara! Allah'ım insanın gördükçe öpesi geliyor ya."
Günün her zamanki rutini hâline gelen sevgi yumaklığı artık beni bayılacak duruma getirdiğinde Emir'i biraz itiklemiştim.
Koltukta oturuyordu ama kucağına da beni oturtuyor, yanaklarımı mahvediyordu.
"Ya Emir! Uff, acıyor diyorum sana acıyor. Kıpkırmızı oldu, şu yanaklarımın hâline bak! Babaannem böyle sevmedi."
Dudaklarımı büzüp kollarımı göğsümde topladım ve bu sevgi yumağını bozdum.
Nerede o sevgi mıncık şeylerinden hoşlanmayan Feza?
Saçlarımı bozan Emir'e ters bir bakış atıp dağınık bir topuzla tepemden onları topladım.
"Ballı turtam ama biliyorsun sen ne kadar çok hoşlanmıyorsan ki her gün beni öpmeden için rahat etmiyor ben de böyle sarılmayı çok seviyorum."
Arkamdan bana sarıldığında galiba az önce neye kızgın olduğumu da unutmuştum.
Ben de kollarına sarıldığımda gülümsediğini hissetmiştim.
Hayatımın en güzel detayıydı...
Evlendiğimizden beri neredeyse sarılmadan ya da beraber oturup vakit geçirmeden bir günümüz geçmiyordu.
Normalde bundan rahatsız olmam hatta şikayet etmem gerkiyordu ama Emir ile yaptığımız her şey benim için çok güzeldi.
Tabi bazen abartabiliyordu. Az önce yanaklarımı hamur yoğurmaya çalışır gibi sıkması gibi...
"Aşkım?"
"Efendim?"
"Biliyor musun bence artık yaşamayan yanaklarımın intikamını almalıyım."
Başını bana çevirdiğinde saçlarından önüme düşen bir kaç tutam yüzüme çarpmıştı.
Haydi ama benim hain planlarımı gerçekleştirmem lazım! Adil oynamıyorsun Emir bey.
"Hımm. Bana uyar aslında, yanaklarım hizmetinizde Sultanım."
Yanağını bana doğru uzattığında elimle yavaşca yanağını itekleyip kocaman bir gülümsemeyle tiki olduğunu bilmenin verdiği hazla da biraz onu gıdıklamaya başladım.
"Ya gönlümün çiçeği ne yapıyorsun? Ahah, yaa! Kes şu- ay ölümüm bu kadın yüzünden olacak! Kız dur. "
Kıvranmasını izlerken o birden bileklerimi yakalamıştı. Bakışları ise hiç iyi şeyler söylemiyordu.
Allah'ım hayır, ben nasıl bir belaya bulaştım! Nolamaz!
Bileklerimi çekip koşturarak üst kata çıktım ama Emir de arkamdan bana nazaran kaplumbağa hızında gelerek beni daha da strese sokuyordu.
En az Emir kadar huylandığım bir konuyu ona karşı kullanmak pek doğru bir tercih değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benimle Oynama | Texting ✓
SpiritualAkıl Hastası: Aşkına yürüyen sesimi duyuyorsun Akıl Hastası: Gittikçe büyüyen dert oluyorsun Akıl Hastası: Sana söylüyorum farkında mısın ama? Akıl Hastası: Seni seviyorum, ah biliyorsun... Feza: Benimle oynama Feza: Söyledim sana Feza: Şansını zorl...