*ENFER*

765 28 1
                                    

Bundan sonra her Cuma yeni bölüm gelicektir.👾 Keyifli okumalar...

Yarın düğünüm vardı ve ben biraz sonra bekarlığa veda partime gidicektim. Herşeyi Eda organize etmişti.

Hava soğuk olduğu için gece kulübüne gidicektik. Kırmızı saten, askılı, mini bir elbise giymiştim. Neslihan hanımın bana sözde hediye olarak verdiği ucunda inci olan narin kolyeyi takmıştım. Dışı incilerle süslenmiş omuz çantamı almıştım yanıma. Ayakkabı olarak kırmızı stiletto giymiştim. Saçlarımı salık bırakmıştım. Buğulu bir göz makyajı ve toprak tonlarında bir ruj sürmüştüm. Beyaz paltomuda giymiş hazırlanmıştım.

''Peri hadisene! Ağaç olduk burda!''

Bu tabiki Güneşten başka kimse olamazdı.

''Tamam, geliyorum!''

Kapıya doğru ilerleyip odadan çıktım. Kızlar beni salonda bekliyorlardı. Her kız çocuğu büyüyünce straplez, kabarık bir gelinlik giymek isterdi. Yani ben öyle biliyorum.

Her arkadaşım böyle bir gelinlik giymek isterdi. Bense hep itiraz eder büyüyünce babaanneme bakıcağımı söylerdim.

Yarın ise babaannem için evlenicektim. Salona girdiğimde Tuana, Işık, Eylem, Güneş ve Eda bana memnuniyetle bakıyorlardı.

''Peri bu Ateş parçası elbisenin içindeki kişinin sen olduğuna eminmiyiz?''

Kıkırdamama engel olamamıştım.

''Ayy çok güzel olmamışmı ama?''

Eda yanıma gelip bana sarıldı. Bende ona tek kolumla sarılmıştım.

''Ee hadi araç bizi aşağıda bekliyor.''

Tuana'ya şaşkın şaşkın baktım. Bildiğim kadarıyla erkekler meyhaneye gidiceklerdi. O zaman kim bizi aşağıda bekliyordu.

''Eda minibüste ayarlamış.''

''Şöförüde felaket yakışıklı.''

Eda'nın konuşmasıyla hepimiz gülmüştük. Evden çıkıp apartmandan çıktığımızda siyah bir minibüs bizi bekliyordu.

Kapısının önünde şöför kıyafetli, yirmilerinin ortasında, uzun boylu ve kaslı bir adam duruyordu. Eda cilveli bir şekilde adamın koluna girip konuştu.

''Kızlar tanıştırayım. Bu Barış. Kendisi bugün bizim şöförümüz olucak.''

Işık kulağıma doğru fısıldadı.

''Desene Eda'nın bugünkü avı belli oldu.''

Gülmemi zar zor bastırabilmiştim. Barış sürgülü kapıyı açıp elini Eda'ya uzattı. Eda elini tutup ''Mersi.'' demeyide ihmal etmedi. Eda'dan sonra Barış bizede aynı şeyi yaptı.

Araca bindiğimizde led ışıklar vardı. Işıklar mavi, kırmızı ve yeşil şeklinde sırasıyla yanıyorlardı.

''Barışcım hazırladığım şarkı listesini çalarmısın?''

''Tabi Eda hanım.''

Son sese yakın bir sesle Ece Seçkin-Dibine Dibine şarkısı çalmaya başladı. Araç haraket etmeye başladığında Eda bir düğmeye bastı. Düğmeye bastığı yer yavaş yavaş açıldığında 6 kadeh ve 2 viski ortaya çıktı.

''Kulüpten önce ön hazırlık diyelim.''

Hepimiz Eda'ya bakıp kahkaha attık. Eylem kadehlerimizi doldururken Eda ve Güneş bağıra bağıra şarkıya eşlik ediyorlardı.

Ben ve Tuana hariç hepsi çok hızlı içiyorlardı. Biz daha kadehimizde iki yudum almışken onlar ikinci kadehlerinin yarısındalardı. Yaklaşık 15 dakika sonra varmıştık.

Işık şimdiden sarhoş olmuştu. Biz içeri geçerken Eda hala araçta oturuyordu.

''Eda gelmeyi düşünmüyormusun?''

''Siz geçin. Ben birazdan gelirim.''

Gülüp başımı iki yana salladım ve kulübe ilerledim. Belliki Eda şöförle biraz konuşucaktı.

İçeri girdiğimde Işık ve Güneş deliler gibi dans ediyorlardı. Eylem bara gitmuş bize tekila için sipariş veriyordu. Birasını içen Tuana'nın yanına oturup Işık ve Güneş'i izlemeye başladım.

''Evlilik için heyecanlımısın?''

Tuana'nın sorusuyla ona döndüm.

''Bahsettikleri kadar olmasada evet heyecanlıyım.''

''Korkmuyormusun?''

''Korkmam mı gerekiyor?''

''Sonuçta Valentino kötü işler yapıyor.''

''Peki Sertan ne iş yapıyor? O da bu işi yapmıyormu?''

''Yapıyordu. Aymira yani kızımız doğduğundan beri bu işleri bıraktı.''

Yani Valentinoyla bir çocuğumuz olsaydı eğer o da bu işleri bırakırmıydı? Onun gibi siyaha yakın tonda saçları ve masmavi gözleri olan bir bebek hayal ettim.

Hayali bile güzeldi. Işık ve Güneş yanıma gelip beni ayağa kaldırmaya çalıştılar.

''Bugün senin bekarken ki son günün! Hadi kalk dans edelim!''

''Işık hiç halim yok! Ben böyle iyiyim!''

Gözlerini devirip beni daha çok çekmeye başladı.

''Hadi ama Peri! Biz buraya oturmaya değil eģlenmeye geldik!''

Bir Güneş'e bir Işığa bakıp ofladım.

''Tamam ama sadece on dakika!''

Ayağa kalkıp sahneye çıktığımda ritme uyarak dans etmeye başladım. Işık yanımızdan geçen garsonu durdurup tepsiden aldığı tekila dolu üç küçük bardağı bize uzattı. Güneş şarkının çok fazla olan sesinde dolayı bağırarak konuşmaya başladı.

''Üçe kadar sayıcam! Aynı anda fondip yapıcaz!''

Başımı olumlu anlamda salladığımda Işık ''Tamam.'' demişti.

''Bir! İki! Üç!''

Hepimiz aynı anda kafamıza dikmiştik. Benim yüzüm ekşirken onlar kahkaha atıyorlardı. Yaklaşık yarım saat sonra ben ve Güneş yorulup locaya oturmuştuk.

Işık midesinin bulandığını söyleyip lavaboya gitmişti. Eda'nın ne ara geldiğini bilmiyordum ama Eylem'le oturmuş sohbet ediyorlardı. Tuana ise Aymira'nın bakıcısı gittiği için eve dönmek zorunda kalmıştı.

''Peri.''

Adımın geldiği yöne baktığımda onu görmüştüm.

''Valentino, Yağız? Sizin burada ne işiniz var?''

Kızlar ve ben bütün dikkatimizi onlara vermiştik. Niye gelmişlerdi?

Birsonraki bölümde olucaklar...

''Yemek istemiyorum. Sabah sigaram bitti. Sende varmı?''

''Sana o zıkkımı vermiyeceğimi biliyorsun. Şimdi, artık şu yemeği ye.''

''Yemiyeceğim!''

Yerinden kalkıp kapıya doğru ilerledi. Kapının tam dibinde durup bana döndüğünde konuşmaya başladı.

''Babaannen eğer seni görüyor ve duyuyorsa eminim hayal kırıklığına uğramıştır.''

Bölüm sonu...

Evet yakında final gelicek ama birazcık daha var. 🤗 Kitabımı okumanız hoşuma gidiyor ama keşke yıldızada bassanız. İnanın düşük yıldız sayısı görmek beni üzüyor. 🥀 Çünkü kitabımı sevmediğinizi düşünüyorum bu yüzden kitabı yazma hevesim kaçıyor.

Lütfen sevdiğiniz bölümlerde yıldıza basmayı unutmayın. ⭐ Birsonraki bölümde görüşmek üzere. ⛄🎀🪁

❄❄❄❄❄

BENİM OLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin