Okuldan çıktıktan sonra bizim çocukların yanına gitmiş yaralarına pansuman yapıp evlerine bırakmıştık. Jungkook ile eve döndükten sonra Namjoon'u evde bulamamıştık, ne olur ne olmaz diye aradığımızda dışarıda oyalandığını birazdan geleceğini belirtip yüzümüze kapatmıştı telefonu kopek..
Şimdi her ikimizde odamıza çekilmiştik ben tavanı seyre dalmıştım sonra 'napıyorum lan, ben öğrenci adamım kalk ders çalış' diyecekken babaannem aradı, akşam çok değer verdiği bir aileyi yemeğe davet etmiş de torunlarını da yanında istiyormuş. Demiyor misafir bahane ben senin bu abinden sıkıldım az seninle uğraşayım.
Kendime kıyafet ayarlarken saçlarımın çok uzadığını fark etmiş önce kuaföre gidip saçımı halletmiş eve geldiğim gibi bir duştan sonra beyaz gömlek klasik bir pantolon giyip, telefon ve cüzdanımı alıp bizimkilerine bugün gelmem deyip babaannemin evine doğru gittim.
Sıcak ev ile iyice mayışmış babaannemin abim ile ilgili şikayetlerini dinliyordum. Miniğim erken yattığı için şuan aramızda değildi. Kısa bir süre sonra zil çalmış mükemmel soframızın baş kahramanları da aramıza katılmıştı kapıyı evimizden sorumlu Sunhi teyze bakmıştı, bizde sofra başında gelmelerini bekliyorduk.
İçeriye önce oldukça bakımlı bir kadın gelmişti arkasından da uzun yapılı saçları aklaşmış bir adam gelmişti arkalarından da benden bir iki yaş bir oğlan gelmişti hepsiyle selamlaşıp tam oturacakken abimin öksürük ikazı ile ona dönmüş yanındaki ile aynı anda birbirimizi görmemizin şokuyla
"Yok artık!" ikimizde aynı anda demiştik. Herkes bize garip garip bakarken 'senin burada ne işin var adlı bakışlarımı atıyordum'
"Seokjin oğlum sen de otursana"ah evet anlaşıldığı üzere evimde daltonlardan bir tanesi vardı. Cidden ne talihsiz bir başım varmış benim
"Bu güzel sofra için çok teşekkür ederiz Bayan Min, lezzetli görünüyorlar." Babaannem kibar gülümsemesini yollayıp
"Teşekkürler, Sunhi'nin eli oldukça lezzetlidir beğeneceğinize eminim. Haydi başlayalım herkese afiyet olsun." ve yemekler başlandığı gibi Sunhi teyzenin yemeklerini ne kadar özlediğimi farketmiştim.
Yemek faslından sonra iş konuşmak için babaannemin kütüphanesine çekilmişlerdi. Ben de Seokjin ile kaynaşabilmek(!) için yalnız bırakılmıştım.
"Im şey Bayan Min neyin oluyor?" telefonumdan başımı kaldırmadan
"Eşim" yudumladığı kahveyi geri dökmüştü. Salak hemen ardından bacağıma yapışan miniği görmemle bakışlarımı ona yönelttim
"Kucak" uyku sersemliği ile gözlerini ovalarken bir yandan da ellerini açıyordu, onu yarı yolda karşılayıp hemen kucağıma aldım
"Bak bu da çocuğumuz."O ağzı bir karış bana bakarken ben dayanamayıp göz devirmiş
"Gerçekten salaksın" o ise sonunda düşünmeyi akıl etmiş ve somurtmaya başlamıştı
"Ağbii ben seni kocamaan öşledim niye gelmiyorşun aytık eve" yanaklarını kocaman öpüp
"Ben de seni özlüyorum bebeğim." o ise kucağımdan ayrılmadan kollarını kucağında bağlamış Seokjin'e dönmüştü.
Üstünde çilekli pijama takımı vardı ve yeni uyandığı için saçları biraz dağınıktı uyku mahrurluğunu atmış
"Şen çok yakışıklışın" Seokjin'e büyülenmiş gözlerle bakıyordu, onu hemen kendime çevirip
"Fazla bakma abicim, Seokjin abinde bulaşıcı hastalık var" Minki gözlerini kocaman açıp kulağıma fısıldamaya çalışırken sesini Seokjin'de duyuyordu.
"Ya geyçekten mi çook yakışıklıydı yaşık oldu" ben de onu taklit edip
"Ya ya yazık oldu bebeğim Tanrı işte yüze vermiş gerisini de koyu vermiş"
"IQ seviyem 127 benim" ona sen ciddi misin bakışları atarken, merdivenlerden sesler geldiğinde sonunda demiştim. Kim'ler önde ilerleyip Sunhi teyzenin verdikleri paltolarını giymişlerdi
"Ah tatlım umarım Seokjin ile iyi anlaşmışsınızdır." Seokjin'e dönüp bakmış sonra annesine dönüp
"Hiç şüpheniz olmasın efendim." Minki kulağıma yaklaşıp
"Eyer bu abi hastaysa aileside hastadıy Abi! Anne! " kollarını babaanneme uzatmış babaannem bana 'sen yine ne haltlar karıştın bakışları' atıyordu, sonra hala kapı önünde beklediğimizi farkettim ve ailenin bakışlarından rahatsız olup ters ters bakmaya başladım onlarda sonunda vedaşıp evi terketti. Minki'yi kucağıma alıp
"Prensesim ben aciz bir halktanım bana yardım ediin!" oyunculukla bağırmış koşa koşa Minki'nin odasına koşmuştum ve böylelikle Minki oyuncakların üstünde uyuyakalana kadar oyun devam etmişti..
Medya Minki
SİZİ ÇOOK SEVİYORUM KENDİNİZE CİCİ BAKIN🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman Okullar | yoonmin
FanfictionSeokjin koşarak spor salonuna girdiğinde biraz soluklanıp etrafına bakınmış, arkadaşlarını gördüğünde de yanlarına gitmiş ve "Geldiler Jimin, birazdan burada olurlar" Jimin arkadaşını sözlerinden sonra yüzünde hınzır bir gülüş peydah etmişti "Oyu...