"Hyung uyan! Ya hyung Aish hadi amaa.." biri şu velete uyuyan insana karışılmaması gerektiğini söylemeliydi!
"Hyung uyandın biliyorum, bak çok önemli hadi!" Namjoon kahkaha atmıştı
"Yoongi'nin uykusundan daha önemli onun için ne olabilir bu hayatta?" ulan Namjoon aferin beni iyi tanımışsın, genelde gıcık etse de seviyorum bu piçi
"Peki, uykusundan sonra en değerlisi? Ben de öyle düşündüm seçmeler var ben gidiyorum geliyorsanız gelin bezdim ya, bu ne ya" bu çocuk bir ergenlikten çıkamadı hep bir trip, hep bir yükselişler ben çekemem bu salağı böyle ha
Kafamı yavaşça sıradan kaldırmış yanımda bana bakan Namjoon'a döndüm
"Ne saçmalıyor lan bu velet?" yeni uyanmanın verdiği durumla gözlerim kaşınmaya başlamıştı
"Anladığım kadarıyla basketbol seçmeleri başlamış ve o da seçmelere katılmaya gitti" kaşlarımı çatmadan duramadım, lan bu mal bilmiyor mu bu okul da hiçbir şey yapmamız gerektiğini
"Git çağır şunu amacı ne bunun, hayır anlamıyorum bir de bu okul için mi oynayacakmış peh " Namjoon gözlerini kaçırmaya başlayınca bir bok döndüğünü anladım
"Söyle." Çok soğuk bir şekilde konuşmuştum
"Şey sen uyuduğun sıra, müdür yardımcısı geldi ve zorunlu gibi bir şekilde bizim basketbol seçmelerine katılmamızı söyledi" Yani tehdit etti ters ters bakmaya devam ettim oda dayanamamış
"Tamam zorla oldu her şey bizde mecbur kabul ettik, en azından olur da seçilirsek bizim okul ile karşılaşmayacakmışız." Ne diyor la bu
"Yoruldum şerefsizim, hadi kalk gidiyoruz Yoongi." Ona ters ters bakmaya devam ediyordum
"Sen bana gelmiş adam bizi tehdit etti diyorsun, üstüne üstlük kendi iradem ile o seçmelere katılmamı istiyorsun. Güney okulu için kılımı kıpırdatmam bu saçma talepleri olan ve olacak olanlar kendini becersin!" diye bağırıp sinirle spor salonuna inmiştim, Jungkook'u köşede otutmuş diğerlerini izlerken görmüştüm herkes kendi arasında bir çember oluştururken o daha yalnız duruyordu. O nu böyle görmek beni çok üzmüştü o Namjoon'la bize oranla daha sosyaldi onun bir iki tane arkadaşı olamazdı sürü sürü olmak zorundaydı eh düşman okulunda bu pek mümkün gibi durmuyordu. Bir şey demeden Jungkook'un kolundan tutmuş, sürüklemiştim
"Noldu, Min Yoongi korktun mu yoksa?" araların da iğrenç iğrenç gülüşme sesleri geliyordu
"Aynen altıma işicem şimdi" deyip geçiştirmiştim sonra sahaya sportif kıyafetlerinden anlaşıldığı üzere beden eğitimi hocası girmiş benim kolumu tutmuştu önce tutan eline sonra ona bakmıştım
"Nereye gidiyorsunuz?" Anlamadığım şey biz yokken bunlar kimin ile uğraşıyorlardı, ciddiyim bu ne ya ben uslu durdukça bunlar tepeme çıkıyordu. Israrla gel Yoongi ağzıma sıç diyorlar
"Sizi ilgilendiren kısım?" o ise beni peşinden sürüklemeye başlamış haliyle Jungkook'u da
"Seçmeler var Yoongi, sonra nereye istersen gidersin" elimi ondan kurtarıp ters ters bakmaya başlamıştım
"Bakın ne kadar hepinizden iğrensem de hoca olduğunuz için saygısızlık yapmak istemiyorum ve rica ediyorum sizde sınırınızı aşmayın." Ha size ufak bilgi daha bu düşman okul olayın da öğrencileri değil öğretmenler bile birbirine düşmandı, hatta bazı öğretmenler koridorda, kantinde ya da bahçede bizi gördüğü zaman bize iğrenerek bakıp hiçte tepkilerini göstermekten çekinmiyorlardı şahsen çokta umurum da olduğunu söylenemezdi.
"Yoongi beni sev ya da sevme umurumda değil ama bu takım da olacaksın" alayla gülmüştüm
"En son seçmelere katılmamızı istiyordunuz?" Takımda biri çıkıp bize doğru gelmişti, benden biraz daha uzundu karşımda durmuştu elini omzuma atmıştı
"Uzatma işte nazlı kızlar gibi davranmayı kes" kendimi sakin tutmakta gerçekten zorluk yaşıyordum Jungkook'ta bunun farkındaydı ama ne yapacağını bilmiyordu çünkü lanet okula karşı sadece üç kişiydik bunlar bizi çiğ çiğ yerdi, tabii sonra da bizim okul yerdi
"Siz bizimle uğraşmayı kesin bizim yaptığımız bir şey yok" karşısındaki genç gülmüş nerden aldığı cesaret bilmiyor omzunu biraz daha sıkmış
"O zaman neyin tadı—Ağh!" daha fazla dayanamamıştım beni tutan kolunu ters çevirmiş şimdi sırtı bana bakıyordu çocuk kıvrandığı için kafasını önüne eğmişti
"Bak dev adam ben senin sikik takımını kurtarmak zorunda değilim, ben sizin için hiçbir şey yapmak zorunda değilim geldiğimden beri uslu durmayan okulun da bu durumu destekliyor" biraz daha elini çevirmiştim o ayakları ile müdahale etmeye çalışınca ayağını kıstırmıştım ayaklarımla
"ve bir daha bana temas halinde olmaya çalışma piç kurusu ah bir de okulun bad boyu davranıp saçma sapan hareketlerde bulunma, yoksa tadını almak istediğin şeyler çok hoş olmaz senin için. Dikkat et" demiştim
"Bittiyse atışmanız, Min Yoongi odama şimdi" kafamı sesin geldiği yöne kafamı çevirmiştim spor odasının çıkış kapısında duran takım elbiseli otuzlarında olduğunu düşündüğüm bir adam bana bakıyordu ve yanında okulun ilk günü bize eşşek şakası yapan Güney çocukları vardı hepsinin yüzünde şok olmuş bir yüz ifadesi vardı. Eh biraz göz dağı almakta sorun yok herhalde hep onlar ağzıma sıçıcak ben de izleyecek değildim ya
Bana seslenen kişiye bakmaya devam etmiştim
"Kim bu?" herkes bana inanmaz gözlerle bakarken aralarından biri çıkıp sonunda biri 'müdür' olduğunu söylemişti Jungkook'a dönmüştüm
"Namjoon'un yanına hemen." Demiştim sessizce oda onaylayıp benden önce çıkmıştı ben de sakin adımlarla müdürün yanına gitmiştim
"Odama kadar bana eşlik eder misin?" Oha oha oha vay canına ben oha oha ne diyeceğimi bilememiş adama boş boş bakmıştım,ne yani Güney okulun müdürü bana nazik mi davrandı?
Başımı sadece sallamakla yetinmiş o önde ben arka da ilerlemeye başlamıştım
SİZİ SEVİYORUMM KENDİNİZE CİCİ BAKIN 🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman Okullar | yoonmin
FanfictionSeokjin koşarak spor salonuna girdiğinde biraz soluklanıp etrafına bakınmış, arkadaşlarını gördüğünde de yanlarına gitmiş ve "Geldiler Jimin, birazdan burada olurlar" Jimin arkadaşını sözlerinden sonra yüzünde hınzır bir gülüş peydah etmişti "Oyu...