Şuan da Jimin'ler ve bizler okul çıkışında toplanıp Dambi'lerin evinin önündeydik. Kapıyı kim çalacak aslı sessiz çalışmamızdan sonra Jin oflayıp kapıyı çaldı. Kapıyı biraz kısa oldukça tatlı olan Dambi'nin annesi açmıştı
"Hoş geldiniz çocuklar, geçin buyurun." hepimiz ayakkabılarını çıkarıp benim önderliğimde içeri geçmiştik. Hemen ardından Dambi gelmişti annesi ile havadan sudan konuşmuştuk. Jimin'in ayağı kalkmasıyla herkes susmuştu, bugün Eunjin ile konuşmaya çalışacaktı odadan çıkması ile sessizlik devam etti. Kısa bir süre sonra arkasından ben de gittim. Jimin Eunjin'in kapısının önünde yere çökmüş bir şekilde ağlıyordu ben de yanına eğilip ona döndüm
"Jimin yapamacak gibiysen gidelim,kimsenin hakkı yok seni zorlamaya"kafasını yerden kaldırmadan
"Borçluyum, ben eski arkadaşıma bunu borçluyum sadece.. 'bana döndü' k-korkuyorum." bir anda ona sıkıca sarılıp sırtını patpatladım
"Sen güçlü birisin, yapacağına eminim kendine güven şu an içeride sana ihtiyacı olan bir arkadaşın var hadi git ve sakın pes etme Jimin bu cidden son şansımız olabilir." göz yaşlarını silmişti ben de ayağa kalkıp onu ayağa kaldırdım. Derin bir nefes alıp kapıyı iki kez vurup içeri girmişti, ben de ne olur ne olmaz diye kapının arakasında bekliyordum. Başta pek ses çıkmasa da sonradan bağırışma sesleri olmaya başlamıştı koridora çıkan herkes ne yapacağını bilemeyerek bakıyordu. Annesi dayanamayıp mutfağa gitmişti arkasından da Dambi sesler artınca bizimkiler müdahale etmek ister gibi olmuştu ben de elimle durdum şimdi değildi biraz daha beklememiz lazımdı. Ardından kapı çalmıştı Dambi kapıyı açınca bize yaklaşan Hoseok içeri girmişti yüzünde eksik olmayan gülümsemesi ve elindeki poşetle. Olaylardan onun da haberi olduğu için olaya pek şaşırmıyordu, hepimize selam verip mutfağa geçmişti. Sonra tekrar gelip elindeki tabakta olan Portakallı keklerle geri dönmüştü omzumda iterek
"Az çekil kalas gibi durmuşsun aa" anlamayarak ona bakmıştım gülümseyip birden içeri dalmıştı.
Yazar anlatımı
Hoseok içeri girmesi ile ağlamaktan bitap düşmüş iki kişi gördü biri yatağın yanında diğer bildiğin ayaklarına kapanmıştı iki gençte şaşkınlıkla yaşadıklarını unutup yanlarına gelen gence baktılar . Oldukça sevecen bir gülümseme ile ikisine bakarak bir keki ağzına atarken tabağı onlara uzattı
"Ne bakıyorsunuz alsanıza" Eunjin penceresine yaklaşıp
"Çıkın odamdan" Jimin'in ağlaması gittikçe artmıştı. Hoseok'un ya da Eunjın'den bile kendini soyutlamıştı. Sessizce daha dün sindiremediği olayları Eunjin'e aktardı. Kwang'ın adını duymak Eunjin'i çıldırtmıştı. Yapmazdı diyordu o olamaz ama biliyordu ona aşkını itiiraf ettiğinde söyledikleri onun aşkının altına yatmalık bedel parasını sormuş biriydi ama yediremiyordu işte. Jimin'in yapmış olduğunu bile zar zor kendine kabul ettirmişti ama o da imkansız gelmişti hep düşünmüştü en yakınım dostum neden yapar demişti.
Hoseok odadan Jimin'i göndermiş pencereyi açarak bir sigara yakmıştı. Eunjin 'bu değişikte ne yapıyor diyordu ne yüzsüz bir herif kovuyorum çıkmıyor' Hoseok hissetmiş gibi gülüp ona dönmüştü.
"Olaya çok vakıf değilim. Hatta hiç değilim 'kahkaha atmıştı' ama sana bir sır vereyim mi Eunjin'in kulağına yaklaşıp "portakallı kekin çözemeyeceği hiçbir sorun yoktur." Eunjin cidden önemli bir şey söyleyecekmiş gibi onu dinlemiş duyduklarından sonra sinir ve yaşananların karışımı kahkaha atmaktan geri kalamamıştı. Hoseok onun gülüşün ne kadar güzel olduğunu düşünüyordu.
Ve ikisi neredeyse sabaha kadar portakallı kek eşliğinde sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi konuşmuş geçmiş arkadaşlık ve konuşma ihtiyacının açlığı ile hiç susmadan konuştular, Hoseok'un hiçbir çıkarı yoktu bu işte o sadece yanında daha bugün tanıştığı çocuğun yanında olmak istemişti.
Yoongi'den devam
Hepimiz yaşananların ardından bir kaç sohbet etmiş ve Jimin odada yaşananları anlattıktan sonra Hoseok'a güvendiğim için onun halledeceğine çoktan hallettiğine bile emindim. Evlere dağılırken Jimin'ler ile yol ayrımına gelirken Jin birden Namjoon'un omzunda bir böcek gördüğünü söyleyip böcek ayağına sarılmıştı. Bu durum Jungkook'la bizi güldürürken diğerlerinin hala bir şey bilmemesinden bize tuhaf tuhaf bakmışlardı.
Evlere dağılmış ve şuan da Jungkook'un bize hazır yapacağı erişteyi bekliyorduk elimde olan telefona gelen bildirim ile mesaja uzun bir süre baktım
mochimin'den gelen mesajı isteğini kabul et?
Teşekkür ederim
Belki de sen olmasaydın asla yapamazdım
"Oo hyung, sen ne böyle aşık aşık gülüyorsun." Jungkook'un konuşması ile ters ters ona bakıp mesajı kabul edip kısaca önemli değil yazıp göndermiş sonra sofraya oturmuştum. Kendime sinirlenmeden edemiyordum, ben Jimin'i düşünmek istemiyordum o benim düşmanımdı canımı yakmaktan çekinmeyen kişiydi ama yapamıyordum, o dolgun güzel dudakları parlak büyük gözleri aklıma gelince içimdeki bütün sinir bir balon gibi puf olup gidiyordu...
SİZİİ ÇOOOK SEVİYORUM, KENDİNİZE ÇOOK İYİ BAKIN 🌸🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman Okullar | yoonmin
FanfictionSeokjin koşarak spor salonuna girdiğinde biraz soluklanıp etrafına bakınmış, arkadaşlarını gördüğünde de yanlarına gitmiş ve "Geldiler Jimin, birazdan burada olurlar" Jimin arkadaşını sözlerinden sonra yüzünde hınzır bir gülüş peydah etmişti "Oyu...