Aşkın Yörüngesi 『AyRaz』

Bölüm 8

『Poyraz'dan』

Sahaya girdiğimizde Ayşe bir şeyi unuttuk diyerek uzaktaki potaya bir basket attı. Şaşırmıştım açıkçası. Topu alıp gelmesini beklerken fiziğinin ne kadar güzel olduğunu bir kez daha farkına vardım. Basket atarken de ince beli ortaya çıkmıştı. Ne vardı sanki tişörtü uzun olsa?
"İddiaya girmiyor muyuz? Siz nasıl erkeksiniz ya?" dedi.
"Hoop dur orda laf ettirmem. Kızsın diye alttan aldık herhalde kızım" diye Yasin konuştuğunda tek kaşını havaya kaldırdı. Sanırım bu çocuk ortaokulda yüzüne yediği topu unutmuştu.

"Bak sen, öyle mi? Öyleyse, Yasin kolla götünü aslanım." dediğinde Yasin tırsmış bir şekilde bana baktı. Kahkahayı patlatırken Ayşe ve Berkay sahaya doğru birbirlerine kolunu atmışlar yürüyorlardı. Bende kolumu Yasin'in omzuna attım.
"Isırmaz ısırmaz" dediğimde
"Ha biliyorsun yani. E sen seversin" diye cevap vermesiyle omzundan ittirdim onu. Bu şekilde zevkli olmayacağına karar vererek diğer potayı verdiğimiz gruptan rica ederek komple sahayı aldık. İlk atışı Ayşe başlatırken Berkaya pas atmasını engellemek smacıyla alan savunmasına başladım. Bir sağa bir sola kaçarken topun üzerindeki hakimiyeti çok yüksekti. Gayet güzel oynuyordu. Hatta topu Berkaya bile göndermiş, asist yapmıştı. Berkay topu potadan başarılı şekilde geçirmiş ilk sayıyı almıştı. Geçen 1 saatin sonunda çok açık bir farkla galip gelen Ayşe'yle Berkay olmuştu. Yasin çok iyi oynamasa da bu ikili karşısında şansımız olduğunu düşünmüştüm. Ayşe basketbol sahasının tellerine sırtını yaslayarak çöktüğünde sonunda diyerek az önceki grup geri sahaya döndü. Maç esnasında Ayşe bir çok kez Yasinle temasta bulunmayı ihmal etmemişti. Çok keyifliydi onların bu halleri. Arabaya giderek aldığımız 12li su paketini getirip herkese vererek ben de Ayşe'nin yanına çöktüm.

"Ben" diye söze Yasin girdiğinde ikinci kelimesini söylemesi uzunca bir süre almıştı.
"Böyle-bir-şey görmedim" diyerek komple yere uzandı. Şu şişesini açarak kafasından döktüğünde öksüre öksüre oturur pozisyona geçti.

"Ayşe var karşında başka bir kız değil" diyerek suyu kafasına dikti Ayşe. Çok doğru söylemişti. Başka bir kız olsa basketbol gibi ağır bir toptan korkup kaçardı. En azından ben şu ana kadar Ayşe gibi nadir kız tanımıştım. Hepsi de sadece arkadaşımdı.

"Ben dedim. Yanlış kayaya çarptınız dedim" diyerek Berkay gururla göğsünü kabarttı.

"Sıkıyorsa teke tek gelsenize benle" diyerek heyecanla öne atıldım. Amacım sadece o keyifli sürtüşmeleri tekrar yaşamaktı.

"Öh, sen de. Başka zaman" diyerek Ayşe ayaklandı. "Nolur evlere gidelim. Duş almak istiyorum." dediğinde ellerimi ona uzatarak kaldırmasını bekledim. Ellerime ufak bir bakış atarak tuttuğunda bile isteye değil tamamen yorgunluğumdan farkında olmadan onu üzerime düşürmüştüm.

"Hayvan! Bile isteye yaptın dimi!" dediğinde elim zonklayan kafama gitti. Bacağımı bel boşluğundan geçirerek kurtarıp ayaklandığımda Ayşe hala yerde kollarının üstüne yüzünü kapatmış bekliyordu.

"Kızım ne bile isteye ya! Kafam acıdı kafam" diyerek dizlerim üstünde çöküp beline elimi koydum. Hızla toparlandığında üstü başı toz içindeydi.
"Iyy halime bak" diyerek üstünü başını silkelediğinde Yasin ve Berkayın burda olmadıklarını idrak ettim. Onların arabasına baktığımda çoktan uzaklaştıklarını gördüm.
"Bunlar gitmiş, hadi gidelim biz de" diyerek arabaya yol aldığımda o da peşimden geliyordu. Arabaya bindiğimizde yorgunluktan uyuyakalmıştı. Kendi tarafımda açık olan camımı kapattım ki üşütmesin. Arabayı direkt olarak onların evine sürdüm. Vardığımızda yanımda kedi misali büzülüp uyuyan kızı uyandırmaya kıyamıyordum. Ancak son istediği şey evde bu halde uyumaktı. Ellerimi koluna götürerek sarstım onu.
"Ayşe, hadi geldik" dediğimde gözlerini yavaşça araladı.
"Tamam sağol da anahtarım Berkayın arabasında. Ama balkon açıktır." Diye uyku mahmurluğuyla konuştuğunda fazla tatlıydı. Bir şey söylemeden onu izlediğimde "Tamam o zaman görüşürüz" diyerek indi arabadan ve ön tarafa dolaşarak gözden kayboldu.