Birlikte akşam yemeğini dışarıda yemeye karar verdiğimizden herkes odalarına çekilmiş hazırlanıyordu. Ben de bavulum Poyraz'ın odasına olduğundan onunla beraber odasına doğru yürüyorduk. Odanın kapısını açarak beni önden buyur etti. Küçük ama hızlı adımlar atarak odasının ortasında durarak bavulumu aradım. Gözlerim masanın altındaki tanıdık mor rengini görmesiyle oraya doğru yürüdüm. Ne giyeceğime dair stres yapmaya başlamıştım bile.
"Sen giyin ve çık sonra ben giyineyim tamam mı?" dedim ve kapının orada ellerini beline koymuş bana bakan Poyraz'a döndüm. "Eşitlik istiyorum." diyerek omuz silktiğinde gözlerimi devirerek yanından geçip kapıya yürüdüm. "Gayet eşitiz bence." diyerek kapımı ardımdan kapattım. Gülüşü kulaklarım ulaştığında ben de gülümsemiştim. Odadan saçları karmakarışık olmuş bir şekilde çıktı. Üzerine siyah bir tişört altına ise kot bir şort giymişti. Ayakkabıları da gayet uyumlu duruyordu. Kollarını beline koyarak poz verdi. Bu haline gülerken kafasını sağa sola sallamasıyla saçları gözüme ayrı bir tatlı gözükmüştü.
"Gel buraya gel." diyerek kolundan tutarak geri odaya sürükledim. Masanın oradaki sandalyeyi çekerek oturttum. O ise hiçbir şey demeden gardırobunun aynasından beni izliyordu. Ufak bir gülümsemeyle aynadaki yansımasına baktıktan sonra anlını rahatlatmak için üst kısımdaki saçlarını geriye doğru yatırmaya başladım.
"Bize elletmiyor saçlarını. Kıskandım." diye İdil'in sesini duymamla aynadaki Poyraz'a ufak bir bakış attım ve işime kaldığım yerden devam ettim. "Sen acıtıyorsun İdil. Annem gayet güzel topluyor." dedi. Ben de saçını bağlama işlemini tamamlamıştım. "Oldu işte." dedim ve omuzlarına avuç içimi koydum. Aynada kendisine baktıktan sonra ayaklandı ve sandalyeyi eski yerine koydu. Tam karşıma geçtikten sonra avuç içlerine yanaklarımı hapsederek anlıma dudaklarını bastırdı.
"Sen de hazırlan gel bakalım." dedikten sonra kapıdaki İdil'in omzuna kolunu attı ve kapıyı ardından geçirdi. Odadaki parfüm kokusunu derin bir şekilde içime çektim. Bir süre orada dikilip odasına göz gezdirmiştim. Fotoğraflara daha sonra tekrar bakmayı aklımın kenarına yazmıştım. Bavulumdan siyah askılı bluz ile siyah bir mom jean çıkararak giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kapıyı açarak dışarı çıktığımda merdivenin korkuluklarına yaslanan Poyraz karşılamıştı beni. Beni görmesiyle telefonunu cebine koyarak gülümsedi. Yanıma gelerek kollarını belime sarmasıyla hızla koridoru kontrol ederek ondan uzaklaşmıştım. "Poyraz neredeyiz farkında mısın?" dedim. "Sen her halükarda ne kadar güzel olduğunu farkında mısın?" diyerek kollarını belime sararak boynuma ufak bir öpücük kondurdu. Geri çekilerek elini belime koymasıyla birlikte merdivenden inmeye başladık.
Hep beraber deniz manzaralı bir restaurantta yemeğimizi yemiştik. Şimdiyse onlar bizi burada bırakarak eve geçiyorlardı. Ben onların gidişini izlerken Poyraz ise dirseklerini masaya yaslamış ellerini birbirine kenetleyerek beni izliyordu. Gözlerimi ona çevirdiğimde telefonumun ekranını açarak bir fotoğrafını çektim. Paylaşıp paylaşmama konusunda duyduğum tereddütten dolayı Poyraz'a ufak bir bakış atmıştım. Gözlerini onaylar bir edayla kapayıp açtığında gülümseyerek İnstagram'da story kısmına girdim.
