Büyük salondan çıkmış Mcgonagall'ın odasına ilerliyorduk. Vardığımızda kapıyı çalıp içeri girdik.
"Çocuklar hiç akıllanmayı düşünmüyor musunuz? Biraz olgunlaşın artık! Hadi şaka yapıyorsunuz, ceza alıyorsunuz ama bu kadarı çok fazla!"
"Haklısınız profesör. Hatamızı telafi edeceğiz."diye söze girdi aylak.
"Edeceksiniz tabikide... Ama ben başka birşey düşünüyorum..."
"Ne düşünüyorsunuz profesör?"
"Cezanızı buldum! Sen Sirius galiba özlü iksirin etkileri sende uzun süre kalıcak... Bu süre zarfında Natalie'nin kedisi olarak yaşayacaksın!"
"Miyav!" Of sesim çıkmıyor ki...
"Miyavlama falan istemiyorum! Asıl kediyi bana getirin!"
"Tamam profesör!"
"Şimdi ne olacak?" diye tekrardan araya girdi aylak.
"Siz önce asıl kediyi getireceksiniz. Daha sonrası bende! Sirius'u bırakın ve çıkın lütfen!"
Hayır, olamaz, beni bırakmazlar onlar, ben biliyo- gittiler! BENİ BIRAKIP HİÇ BİR İTİRAZ ETMEDEN GİTTİLER! Ben bunun intikamını alırım!
"Ah kendim gibi bir kedi bulmak ne güzel! Sirius ters ters bakma! Cezalısın! Ama bana kalırsa ödül... Neden diye sorarsan Natalie kedisiyle çok ilgilenir. Çok sever, çok iyi bakar... O yüzden bence sevin."
Sevincekmişim! Hah daha neler!
İçeriye tekrardan bizimkiler girip kediyi verdiler. Profesör bir kedi evine koyup içerisine su ve mama koydu. Daha sonra kapısını kapattı.
"Hadi küçük kedi arkama saklanda Natalie'ye sürpriz olsun!"
Benimle dalga geçiyor! Profesör olmasa ondan da intikam alırdım! Ya da dur bina puanla- ama zaten hep düşürüyoruz.
Bu sefer Mcgonagall intikam alıyordu...
Umarım beğenmişsinizdir...
Oy ve yorum atmayı unutmayın...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
