Tamam diyemeden elimden tutup beni koşturmaya başladı. Ona ayak uydurdum.
Biraz yokuş yukarı çıkmıştık. Ama buna deymişti...
"Çok güzel..."
Sirius'un ağzından
Etrafı hayranlıkla izliyordu. Burayı bizimkilerle keşfetmiş ve bir daha geldiğimiz zaman sevdiğimiz ile gelmeye yemin etmiştik. Bunu aylak ve çatalak başarmıştı. Ama ben ve kılkuyruk daha başaramamıştık. Yada ben de başarmıştım...
Evet buraya getirmem başarmış olmam anlamına geliyor. Ama Natalie beni sevmedikten sonra anlamı olmaz. Şimdi de anlamlandırıcaktım...
Natalie ile çimenliklere oturduk. Boğazımı temizledim.
"Seninle hiçbir zaman bu hale geliceğimi düşünmezdim. Belki de en başta iyi anlaşsaydık çoğu şey daha erken olabilirdi... Hatırlıyormusun 3.sınıfta Slughorn'un odasından amortentia çalmıştınız. Ve sen Robert'in kokusunu aldığını söylemiştin... O zaman çok üzülmüştüm. Çünkü siz amortentiayı alırken biz sizden önce zaten koklamıştık. Aslında sizden önce oradan çıkıcaktık fakat senin ne kokusu aldığını çok önemsiyordum... Çünkü ben 3.koku olarak senin kokunu almıştım. Hayal kırıklığına uğradım... O gün senden ilk tanıştığımızdan daha çok nefret etmiştim. Belkide bu yüzden aramız hep kötü olmuştu... Robert bu sene yok. Ve ben açıkcası mutluyum... Herneyse! Asıl konum ise ben hala sana 3.sınıftaki gibi aşığım. 3.sınıftan sonra seni unuttuğumu düşünüyordum ama yanılmışım... Şimdi iyiki o gün elimi yalamışım ve kedin olmuşum diyorum..."
Natalie doğru döndüm.
Sırıtıyordu?
"Komik mi?"
"Çok acayip!"
Kahkaha attım.
"O kadar laf söyledim senin cevabın bu mu?"
"Belki de küçük bir soru bekliyorumdur?"
Sırıttım.
"Benimle çıkarmısın?"
"Seninle çıkarım!"
"Şimdi uzun laflara gir! O kadar laf ettim!"
"Peki... Öncelikle ben sen ile beni hiç bu seneye kadar düşünmemiştim. İlk sene yaptığımız şeyler karşılıklıydı ama 3.seneden sonra senin bana yaptığın şeyler olmuştu. Hatırlıyorum da -daha doğrusu şimdi neden yaptığını hatırlıyorum- o amortentiayı kokladığımız diğer günü sen iksir sınıfına girerken başımdan aşağı su dökmüştün. Ben de-"
"Ağlamıştın. Daha sonra sınıftan koşarak gitmştin. Bende ne kadar dışarıdan mutlu gözüksemde çok pişman olmuştum..."
"Birde hasta olmuştum! Artık ne kadar çok döktüysen... Seni seviyorum."
"Seni seviyorum."
Dudaklarımızı birleştirdik. Elimi Natalie'nin beline koydum. Natalie'de elini saçlarımdan geçirdi.
İlahi bakış
İkiside sanki her an ayrılacakmış gibi öpüşüyordu. Nefes nefese kaldıklarında ayrıldılar. Ama yüzleri hala çok yakındı.
Sirius Natalie'nin saçını kulağının arkasına koydu. Yanaklarından öptü, çenesinden öptü, alnından öptü burnundan öptü, dudağının kenarından öptü. Daha sonra ayağa kalkıp Natalie'ye elini uzattı. Natalie elini tutunca beraber yürümeye başladılar. İçeriye gizlice girdiler. Harita yardımı ile ortak salona ulaştılar. Daha sonra tekrardan kısa bir süre öpüşüp odalarına dağıldılar.
Daha sonra ise iki farklı yatakta kalpleri hızla atan karınlarında kelebekler uçuşan iki genç uyumaya çalıştı.
Ama sadece çalıştı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şükür!
Öncelikle Bihter ne çekti demek istiyorum. Başına gelmeyen kalmadı!
