YİRMİ BEŞ

1.7K 111 60
                                    

Mark arkasına bakıp biraz daha hızlandı. Derek de onunla birlikte hızlanıp koştu. Derek'in uykulu halleri geçince biraz açılmak için koşuya çıkmışlardı. Derek dönüştüğünde acının tekrar geleceğinden korksa da Mark onu sakinleştirmişti. Dönüşmeye ikna edince ikisi de dönüşüp ormana dalmışlardı. Emily oğlunun normale dönmesine mutluydu. Bu yüzden o da evde yemekler hazırlıyordu. Emily'nin bu coşkusu sayesinde de evde şenlik havası vardı. Mark ve Derek ise ormanda boğuşarak koşuyor ve eğleniyorlardı.

Ormandaki hafif feremon kokusunun yoğunlaşmasıyla göletin yakınına geldiklerini anladılar. Mark durup geri dönmek için adım attı ama Derek yavaş yavaş ilerlemeye devam etti. Kafasını kaldırıp yavaşça Mark'a bakınca, Mark da peşinden gelmeye başladı. Derek gölün dibine gelince gülerek suyun içine atladı. Suyun içinde hoplayıp zıplayıp tamamen Mark'ın feremonlarıyla yıkandı. Mark gülerek kafasını iki yana sallayıp onu izlemeye devam etti.

Derek eğlencesi bitince gülerek göletten çıktı. Mark'ın yanına gelince silkelenip onu da ıslattı. Mark biraz geri çekilip ıslanmaktan kaçınmaya çalıştı ama ıslanmıştı zaten. Derek ile boğuşmak amacıyla üstüne koştu ama Derek koşmaya başladı. Mark da onu kovaladı.

Ormanın çıkışındayken Mark, Derek'e yaklaşmayı başardı ve Derek'in üstüne atladı. Gülerek yuvarlandılar.

Yuvarlanmayı kestiklerinde Derek altta yatıyordu. Dönüşüp Mark'ın kürkü altında kayboldu. Sonra bir anda Mark'ın iki yanından kolları gözüktü ve Mark'a sıkıca sarıldı. Biraz hareket edince de Mark'ın boynunun altından gülen yüzü dışarı çıktı. Mark biraz eğilip yanağını yaladı. Derek de kocaman güldü ve yumuşak kürküyle oynadı.

Emily onların geri döndüklerini görünce eline iki örtü alıp dışarı çıktı. Önce Mark'ın üzerini örttü. Mark dönüşünce ikisininde üzeri örtülmüş oldu. Derek oturur hale gelince hemen onun sırtına da örtüsünü atıp geri çekildi. İkili örtülerine sarınıp ayağa kalktılar. Arkası dönük duran Emily'nin iki yandan yanaklarını öpüp Mark'ın odasına çıktılar. Emily de arkalarından gülerek mutfağa geçti. Rick'in tabaktan çalıp yiyerek kaçtığı yemeğe bakıp kafasını iki yana salladı. Sanki bir grup çocukla yaşıyorlardı.

"Derek, duş al." Mark söylenerek şortunu giydi. Derek arkasından sarılıp yılıştı.

"Birlikte alalım." Derek dudaklarını büzüp çocuk gibi konuştu. Mark ağzına elinin tersiyle vurup kolları arasından çıktı ve tişörtünü giydi.

"Sen de buram buram feremon kokuyorsun." Derek son kozunu oynamak amacıyla ellerini beline koyup sitemkar bir şekilde konuştu. Mark ona bıkkın bir şekilde baktı.

"Kendi feremonlarım kokmazsam tuhaf olur zaten." Mark konuşup kapıyı açtı ve konuşmayı burada bitirip dışarı çıktı. Derek mecburen paytak adımlarla banyoya ilerledi.

Mark hatırladıklarıyla odaya geri girdi. Derin bir nefes verip soyundu ve banyoya girdi. Derek onu görünce gözleri parlamıştı. Mark, Derek'in yanına geçip suyun altına girdi ve kenardan duş lifini ve jelini aldı. Duş lifini köpürtüp Derek'i yıkamaya başladı. Derek ilgi karşısında mutlulukla gülümseyip Mark'ın onu yıkamasına izin verdi. Acı karşısında çocuksu kişiliği ilgi istiyordu. Kurdu ise özellikle eşinden istiyordu. Mark da kurdunun çağrılarını görmezden gelemiyor ve ona ilgi gösteriyordu.

"Aklandın, paklandın. Şimdi kahvaltıya gidelim artık." Mark tişörtünü giyip Derek'i çekiştirerek konuştu. Derek gülümseyerek onu takip etti ve birlikte mutfağa geldiler. Herkes masaya oturmuş, Emily'den azar işittikleri için ikilinin gelmesini iştahla bekliyordu. Derek ve Mark'ın mutfağa girdiğini gördüğü an Rick masadaki her şeyden biraz alıp tabağını doldurdu. Herkes onun bu aç haline gülmüştü. Kızışmaları yaklaşmıştı ve Niall yılışık, Rick aç bir hale gelmişti.

Dēlita ina Vīta (ዴልታ እና ቪታ)     {Omegaverse} / {BXB}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin