ON ALTI

2.1K 142 196
                                    

"İlk önce bizim sürümüzün esir ettikleri çiftleri kurtaracağız." Nora konuşup biraz duraksadı. Diyeceklerini toparlıyor gibiydi.

"İlaçlarıyla ilgilenen kişiler Cuma günü ilaçlarını vermeyecekler. Bir ilacın etki süresi 24 saatmiş. Bu yüzden biz Cumartesi günü gideceğiz. Cumartesi öğlen onlarla ilgilenen kişiler akıllarının yerine geldiğinden emin olup onları durum hakkında bilgilendirecekler. Sürü lideri tatil olduğundan evinde olacak. Sürü binasında sadece birkaç kişi engel olarak karşımıza çıkabilirler ama yanımıza birçok koruma alacağım. Hiç olmadı siz bir şeyler yaparsınız." Nora ciddi bir şekilde açıkladıktan sonra Mark ve Derek'e baktı. İkili ciddiyetle kafalarını sallayarak onayladılar.

"Tabii, hallederiz. Korumalara da gerek yok. Derek'in emir vermesi yeterli olur." Mark hızlıca cevap verdi. Derek de kafasını sallayarak onayladı.

"Ben boşuna yaşayan tüm canlıların lideri değilim. Delta sesimle emretmem yeterli. Benim yeteneğim bu." Derek hızlıca gururlu bir şekilde konuştu. Diğerlerinin şaşkınlıkla ağızları açık kalmıştı. Mark lider derken basit bir şeyden bahsetmiyormuş. Onlar sadece Delta olduğundan dolayı öyle dediğini sanmışlardı. Derek'in sözleriyle daha fazla inanmışlardı.

"Sadece emrederek mi?" Nora hızlıca meraklı bir şekilde sordu. Derek kafasını sallayarak onayladı.

"Gösterebilir misin? Benim üzerimde yapabilirsin." Nora hızlıca sordu. Derek Mark'a bir kez baktıktan sonra kafasını sallayarak onayladı.

"Ayağa kalk." Delta sesiyle güçlü bir şekilde konuşunca Nora bir anda ayağa kalktı.

"Oturabilirsin." Derek Delta sesiyle tekrardan konuşunca Nora rahatlayıp yavaşça yerine oturdu. Sarsılmış gibi bir hali vardı. Ulumadan daha güçlüydü bu. Üzerinde güçlü bir hakimiyet hissetmişti. Alfası hiçbir şey diyememiş sadece itaat etmişti.

"Vay canına." Nora şaşkınlıkla mırıldanıp alnını ovuşturdu hafifçe. Herkes dikkatli bir şekilde ona bakıyordu. Bir tek Mark rahat görünüyordu. O sesi birçok kez duymuştu. Okul koridorunda yumuşak bir tonda iki kez duymuştu. Kızışmada iken tamamen hükmedici halini birçok kez duymuştu. Vücudu otomatik olarak itaat etmişti.

"Bu... Bu muhteşem bir şey. Alfam tepki veremedi bile. Sadece itaat ettim." Nora hala şok içindeyken konuştu. Mark hafifçe boğazını temizleyerek dikkatleri çekti.

"Tam hükmeden tonu değildi. En yumuşak tonu diyebilirim." Mark başka bir yere bakarken mırıldandı. Derek bir anlığına bilmez bir şekilde yüzüne baksa da neyden bahsettiğini anlayınca yanakları pembeleşti ve başka bir yerlere baktı. Diğerleri de onların bu hallerinden bir şeyler anlamışlardı.

"Şu anlık sadece bekliyor muyuz?" Mark umursamaz bir şekilde kafasını kaldırıp sordu. Odadaki herkesin yüzünde hafif bir pembelik vardı. Samsara kimsenin yüzüne bakamıyordu. Utangaç biri olarak bu konulardan çok fazla söz edilmesi onu çok fazla utandırıyordu.

"Evet, bekliyoruz. Duruma göre hareket edeceğiz." Nora kafasını onaylar anlamda sallayarak konuştu. Mark yerinde rahat bir şekilde yayılıp kolunu geriye attı. Derek istediğini anlayıp kolunun altına girdi. Mark onu kendine çekip kafasının üstüne kafasını koydu. Sessizlik olmuştu. Herkes düşünceliydi.

"Annemler gelmeyecek, değil mi?" Derek endişeyle kafasını kaldırıp Emily ve Samsara'ya bakarken sordu. Nora kafasını sallayarak onayladı. Emily kaşlarını çatarak kollarını göğsünün altında topladı.

"Nedenmiş?" kızgın bir şekilde sordu. Mark gözlerinin içine baktı.

"Gelip ne yapabileceğini düşünüyorsun?" Mark rahat bir şekilde sordu. Emily kaşlarını daha fazla çatarak baktı ve düşündü.

"Ben bir sağlıkçıyım. Delta ve Vita'ların durumuyla ilgilenebilirim." çocuksu bir inatla aklına gelen ilk bahaneyi söyledi.

"Uzun süredir onlarla ilgilenen insanlar orada olacak. Sana neden ihtiyaç olsun? Anne, evde kal ve bekle. Oraya gelip kendini tehlikeye atma." Mark alaycı bir şekilde sorduktan sonra ciddi bir şekilde konuştu. Yüzünde oldukça ciddi bir ifade vardı. Diğerleri de dediklerini kafalarını sallayarak onayladılar.

"Burada güvende olmamız onların işini kolaylaştırır." Samsara yumuşak bir şekilde kolunu tutup konuştu. Emily pes edip kafasını sallayarak onayladı. Kimsenin cinsiyetçilik yaptığından değildi, gerçekten yapabilecekleri bir şey yoktu. Nora herkesi ve her şeyi ayarlamıştı. Çocuklar da sadece olası bir durum için geliyordu.

"Kek ve kurabiyeler ne alemde?" Derek konuyu değiştirmek için hızlıca sordu. Samsara ve Emily gözlerini kocaman açıp bağırarak mutfağa koştular.

"Yaktık." Samsara söylenirken Emily fırını açıp baktı. Neyse ki çok fazla yanmamıştı. Emily eline eldivenleri giyip tepsileri fırından çıkardı. Diğerleri de mutfağa gelmişlerdi. Samsara kurabiyeleri kontrol ediyordu. Kek çöpe atılacak kadar yanmıştı.

"Buralarını rendeleyip yanıklarını alsak yenir." Samsara Emily'ye bakarak mırıldandı. Emily kafasını sallayarak onayladı. Diğerleri şokla izliyorlardı.

"Siz bize yanıkları böyle mi yediriyorsunuz?" Nora şokla sordu. Samsara çok rahat bir şekilde kafasını sallayarak onayladı.

"Her yanan şeyi çöpe atarsak dünyada çok fazla kişi aç kalırdı. Her şeyin bir çözümü var elbet." Emily bilmiş bir şekilde konuştu. Mark gülerek Derek'in koluna asıldı. Derek ona baktı.

"Sen de yemek yakınca böyle yapma." Mark gülerek konuştu. Derek kaşlarını hafifçe çattı.

"Yemekleri ben mi yapacağım?" Derek kendini göstererek abartılı bir şok ifadesiyle sordu. Mark kafasını sallayarak onayladı.

"Ben yemek yapamam. En son yapmayı denediğimde mutfağı yaktım." Mark ellerini kaldırarak 'hiç bana bakma' ifadesiyle konuştu. Derek dudaklarını büzüp onu kollarının arasına çekti. Gerçekten en son omlet yapmaya çalıştığında mutfak yanmıştı.

"Annemler bizi besler, değil mi?" Derek Emily ve Samsara'ya bakarak konuştu. İkisi de kaşlarını çatarak kollarını göğüslerinin altında topladılar.

"Kendi yemeğinizi kendiniz yapın." Emily yalancı bir kızgınlıkla konuştu. Ardından herkes bir süre daha durdu ve dayanamayıp kahkahalarını saldılar.

***

Kusur kadı kızında da olurmuş. Mark da yemek konusunda çok yeteneksiz.

Ay burada da gurur duyayım. Geçen pilav yapmayı öğrendim. Bir güzel yapmışım, tane tane. Maşallah maşallah. Bizim evde de pilav sevilen, çok yenen bir yemektir. Üç seferdir pilavı ben yapıyordum. Herkes çok beğendi vallahi. Bugün ben uyuyakalınca annem yapmış. Allah affetsin lapa gibi geldi. Kendi pilavımı aradım. Djdvjdvdhdgdjdbdudgdjvf yürüyen ego Esmanur konuştu.

Neysem, heyecanlı bölümlere az kaldı. Çok sabırsızım. Bu gece üç, dört bölüm yayımlayasım var. Yapayım mı böyle bir çılgınlık?

Arzularınızı buraya yazabilirsiniz. Elimden geldiğince yerine getirmeye çalışırım.

Seveyrum sizi sağlıcakla kalın ❤️❤️

***

Shadow Hunters izleme sebebim bu ikiliyi görmek ya

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Shadow Hunters izleme sebebim bu ikiliyi görmek ya. Dizi sarmıyor ama Malec çiftini görebilmek için zorla izliyorum.

***

Dēlita ina Vīta (ዴልታ እና ቪታ)     {Omegaverse} / {BXB}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin