Bölüm 1

1.8K 76 18
                                    


Merhaba arkadaşlar,

Yorum ve değerlendirmeleriniz benim için çok değerli. Kitabı beğenirseniz yorumlarınızı ve beğenilerinizi eksik etmeyin lütfen.

Herkese iyi okumalar :)

****


Aurora Brown

            Vedalarla aram hiçbir zaman iyi olmamıştı. Alıştığı şeylerden kolay kolay vazgeçebilen biri değildim. Hayatım da benim diyebileceğim, gerçekten sahiplendiğim, kendimi ait hissettiğim çok az eşya, insan ve yer vardı. Gerçekten sahiplendiğim ve bağlandığım şeylerdense uzaklaşmakta güçlük çekerdim. Şimdiyse evimin verandasında durmuş geride bırakmaya hazırlandığım hayata ve insanlara hüzünle bakarken içimi bir burukluk kaplamıştı. Evden ayrılma ve farklı bir eyalette okuma tercihi bana aitti ve bu uğurda büyük savaşlar vermiştim. O yüzden bu konuda şikâyet etme ya da üzülme hakkını kendimde görmüyordum. Yine de duygularımı kontrol altında tutmakta güçlük çekiyordum.

Ailemin 18. yaş günümde hediye ettikleri SUV tarzı arabamın bagajına eşyalarımı yerleştirmeyi bitirmiş, 20 yaşında genç bir kadın olarak evden ayrılmaya ve kendi bağımsız hayatımı kurmaya tamamen hazırdım.

Geriye sadece verandada hüzünlü gözlerle bana bakan babam ve taban tabana zıt bir tavır takınmış annemle vedalaşmak kalıyordu. Bu an bana geçmişte yaşadığım zor vedaları hatırlatmıştı.

Ben de derin izler bırakan ilk ayrılığım gözlerimin önüne geldi. Altı yaşındayken bahçemizde yaralı halde bulduğum ve odamda gizlice sakladığım köpeğim Lucky'i hatırladım.

Küçük kalbimin bu ayrılığı kabullenebilmesi oldukça zor bir süreç olmuştu. Onu evimizin bahçesinin uzak köşesindeki babamın benim için inşa ettiği biçimsiz oyun evimin içinde uyurken bulmuştum. Cılız bir bedeni, çeşitli otlarla ve çamurla kaplanmış karmakarışık tüyleri vardı. Ben minik kulübemin içine adımımı attığım anda kehribar renkli gözlerini büyük bir mutsuzlukla açıp bana doğru çevirmiş ve uzun süre boyunca gözlerini benden alamamıştı. Ürkekliğimi üzerimden attıktan sonra minik bedenine yaklaşmış ve usulca başını okşamıştım. Bundan çok hoşlanmış gibi görünmüş ve yavaşça sırtının üzerine dönüp okşamaya devam etmem için karnını açmıştı. O an içime dolan sıcaklığı asla unutamazdım. O an, o dakikada sanki aramızda bir bağ oluşmuştu.

Hayvanları bütün çocukluğum boyunca çok sevmiştim. Ama annemin hayvanları benden uzak tutmak üzerine nedenini anlayamadığım bir tutumu vardı. Defalarca eve köpek almak için yalvarmış, ancak hiçbir sonuca ulaşamamıştım. Annem köpekleri pis, mikrop saçan, vahşi yaratıklar olarak tanımlar, bırakın eve almayı tüyleri ve kuyruğu olan dört ayaklı hiçbir canlıya dokunmama katiyen izin vermezdi.

İlk başlarda onlardan korktuğunu ve tiksindiğine tamamen ikna olmuştum. Ancak bir gün camdan bakarken komşunun terrier cinsi köpeğinin başını şefkatle okşadığını gördüğümde bu inancım derinden sarsılmıştı. Ona bunun nedeni sorduğumda. Omzunu silkmiş ve cevap vermekten kaçınmıştı. Annemle olan çalkantılı ilişkimin temelleri sanırım tam da bu anda atılmıştı.

Lucky'i bulduğum gün onu o halde bırakamayacağımı kalbimin en derinliklerinde hissetmiştim. Onu eve götürdüğüm takdirde annemin buna şiddetli bir biçimde karşı çıkacağından da bir o kadar emindim. Bu yüzden onu gizli bir şekilde odama götürüp yemeklerimden ayırdığım sosisler, köfteler ve peynirli sandviçlerle gizlice beslemeye başlamıştım. Lucky bu durumdan oldukça memnundu. Kısa bir süre içinde ince seyrek tüylü derisinden görünen kaburgaları artık görünmemeye başlamıştı. İlk günler onun için yatak olarak yaptığım çamaşır sepetinden dışarı adım bile atmazken, hareketlenip bir kuyruk gibi beni her yerde takip etmeye başlamıştı.

KUZEY IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin