bangchan: günaydın
artylixie: Sen cidden bu fotoğrafı istiyorsun
bangchan: yep
artylixie: Ne yapacaksın
bangchan: merak ediyorum
hem belki senden hoşlanırım
artylixie: Dalga mı geçiyorsun sen benimle?
Tipim hoşuna giderse yani benimle çıkacaksın?
Tanrım hoşlandığım çocuğun berbat bir karakteri var
bangchan: ne :D?
yani açık sözlü olduğum için mi laf yedim
aynı haltı dolaylı yoldan sen de yaptın ve laf yiyen ben miyim
sana kibar olurum dedim
boş yapmalarına karşı çıkmam demedim
artylixie: Ne saçmalıyorsun
Sadece yakışıklısın diye hoşuma gittiğini filan mı sanıyorsun
Dalga geçiyor olmalısın
bangchan: çok merak ediyorum ne kadar yakınsın bana
Minho'ya sorduğun sorular dışında beni ne kadar biliyorsun
Görüldü.
:d
bundan bahsediyordum işte
gelip bana laf etme o yüzden
artylixie: Her ne kadar sen inanmasan da bir ara rüyamda kedi seviyordun
O zaman seni gerçekten görmemiştim
Ama o kadar güzel parlıyordu ki gözlerin sanki hayal aleminde değilmişim gibi hissetmiştim
Uyandığımda kalbim o kadar hızlı çarpıyordu ki kalp krizi geçirdiğimi hissettim
Yani seni aptal sadece yakışıklısın diye senden hoşlanmıyorum
Duyduklarımdan seni tahmin ediyorum
Eminim gösterdiğin saçma kötü çocuk görüntüsünden daha farklı bir konumdasın içinde
Çünkü cidden kalpsiz biri olsaydın Jeongin'e kendinden çok değer verip onu korumazdın
Ya da arkadaşlarının her derdine koşmaya çalışmazdın
Veya her hafta sonu yaşlı komşuların ile ilgilenmezdin
Çok mu merak ediyorsun tipimi
Al
O çok hoşuna giden Yongbok çıkmam şaşırtıcı değil mi :)
Her neyse ya
Düzgün insanı sevmeyi bile beceremedim
bangchan engellendi.
Felix gözlerinin dolduğunu hissetti. Elindeki telefonu masanın kenarına bırakıp boş tuvale döndüğünde aklında sadece bir kişi dönüyordu. Yaratıcı kişiliğinden kaynaklı gerçeklikten kopup Chan'ı farklı kalıplara sokmuş ve üzülmeyeceği umuduyla bu saçmalığa devam etmişti. Pişmandı. Minho ilk etiketlediği zaman ondan özür dileyip gönderileri kaldırmalı ve bu olay tamamen büyümeden sonlandırmalıydı. Yapmamıştı işte ve en sonunda kalp kırıklığı ile ortadaydı. Şu zamana kadar düzgün bir şekilde birinden hoşlanmamıştı ve şansını cidden böyle birinde kullandığı için kendine kızıyordu.
Her zaman tuvalinden eksik olmayan canlı renkler yoktu bu sefer. Nefretini kusar gibi bastırıyordu fırçasını. Sinirlendiğinde yaptığı gibi karanlık şeyler çizecek ve ardından o tuvalini çöpe atacaktı ama nedensizce bu sefer öyle olamayacak gibi hissediyordu.
Her fırça darbesinde sinirli mırıltıları biraz daha yükseliyordu. "Aptal çocuk." dedi en sonunda gözünden bir damla düşerken. "Neden böylesin ki?"
Daha kurumamış olan boyaların üzerine düşen gözyaşı boyaların dağılmasına yol açtı. Felix iç çekerken gözlerini masanın üzerinde duran ve boyaların karmaşasından oluşan tuvalden çekmedi. Resim bile durduramamıştı onun hakkındaki düşüncelerini. Belki dans durdururdu. Her ne kadar bunun cevabı hayır olsa da ayağa kalktı.
Tahminen başka insanlar onu görse abarttığını söylerdi ama ona göre tamamen yerinde bir hareketti. Kırılgan ve duygusal kişiliğinin getirisiyle olay onun için daha da büyümüştü. Sevmek onun için kutsaldı. İnsan birisine yoğun duygular beslemeden onunla çıkmamalıydı çünkü bir ilişki sorumluluklardan oluşurdu ve onu en güzel şekilde yönetmenin yolu aşktı. O yüzden Felix şu an duygusal bakımdan boşluktaydı ama geçeceğine emindi.
Yani geçerdi değil mi?
//
canım sıkıldıkça kaos yapmayı bırakmalıyım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dream | chanlix
FanfictionResim çizmeyi seven Felix, rüyasında gördüğü kişiden hoşlanmış ve onun resmini çizip sayfasında paylaşmaya başlamıştı. |texting+düzyazı| +minsung|seungbin|hyunin |29421|-|2621|