𝐈 𝐩𝐫𝐚𝐲𝐞𝐝 𝐭𝐡𝐚𝐭 𝐡𝐞 𝐰𝐨𝐮𝐥𝐝 𝐟𝐢𝐧𝐢𝐬𝐡

317 30 11
                                    


Gözünü açtığında yanında gördüğü kişiyle gülümsedi Kuroo. Kenma bir melek gibi sessizce uyuyordu. 'Neden bu kadar güzelsin?' diye düşündü içinden. Saçlarını okşadı, yanağını öptü yavaşça. Onu uyandırmak istemeden kalktı yataktan, mutfağa doğru gitti. Güzel bir kahvaltı hazırladı ona. Hala uyuduğunu görünce sıcak bir duşa girdi. Mutluydu, gerçekten çok mutluydu. Sonunda tekrar kavuşmuşlardı. Duştan çıkıp kıyafetlerini giydi. Odaya gittiğinde Kenma'nın hala uyanmadığını gördü. Eğilip alnını öptü ve yavaşça uyandırdı onu. Genç kalktığında karşısında Kuroo'yu görünce şaşırdı. Dün olanlar ve açıklaması geldi aklına bir anda. Yanakları hafiften şeftali rengine bürünüyordu. Kuroo, onun bu halinin sevimliliğine dayanamadı, dudağından öptü ve geri çekildi hızlıca. Kenma daha da kızarınca Kuroo haline güldü ve onu kahvaltıya çağırdı. Yemeklerini yerken dün gece veya daha öncesinden bahsetmediler. Yeni bir sayfa açmak istercesine geçmişlerini unutmuş geleceklerine bakıyorlardı. 

Sofrayı toplarken telefonu çaldı genç adamın. Arayan numara kayıtlı değildi fakat anlamıştı Kenma kimin olduğunu. Hiromi arıyordu. Kuroo' dan uzaklaşıp tuvalete gitti ve musluğu açtı içeriye ses gitmemesi için. Telefon ısrarla çalmaya devam ederken çağrıyı yanıtladı genç. Karşıdan hırıltılı ve hızlı bir şekilde nefes alma sesleri geliyordu. Nefes alma sesi onu ürkütmüştü, sanki çok kızgınmış gibi hızlı hızlı alıyordu nefeslerini. Titreyen sesiyle "Alo, kimsiniz?" diyebildi anca. Hırıltılı ses bir anda kesildi. Konuşmaya başladı karşıdaki kişi. "Sen... sen Kenma'sın değil mi?" Ses tonu iğrendiren bir şekilde sert ve garipti. Korkuyordu, Hiromi'nin numarasını nereden öğrendiğini  bilmiyordu ve bu onu korkutuyordu. Cevap vermedi genç adam. Derin bir nefes alma sesi geldi telefondan. Konuşmaya başladı tekrardan "Evet, Kenma'sın. Kuroo'nun benim yerime tercih ettiği iğrenç fazlalıksın." Kenma buna da cevap vermedi, onu dinledi yalnızca. Ona cevap vermeyişi daha da sinirlendirdi onu. Bağırmaya başladı. "Senden nefret ediyorum! Sen Kuroo'mu benden çaldın. Seni öldüreceğim. Yeminim olsun seni geberteceğim! Organlarını bir güzel parçalayacağım. Ölümün benim elimden olacak. Kendini buna hazırlasan iyi edersin. Sınırlı bir zamanın var." Önce gelen sesler kesildi, sonra telefonun cızırtılı kapanma sesi geldi Kenma'nın kulağına. Titreyen bedeniyle yavaşça yaslandığı duvardan aşağı kaydı. Bedeni korkuyla çevrelenmişti. Ölmekten korkmuyordu, ölmek umurunda değildi. Umurunda olan ve korktuğu tek şey Kuroo'ydu. O ölürse Kuroo mahvolurdu ve kendine zarar verirdi. Hiromi'nin kendisini arayıp tehdit ettiğini ona söyleyemezdi. Söylerse Kuroo gidip ona zarar verirdi. Tek seçeneği vardı: olanları ona söylemeyecek, hiç bir şey olmamış gibi davranacak ve evden dışarı çıkmayacaktı. Böyle olursa bir şey olmazdı, değil mi? Ayağa kalktı yavaşça, elini yüzünü yıkayarak kendine gelmeye çalıştı. Titreyen şey artık vücudu değil kalbiydi. 

Aynadan baktı kendine, yüzü sapsarı olmuştu. Bu şekilde içeri giderse Kuroo bir şeyler olduğunu anlardı. Derin derin nefesler alarak sakinleşmeye çalıştı. Biraz da olsa sakinleşince içeri geçti. Aynen yapmayı planladığı gibi, hiç bir şey olmamış gibi davrandı. Saat hiç olmadığı kadar hızlıydı o gün. Çabucak akşam olmuş, Kuroo evine gitmişti. Kenma o gittikten sonra kapıyı tamamen kilitleyip tüm perdeleri, camları kapattı. Yatağına geçip olanları unutmak için oyun oynamaya başladı. Uykusu gelince oyunu kapatıp uyumaya çalıştı. Kafasındaki düşüncelerin endişesiyle zar zor uyuyabildi.

(Bir kaç gün sonra)

Kuroo: Balıım

Kuroo: Bugün dışarı çıkalım mı

Kuroo: Kaç gündür  göremedim seni 

Titreyen telefonuna baktı genç. Kuroo yazmıştı. Ah, hayır hayır buluşmak olmazdı. Dışarı çıkamazdı. Bir bahane bulmalıydı. Söyleyebileceği en kolay yalanı söyleyecekti.

Kenma: Şimdi olmaz

Kuroo: Neden:(

Kuroo: Beni özlemedin mi

Kenma: öyle demedim sadece şimdi buluşamayız

Kuroo: Ama neden

Kenma: Hastayım o yüzden çıkamam dışarı

Kuroo: Nasıl ya 

Kuroo: İyi misin

Kuroo: Yanına gelmeme gerek var mı

Kuroo: Gerek olmasa da geliyorum

Eve gelemezdi, gelirse hasta olmadığını anlardı

Kenma: Kuroo

Kenma: Gerçekten gerek yok

Kenma: Grip olmuşum sana da bulaşır 

Kuroo: Hasta olmayı umursamıyorum??

Kenma: Kuroo sana gelme dedim

Kenma: Lütfen

Kenma: Yorma beni sevgilim lütfen

Kuroo: Aklım kalacak ama böyle

Kenma: İyiyim ben

Kenma: Gerçekten

Kuroo: Tamam ama kendine çok iyi bak balım<33

Kenma: Tamam sevgilim

Kuroo'yu atlatabilmenin verdiği rahatlıkla derin bir nefes verdi Kenma. Daha ne kadar böyle devam edecekti? İlla ki bir gün dışarı çıkması gerekecekti sonuçta. 

𝙩𝙝𝙚 𝙣𝙞𝙜𝙝𝙩 𝙬𝙚 𝙢𝙚𝙩 • 𝐤𝐮𝐫𝐨𝐤𝐞𝐧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin