Doğu'dan
Bağdaş kurduğum yerden kalkıp bahçede göz gezdirdim ve oflayıp eve doğru adımlamaya başladım.
Kulağıma gelen kedi sesiyle duraksayıp tekrar etrafa baktım.
Çalıların arasında gördüğüm siyah yavru kediyle alt dudağımı büzüp ona doğru yaklaştım.
Yavru kedi topallayarak benden kaçmaya başladığında onu korkutmamak için yavaşça peşinden ilerliyordum. Bahçe'nin dışındaki ormana doğru ilerlemeye başladığında alt dudağımı ısırdım
"K-kedicik buraya g-gel, orası ç-çok tehlikeli" dedim. Yavru kedi yürümeye devam ediyordu.
Babam o orman çok tehlikeli demişti ama yavru kedi beni dinlememişti bile!
Kapıyı açıp kedinin peşinden yürümeye devam ettim, bazen eğilip tutmaya çalıştığım da kendini zorlayarak koşmaya çalışıyordu ve eminim ki canı çok acıyordu.
.....
Hem evden çok uzaklaşmıştım hem de yavru kediyi kaybetmiştim.
Titreyen ellerimi kollarıma sarıp etrafıma baktım.
Ne ara bu kadar ilerlemiştim ki, hem havada kararmaya başlıyordu bir an önce eve gitmem lazımdı.
Yavaşça ormanlık alanda ilerlerken bir yandan da etrafıma bakınıp evin ışıklarını görmeye çalışıyordum.
Pis kedi kandırmıştı beni.
Oysa ben sadece ona yardım etmek istemiştim.
Burnuma gelen iğrenç kokuyla burnumu tıkayıp yürümeye devam ettim. Bir şeye takılıp düştüğümde acıyla inleyip ayağı kalktım ve takıldığım şeye baktım.
Yerde yatan kadın bedeniyle dudaklarım korkuyla aralanmıştı ve ağzımdan büyük bir çığlık kopmuştu. Geri geri giderek sırtımı bir ağaca yasladım ve derin nefesler almaya başladım. Burnuma gelen iğrenç kokuyla kafamı kenara çevirip kusmaya başladım.
Midemdeki her şeyi boşalttıktan sonra ayağı kalktım ve yavaşça cesedin olduğu yere ilerlemeye başladım. Kadının yüzüne baktığımda boğazım yeniden yanmaya başlamıştı.
Yüzü alnından akan kanla kaplıydı.
Aklıma gelen rüyayla gözlerim yeniden sonuna kadar açılmıştı. İlknur abla, İlknur abla'da alnından vurulmuştu o rüyada. Kıyafetleri bile aynıydı. Buradaki en korkutucu gerçek ise
Babamın o rüyada İlknur ablayı vurmuş olmasıydı ya da o anıda mı demeliyim?
Tıpkı Tuna'nın pipisi gibi kısa bir bölüm oldu... Şaka şaka devam ediyoruz MSKWMFJSDKWKDPWLFK
Aysar'dan
"Doğu!" Orman'nın içinde bir oyana bir buyana koşuştururken içimdeki korkuya engel olamıyordum. Ya başına bir şey geldiyse? Ya ayyaşlar ona bir şey yaptıysa. "Tekiniz bile onu bulmadan yanıma gelin tanrı şahidim olsun hepinizi sıraya dizer derinizi yüzerim, birinizin aptallığı hepinizin canına mâl olur!" Dediğimde adamlar silahlarını çekip ayrıldılar.
Tek isteğim onu tek parça görmekti o kadar. Sonra onu lime lime edebilirdim şuan sadece küçük bedenini görmek istiyordum.
Seri adımlarla yürürken karşımda boş gözlerle beni süzen bedeni görünce derin bir nefes aldım ve ona yaklaştım.
Geri geri gidip kafasını olumsuzca salladı. "H-her şeyi en başından t-tek tek anlatana k-kadar bana dokunmayacaksın." "Bebeğim saçmalama gel buraya hadi" dedim ve ona bir kaç adım daha attım.
Yüzüme inen tokatla kan beynime sıçramıştı, bileğini kırarcasına tutup onu kendime çektim.
"Bana bir daha elini kaldırırsan elini kırarım demiştim hatırlıyor musun?" Dediğimde bileğini benden kurtarıp mavi gözlerini bana dikti
"İ-ilknur ablayı ö-öldürdüğün gece söylemiştin h-hatırlıyorum"
