Aysar'dan
"B-beni nasıl y-yanına aldın?" Dediğinde elimdeki şarabı kafama dikip bir kaç saniye gözlerinin içine baktım ve boğazımı temizleyip dudaklarımı araladım.
"Yetimhaneye gitmen için ilk önce babanı öldürdüm, abin sizin için çalışmaya başladığında her girdiği iş yerinin sahibiyle anlaşıp bir şekilde onu işten attırdım."
"Bir süre sonra komşularınız durumunuzun iyi olmadığını anlayıp sen 15 yaşındayken polise haber verdiler, doğal olarak seni alıp bir yetimhaneye yerleştirdiler.
Hamile bıraktığım bir kadınla evlendim ve seni her gün yetimhanede ziyaret etmeye geldim. Bazen sinirimi çıkartıp sen bayılana kadar dövüyordum bazen de sadece sarılıp uyuyordum, eşim bunu öğrenip benden boşanmasın diye ilk önce onu öldürdüm. Sırf seninle daha rahat birlikte olabilmek için karnında bebegi olan bir kadını öldürdüm.
Ondan sonra ise seni yanıma aldım, eşimden kalan bir kızım vardı her ne kadar senden büyük olsa da Peter pan sendromuna sahip olduğu için tıpkı küçük bir bebek gibi davranıyordu.
Seni yanıma aldığımda onunla çok iyi anlaşırdın, o zamanlar sana o kadar takıntılıydım ki bazen seni kendimden bile kıskanıyordum, sonra da durumu kabullenemeyip seni dövüyordum.
Çok fazla zaman geçtikten sonra kafana aldığın ağır darbeyle hafızanı kaybettin, uyanmadığın 3 gün boyunca çok fazla düşündüm ve sana aşık olduğumu bir şekilde kabullendim.
Sen uyandığında ise sanki ben senin öz babanmışım gibi davranmaya başladım. Anlattığım beyaz tavşan vardı ya aslında o hikayenin baş rolleri bizdik. Sen beyaz tavşan, ben kara kurt.
Anlattığım her şey sana yaşattıklarımın kısa bir özetiydi aslında, sen de sadece normal bir hikaye sanıp dinliyordun." Dedim ve gözlerinden yaşlar akan çocuğa baktım.
"Ş-saka yapıyorsun d-değil mi?" Dediğinde kafamı olumsuzca salladım. "S-sen gerçekten o kadar k-kötü bir i-insan mıydın?" Dediğinde şakaklarımı okşayıp ayağı kalktım.
"Evet o kadar kötü bir insandım ve bundan sonra da öyle olmaya devam edeceğim" dedim ve yanına gidip sarı saçlarını okşamaya başladım."N-neden yaptın ki? N-neden ailemi elimden a-aldın?" Dedi ve burnunu çekip elimi itti. "Çünkü öyle olması gerekiyordu Doğu, kes zırlamayı başımı ağrıtıyorsun" dedim ve saçından tutarak sertçe ayağı kaldırdım, kolundan tutarak sertçe duvara fırlattım.
Küçük beden'den çıkan bir inlemeyle kalbimde hissetiğim sızıyla yüzümü buruşturdum. "Şimdi gelelim bu akşamki terbiyesizliğine" dedim ve yanına çömelip küçük elini avuçlarımın arasına aldım. "Babaya tokat atmak mı? Çok ayıp" dedim ve bir elimle küçük parmaklarını kırarcasına sıkmaya başladım.
Oda onun çığlıkları ile doluşurken kulağına yaklaştım ve boynuna bir öpücük kondurdum. "Kırarım demiştim" dedim ve küçük elini bırakıp ayağı kalktım.
Saatime bakıp ceketimi düzelttim ve dolmuş mavileriyle bana bakan çocuğu süzdüm."Tam 5 dakika sonra aşağıda ol yoksa aç kalırsın" diyip aşağı indim.
.....
"D-doydum" "Bekle, kuralları konuşacağız" dediğimde çatalını bırakıp gözlerimin içine baktı.
"Okulda arkadaş edinmek yok, bahçeden dışarı çıkmak yok,
Babaya karşı gelmek yok,
Gerekmediği sürece benimle konuşmak da yok, şimdi kalkabilirsin" dediğimde kafasıyla onaylayıp ayağa kalktı."Ha bir de kaçmak gibi aptalca bir girişimde bulunma, yoksa seni yürüyemeyecek bir hale getirmek zorunda kalırım."