OYUN BAŞLIYOR

554 14 7
                                    


Medyadaki :Deniz
******************
"Dımdımdımdımdırıdımdım...."

Yine kabus gibi bir okul gününe merhaba. Tamam uykuya düşkün biri olmasam da benim bile kalkmam hiç kolay olmuyor.Zaten kalkmasaydım kendini iyilik meleği belleyen Rachel -ki üvey annem olur-beni uyandırmaya gelirdi.İşte asıl kabus bu olurdu.Çünkü bu çakma annem olucak kadına seni evde istemiyorum,annemin yerini asla dolduramayacaksın tarzında bir sürü nutuk çekmeme rağmen;kuyruk gibi hala benimle ilgilenmesinin iyi olaylar kategorisinde bir yerinin olmaması gerekir, değil mi? Ha bu arada kabus diyordum değil mi?Şuan tam karşımda bana bakıyor...

"Deniz kalktın mı canım?Kahvaltıyı hazırladım senin için gel bir şeyler ye?"

"Tamam Rachel geliyorum."

Tabikide her ne kadar sevmesemde bana hitap eden birkaç noktası var Rachel'ın:yemek yapmak.Güzel yemek yapıyor kadın ne yapıyım?

Yataktan kalktıktan sonra birkaç saniye kendime gelmemi bekledim ve banyoya gittim.Suyu kontrol edip duş aldım.Yarım saate çıktıktan sonra siyah bir tişört altına şort ve siyah botlarlarımı giyerek işimi tamamladım.Saçlarım kabarık olmadığı ve kendinden hafif dalgalı oldugu için saçımla uğraşmama gerek kalmadı.Gerekli birkaç eşyayı aldıktan sonra aşağı indim.

"Günaydın Deniz!Gel hadi."

"Sana da Rachel..."

"Deniz biliyorsun sen ne kadar istemsen de senin annen sayılırım ve bana Rachel demek zorunda değilsin biliyorsun dimi?"

Derin bir nefes aldım ve sakinleşmeye çalıştım Çünkü babam her Rachella tartıştığımızda olayın suçlusu benmişim gibi davranıyor. Ayrıca Rachelın da bunu bilmesine rağmen inatla bunu demesi beni ister istemez delirtiyordu.

"Bak RACHEL benim annem şuan bu masada mı? Hayır.Ayrıca benim gelecekle ilgili hiçbir planında sana anne demek yok bence boşuna uğraşma.Zaman kaybı!"

"Ama Deniz sade-"

"Rachel sadece saçmalığını bana yapma.Babam annem öldükten sonra onu ne kadar sevmesine rağmen senle evlenmiş olabilir bu beni ilgilendirmez ." Dedim ve masadan hışımla kalktım ve tam mutfaktan çıkacakken babamla çarpıştım.

"Deniz gene noluyo burda ?Gene mi kavga daha ne kadar uğraşıcaksın kadınla ?"

"Ben mi uğraşıyorum?O zaman karına söyle de bana kendisine anne dedirtip egosunu tatmin ettirmeye çalısmasın zaten saygımdan onunla kahvaltı yapıyordum artık hiçbir şey yapmam onun için."

Babam ne diye o kadını tutuyo anlamıyorum.Zaten işler başımdan aşkın bir de bunun üstüne züppelerle dolu özel okula gidiyorum bu yüzden okulla da uğraşmak zorunda kalıyorum.Neyse evden çıkmadan motorsikletimin anahtarı ve meşhur alet edevatları aldıktan sonra evden çıktım.Bugün önemli bir işimiz var Dorukla.

Bu arada Doruk benim can yoldaşımdır.Ayrıca Doruğun babasıyla benim babam aynı holdingin ortakları bu yüzden küçüklükten beri kardeş gibiyizdir bu yüzden ister istemez her dakikamız beraber geçiyor.

"Rachel ı nasıl öldürebilirim?" Temalı meşhur katliam planlarımı yaparak evden çıktım ve bahçeye doğru ilerledim.Motorsikletime bir kez daha hayranlıkla bakarak aşık olduğum abideye bindim ve tam çalıştırırken ardamdan bir ses geldi.

"Hey!!"

Gene egoist züppenin biridir diye oralı olmadım ama bana yaklaştıgını hissedebiliyordum ve tam bir iki adım yakınımda durdu.

"Hey!!Bir dk baksana"

"Ooo siyahlı kötü kızımız sert çıktı baksana!!"

Harika birdi iki oldu ve artık konuşma zamanım geldi sanırım:

"Bakın ne halt yerseniz yiyin umrumda değilsiniz ama benden uzak durun hiç kavga havamda değilim.Şimdi ikileyin!"dedim ve sert ifademi takındım.İnsanlara genelde hep bu tarafımı gösterdiğim için benden uzak durur daha doğrusu son üç yıldır böyleydi.Ondan öncesi uzun hikaye...Ama bu kıt kafalılar dediklerimden bir sey anlamamış gibi yüzsüz yüzsüz sırıtmaya başladılar:

"Hey Anaç sence de fazla sert ve ateşli değil mi ?"dedi uzun boylu kumral olan ve ardından aynı ona benzeyen ama gozlerı yeşil olan çocuk konuştu:

"Barlas rahat bırak kızı baksana bizi öldürcek gibi bakıyor..."

"Ahh hadi ama kaç tane kızı ben böyle yatağa attım bilmiyo musun ?" Dedi ve güldü.

Bu döl israfları fazlasıyla sabrımı zorlamaya başladı ve şortun arkasına koyduğum ama şarjörü boş olan silahımı onlara doğrulttum ve ikisi de beni görünce öyle kaldılar artık konuşma sırası bendeydi.

"Sizi uyardım değil mi?"dedim ve ardından ikiside:

"E-ev-evet"

"Hanginize önce sıkıyım normalde sormam ama şanslısınız ha seçim sizin" diyip silahı Anaç'a doğrulttum.Anaç'ın korkudan yüzü bembeyaz oldu.Tam tetiği çektim ve arkadan bir ses geldi.

"Hey Deniz ne yapıyosun sakın ol adamım biraz sakin"

Bu sesi tanımam uzun sürmedi Doruk gene beni sakinleştirmeye çalışıyordu yoksa olacakları o da biliyordu.Bu çocuk olmasa şimdiye seri katil olmuştum ben...

"Doruk bu ikisi salağı uyardım gerisi beni ilgilendirmez!"

"Deniz sakin ol hadi geç kalıyoruz geçen yıl yeterince müdürün odasında konuşma dinledim.Bugün hiç onla uğraşamam hadi daha sonra bulaşırlarsa bizzat ben sikicem belalarını tamam mı koy onu hadi"

İki salağa döndüm ve:

"Bu sefer cidden şanslıydınız.Doruk olmasa cesetlerinizi gömmüştüm bile şimdi defolup gidin yoksa bu sefer Doruk bile kurtaramıcak sizi" dememle birlikte çocukların koşması bir oldu.Cidden o kadar korktular mı ya ?Her ne kadar kahkaha atılıcak bir sahne olsa da kendimi zorlayıp ifademi korumaya çalıştım.Tabi zorlamasam ne kadar gülebilecektim o kısmı ayrı bir konu...

"Deniz nereye daldın?Hadi bebek çalıştırsana gidek "

Yüzümü buruşturdum cidden daha ne kadar iğrençleşebilir.

"Doruk"

"Ha Denizcim" dedi ve güldü.

"Silah hala elimde" dememle ilk elime sonra bana baktı.

"Lafımı geri alabiliyor muyum"

"Peki bebek al bu seferlik "dedim ve sırıttım.Ardından motora bindik ve her önümüze gelene bulaşarak yolda adeta bir korna senfonisi dinledik.Umrumuzda mı tabikide değil. Zaten sürücüler bize korna çalmaya yeltelenene kadar çoktan görüş açılarından çıkıyorduk.Kısa bir süre sonra okula daha doğrusu Eteksiz bacaklar kurumuna geldik.Zaten tek sevdiğim noktası Dorukla aynı sınıfta olmamız ve geçen yıl müdürü tehditlerle ikna etmemizden dolayı okula serbest gidebiliyoruz.Gerçi sadece bizim grup için geçerli bu ama neyse.

Bugün okulun ilk günü olmasından dolayı okul bahçesi tam bir ana baba günüydü ama içlerinde en komik ve bir o kadar da kalabalık kısmı 9. Sınıflar kısacası çömler olulturuyordu.Görüş açıma girenleri teker teker inceledikten sonra bu yıl uğraşacağım tipleri belirledim.Belirlemem bitince Dorukla aynı anda birbirimize döndük ve:

"Bu yıl çok eğlenicezzzz" ve ardından bizim çardağa gittik.Görünüşe göre takım tamdı.Ben hiç uzatmadan direk konuya girdim:

"Okul çıkışı ben direk Mert'i takip edicem Dorukla birlikte, Beril sen de Hakanla adamları hallediceksiniz ve dikkat et bu sefer kan tutmasın cidden senle uğraşamayız,Ayaz ve Ilgaz siz bu sırada güvenlik sistemlerini halledersiniz.Evet gençler plan bu eğer plana ters giden şeyler varsa anında bizi uyarın.En ufak bir hata çıkmasını istemiyorum anlaşıldı mı?"

Bizim ekibin hepsinden onaylayan bakışlar aldım ve dağıldık.Bu gece büyük eğlence var...

...

İNTİKAMIN PEŞİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin