FEDAKARLIĞIN BEDELİ

164 8 3
                                    


"Siktir"

Bunun burda ne işi var?Zaten hayatımı yeterince mahvetmişti.Daha yeni yeni aşkın,sevginin,sevgilinin ne olduğunu anladığım çocukluk yıllarımda beni bir hiç uğruna kullandığı yetmiyormuş gibi bunu tüm arkadaşlarının önünde bana hakaret ederek söylemişti.O lafları duyduktan sonra kendime olan özgüvenimi kaybetmiştim ve kendimi bir daha toparlamam baya zaman almıştı.Zaten tam olarak toparlanmamı sağlayan şey de psikoloğum Demir Bey olmuştu.Benim için benle beraber her dakika mücadele etmişti ve başarmıştı da.Her randevuda bir öncekine göre ilerlemeler kaydetmiştim ve her geçen gün daha iyiye gidiyordum.Bunun farkında olan bir ben değildim zaten.Psikoloğa gittiğim zamanlarda Bir gün randevu çıkışı Demir Bey beni yanına çağırdı:

"Genç Hanım artık bakıyorum da düzelmeye başladın.Artık çok zorunda hissetmedikçe buraya gelmek zorunda değilsin ama her şeye rağmen gene de sen haftaya gel bir daha konuşalım tamam mı ?"

"Tamam Demir Amca gelirim"

O zamanlar "Demir Amca" derdim hep ona.Herneyse o gün ordan çıktığımızda annem biraz tedirgindi sanki biri bizi takip ediyomuşçasına her dk arkasına bakıyordu ve acele ederek yürüyordu.Bu şekilde otoparka geldik ve annem arabanın kilidini açtı.Hemen ardından uzun süre arabanın ön camına baktı.Sonra elini cama uzattı ve sileceğin altına sıkıştırılmış olan bir kağıt parçasını eline aldı ve bana dönerek bağırmaya başladı:

"Deniz hemen arabaya geç!Derdin ne senin acele edelim.Eve gecikmek istemiyorum anladın mı beni?"

"Anne niye bana bağırıyosun ben bir şey yapmadım ki!Hem sen bana bağırmazdın ki niye böyle oldu?"

"Deniz gereksiz sorularından bıktım geç arabaya hemen!"

"Off anne ya tamam "

"Bana off diyemezsin küçük hanım" dedi annem ve o kadar şaşırtıcı hareketlerine bir yenisini daha ekledi ve beni arabaya itti. o sırada elimdeki telefon hızlı bir şekilde kapıya düştü ve kapıda çizik oluşturdu.Annem daha da öfkelenerek:

"Arabayı ne hale getirdin bin hemen arabaya senle sonra görüşücez"dedi ve tehtidkar bakışlar attı bana. Ben de o korkuyla arabaya bindim.Eve gelene kadar hiç konuşmadık.Ama annemin dikiz aynasından arada bir bana baktığını yakaladım.Eve gelince de sessiz bir şekilde arabadan indim ve annemin arkasından eve doğru yürüdüm.Annemin eli titriyordu ve kilite anahtarı sokmakta güçlük çekiyordu.Bir anlık bir düşünceyle annemin elinden anahtarı aldım ve zorlanmadan kapıyı açtım.Annem bana baktı:

"Bu yaptığın şey seni affettirmiyor.Hemen odana geç bir hafta cezalısın.Bir daha bir şeyi sorgulamadan yaparsın heralde.Şimdi kaybol gözümün önünden"dedi.

O an sanki her şey yok oldu benim için.O ana kadar hayatta beni en çok seven ve kırmayan insan bile benim bir anda parçalara ayrılmamı sağladı.İçim acıdı.O gece ne kadar ağladığımı bilmiyorum daha doğrusu hatırlamıyorum.Gece bir ara su içmek için aşağıya yani mutfağa gitmeye başladım.Tam annemlerin yatak odasının önünden geçerken annemin sesini duydum ve kapıya yaklaştım.

"Hayatım napıcam ben?Her dakika tetikte duramam.Bunu gönderenleri polise söylemeliyiz yoksa hepimizin hayatı tehlikede anlamıyor musun ?Hem Denizi de bugün çok kırdım.Kız zaten yeni yeni düzelirken bir darbe de benden aldı.Neden tüm olanlara rağmen bir şeyler yapmıyorsun?"

"Selin sakin olur musun?Durumları sen de biliyorsun.Polise gidersek hiç birimiz sağ çıkamayız.Hem dediklerini yapmam için çok az bir zaman kaldı.Kısa zamanda bu baskıdan kurtulucaz.Bu arada bir şey olmasına karşın randevuları yarına ayarladım.Ayrıca arabadaki çiziğin onarılması için bakıma gönderdim arabayı.Yarın gidişte sizi şoför bırakır ama dönüşte taksiyle gelirsiniz.Hadi yat sen de geç oldu.Denizi de dert etme hayatta en değer verdiği insansın sonuçta affeder seni."

İNTİKAMIN PEŞİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin