ZORAKİ BİR ANLAŞMA

79 6 2
                                    

525 kişi olmuşuz ve çok mutluyum.Yakında başlayacak olan sınav haftam nedeniyle bölümler geç gelebilir.Bunun için şimdiden çok özür diliyorum sizden.

~Bu bölüm sweeetie-eda ya gelsin.😘~

Medyadaki:Deniz

******************
Hastanede ne işim var benim lan.En son Mert ile kavga etmiştik ve ardından arka bahçede Dorukla karşılaşmıştım.Tabi ya ahhh Doruk ahhh seni geberticem.Hastaneye gelmemem gerekirdi.Bir kere de dediğimi yapsan ne olur sanki!!Ama bekle sen Doruk Bey benim sözümü dinlememek nasıl oluyormuş.

İlk önce kolumdaki serumu kolumdan tek hamlede çıkardım ve hastane önlüğünden kurtulmak için dolaba yöneldim.İçinden kıyafetlerimi aldıktan sonra tuvalete gittim ve üstümü değiştirdim.Bu sırada aynadaki görüntüm dikkatimi çekti ve o an kendimden öldüresiye iğrendim.Bu nedir lan?Benim 10.sınıfa giden ego uçtu yerine veled ego geldi.Benim böyle bir çocuğum olsa evlat demem üstüne kimlik bile çıkarttırmam lan.Şu tipime bak orangutan yavrusu gibiyim.Hemen yüzümü suyla yıkadım ve çantamda bulunan birkaç makyaj malzemesiyle (onların ne işi var çantanda derseniz aniden bara gitmeye karar verdiğimiz zamanlarda biraz bu tarz şeylere ihtiyaç duyuyorum) kendimi insana benzettim ve hoşgeldin 10.sınıf egom baybay veled egom. Bir daha görüşmemek üzere zaten karşıma çıkarsan seni gebertirim anladın mı lan?

Tuvaletten çıktıktan sonra artık sırada Doruğu çağırıp bir güzel azarlamak hatta yaralı koluma aldırmadan onu dövmek vardı.Eee madem sıra bunda geciktirmeyelim değil mi?

"DORUK GEL BURAYA HEMEN KENDİ ELLERİMLE GEBERTECEĞİM SENİ"

********Doruk'tan********

Abi ben şimdi bittim.Deniz bana önce söver sonra döver ondan sonra işkence yapar sonra etimi hayvanlara yem niyetine atar ve bunu yaparken de zevk duyar.Ama yapmaz ya daha kötüsüleriyle de karşılaştım sonuçta ben.

Mesela bir ara okulda su savaşı vardı.Biz her zamanki gibi köşede cool cool savaşanları izliyorduk.Tam bu sıralarda bir kızın bana su atmasıyla ben de savaşa dahil olmuştum.Tabi herkes Deniz' den korktuğu için ona kimse su balonu atmıyordu.Ama ben evet ben elime bir su balonu aldım ve hayatta kalmak için yapmamam gereken şeyler listesindeki en önemli maddeyi bozarak Deniz'e balonu attım.O an herkes durdu ve bizi izlemeye başladı.Kimseden çıt çıkmıyordu.Deniz önce soğukkanlılıkla yerinden kalktı ve bana doğru adımlar atmaya başladı ardından kot ceketini çıkardı ve yere attı.

Sonra geldi bana sarıldı ve su savaşına devam ettik.Hatta sonrasında çok eğlendiğini ve her zaman yapmak istediğini falan da söyledi.Cidden inandınız mı la!Neyse sövmeyin de rahatça devam ediyim.

Deniz bana yaklaştı ve eşşek sudan gelinceye kadar dövdü.Ona karşı çıktım mı ?Evet.Sonuçta okulda benim de bir karizmam vardı dimi .Ama gücümün son damlasına kadar bile kullansam Deniz her halukarda beni evire çevire bir güzel tüm okulun önünde dövdü.Sonra ne mi oldu.Sağ Kolum,sol bacağım ve birkaç tane parmağım alçıya alındı bunun dışında kafama beş dikiş atıldı.bunların da dışında vücudumun hemen hemen her yerinde morluk ve şişlikler meydana geldi.O günden beridir su savaşı denilince tüylerim diken diken oluyo ya.

Denizi bekletip daha da sinirinin artmaması için hemen odasına girdim.Deniz yatakta yoktu.Yavaşça kapıyı kapatıp içeri giriyordum ki arkamdan yumuşak ama bir o kadar da hızlı aldığım darbeyle öne sendeledim. Hemen toparlandım ve arkamı döndüm.Cidden mi Deniz ha cidden mi??Nedir benim bu arka darbelerden çektiğim.

"Deniz yapma be daha yeni oraya sert bir darbe aldım be bebekim"

Deniz bilmiyormuşçasına kaşlarını çattı ve

"Ne zaman aldın darbeyi ve kim tarafından?"

"Seni hastaneden taburcu edelim çeteyi bizim eve çağırdım."

"Tamam sen hallet şu işi daha senle görülcek hesabım var.Şu lanet olası yerden çıkıyım bi senle görüşücez"

"Deniz niye hastaneye gelmi-"

Deniz'e bu soruyu sorma ihtiyacı hissediyordum kendimde çünkü ne zamandır bu sorunun cevabını bana inatla söylemiyordu.Bu sefer öğrenicektim kararlıydım.Ama o her zamanki gibi gene lafımı kesmişti.

*******Deniz'den********

"Doruk boşuna uğraşma"

dedim lafını kesip.Çünkü bunu Doruk'a bile söylemek istemiyordum ama o bu sefer kararlı gözüküyordu.

"Neden Deniz ha neden?Hiç mi tanımadın beni ?Senle kardeşi dostu bırak yol arkadaşıyız lan biz!!! Her olayı birlikte çözüyoruz,günün büyük çoğunluğunu birlikte geçiriyoruz,bir sorunum olduğunda ilk senle paylaşıyorum,benim donuma kadar her şeyimi  biliyorsun ama bunlara rağmen benden bir şeyler saklıyorsun.Adil mi bu ha Deniz adil mi?"

"Öncelikle o ses tonunu alçalt benim sinirlerimi bozma.Şimdi ilk olarak senden bir şey gizlemiyorum bu bir,bana hesap soramazsın bu iki,eğer bir şey yapıyorsam bir nedeni vardır bu da üç.Anladın mı beni Doruk ?Zorlama bence"

"Deniz bu böyle olmaz eğer bana şimdi bunu anlatmazsan sana olan güvenim sarsılıcak haberin olsun."

Birden Doruk'a atıldım ve boğazını sıkarak onu duvara yapıştırdım.Artık kendimi tutamıyordum ve sinirden kudurmuş bir vaziyetteydim.

"Sen bile olsan bana emir veremezsin lan!Ayrıca tehtid etmeni saymıyorum bile.Ne hakla böyle bir şeye kalkışıyorsun ha!İlla neden mi istiyorsun söyliyim o zaman.Babam bu hastahanenin en büyük bağışçılarından biri.Benim tüm yaraladığım,bıçakladığım,vurduğum kişiler burda yatıyor anladın mı?Civardaki en önemli hastahane konumunda çünkü burası.Her ne kadar inkar etsem de babam bu şekilde tüm olayların üstünü kapatmaya çalışıyor.Anladın mı?Ve her fırsatta bunları yüzüme vurup beni evden kovmaya çalışıyor.Mutlu musun Doruk?Babamın benden nefret ettiğini duymak güzel bir şey mi ya da annemin ölümü için beni suçladığını bilmek güzel mi Doruk?Ha güz-"

Birden odaya elinde sakinleştiriciyle genç bir hemşire girdi.

"Hanımefendi lütfen sakin olun ve sesinizi alçaltın.Diğer hastaları rahatsız etmek istemezsiniz değil mi?"

"İstiyorum lan ben belki sana noluyor !!"

"Hanımefendi lütfen sesinizi alçaltın ve izin verirseniz iğne yapmam lazım zorluk çıkartmayın"

"Kol benim,izin verme yetkisi benim.Şimdi izin mizin vermiyorum yürü git şurdan elimde kalıcaksın şimdi."

Tekrar Doruk'a döndüm ve ellerimi gevşettim.

"Bir daha dediklerine dikkat et yoksa pişman olmayacağım şeyler yaparım Doruk"

Bu sırada fırsattan faydalanıp hemşire bana daha çok yaklaştı ve tam iğneyi bana sokacakken elinden iğneyi aldım ve onu hasta yatağına ittim.Vakit kaybetmeden kolunu tutup iğneği ona soktum.Burda işim bitince Doruk'un odada olmadığını farkettim.Taburcu olmam için gereken işleri hallediyordur heralde.Kadını orda bırakıp hastahanenin girişine gittim ve girişte Doruk'u beklerken bir sigara içmeye karar verdim.

Sigaramı bitirmeye doğru telefonum titreşti.Telefonu açıp gönderilen videoya baktım.Bu benim Mert'i öldüresiye dövdüğüm videoydu.Bu arada Mert'e ne oldu derseniz kendisi şuan bu hastanede komada.Şu an onunla uğraşıcak zamanım da yok zaten.Herneyse video bittikten sonra hemen telefonuma bir mesaj geldi.Birileri ya benle oyun oynuyor ya da cidden gözetleniyordum çünkü tam video bitince bana atmışlardı.Çevreme göz attım ama kimseyi göremedim.Tekrardan telefonun kilidini açtım ve mesajı okudum.

"En büyük düşmanıma yaptığın zarar çok hoşuma gitti Deniz Erdem.Bir bayana göre oldukça iyi dövüşüyorsun.Seninle ittifak kurabileceğimizi düşündüm ve en yakın zamanda tanışmayı umuyorum."

Bu da kim şimdi????

İNTİKAMIN PEŞİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin