TAHİLSİZLİK

200 8 8
                                    

Medyadaki:Doruk

******************

Tam lafımı bitirdiğim sırada müdür anons yaptı. Neymiş efendim tüm öğrenciler bahçede sıraya giricekmiş.Kim dinler ki o adamı?Tüm öğrencilerin işi o müdür denilen sik kafalı adamı dalgaya almak.Bunu da her yıl düzenli olarak bir grup öğrenci yapar.Müdürün konuşmasına izin verilmez ,kavga çıkarılır,ıslıklar ve alkışlarla her dakika sözü bölünür ya da geçen yıl benim yaptığım gibi sigara içip tüm okulun önünde müdüre laflar sokulur.Tabi durumlar böyle olunca da müdür o sinirle herkesi sınıflarına yollar ve öğrenciler ilk gün konuşmasından kurtulur.Okuldaki öğrenciler züppe falan ama hepsi aynı kafadan bir bu konuda...

Ben zaten ilk gün konuşmasını dinlemem .Zaten bende o açgözlü her öğrenciyi para gören piç herifi dinlicek göz var mı?Tabikide hayır.Bizimkilere döndüm:

"Gençler sabah sigarasını içmeyen var mı ?"

Doruk güldü ve göz kırptı bana.Aşırı bir şekilde göz devirdikten sonra:

"Arka bahçeye gidelim şu salağı sabah sabah hiç çekemem" dedim ve Dorukla ikimiz arka bahçeye gitmek için ayaklandık.Geri kalanlar sıraya geçmek üzere bizimle birlikte ayaklandı.Sevgili müdürümüz bizim çetenin hepsinin sırada olmadığını görünce bizi odasında ağırlıyor nedense(!).Dorukla ben çardaktan çıkıp arka bahçeye doğru yürümeye başladık. Bu sırada tam önüme kağıt atıldı.Arkamı döndüm ve bizim sabahki iki malı gördüm.

"Gene mi siz!"

Ben bu iki salaktan kurtulamıcak mıyım ya?

Sabah adlarını öğrendiğim Barlas;

"Ateşli olduğunu söylemiş miydim?" Dedi.

Anaç şaşırdı ve geri geri gitmeye başladı.Elimle Anaçı işaret ettim ve Doruğa "Onunla sen ilgilen ."dercesine bakış attım.Doruk anlamış olacak ki başını" tamam "anlamında salladı.

Barlas'a döndüm;

"Sabahki uyarımı ne ara unuttun çömez!"

"Senin gibi ateşli kızları unutmak mümkün mü?"

Pekala sen kaşındın Barlas.Oyun zamanı...

"Adın Barlas değil mi?"

"Evet"

"Suratında bir şey var gelsene alıyım onu"

"Ben kendim hallederim gerek yok ateşli kız"

"Ama ben yapmak istiyorum"dedim ve dudağımı dişledim.Barlas'ın bakışları bir anlığına dudaklarıma kaydı ve kesik kesik nefes almaya başladı.

"P-pe-peki gel "dedi.

Arsızca sırıttım ve yanına gittim.Elimi yanağına hafifçe sürttüm.Bunu yaparken de tam gözlerinin içine baktım. Barlas elini yavaşça bana yaklaştırmaya başladı tam belime koyup beni kendisine çekecekken sırıttım:

"Benimle uğraşmamalıydın Barlas " dedim ve kafamı biraz geri çektim.

"N-na-napıyosun Deni-"

Lafını bitirmesine izin vermeden ona kafa attım.Barlas acıyla inleyerek geri geri gitti ve eğildi.Burnu kanıyordu ve kafasını aşağıya eğdi ve öylece beklemeye başladı.Fırsat bu fırsat yanına gittim ve ensesindeki kör noktaya vurdum ve yavaş yavaş bir şeyler mırıldanarak bilincini kaybetti.Onu orda bıraktıktan sonra okulun girişine gitmeye başladım.Biraz ilerledikten sonra Anaç'ı yumruklayan Doruğu gördüm.Anaç'ın yüzü kan içindeydi.Doruk bir daha vurmak için tam elini kaldırırken:

"Doruk!"

"Deniz?"

Bu ses tonunun anlamını iyi bilirim. Bana dolaylı yoldan"O piçin icabına baktın mı?"ya da kısacası "Bunlarla işimiz bitti mi ?" Demeye çalışıyordu.

"Bırak onu!Bunlarla işimiz bitti!" Dedim.Doruk bana onaylayan bakışlar attıktan sonra Anaç'ın tanınamayan suratına baktıktan sonra onu geriye fırlattı.Anaç inleyerek geriye düştü.Doruğu Anaçtan uzaklaştırdıktan sonra Anaç'a doğru eğildim:

"Artık Barlasla ikiniz uzak durursunuz hı ?Gerçi bu daha başlangıç hediyesi normalde sizin gibi beyni sikinde olanlar için daha ağır şeyler yaparız ama hadi şanslısınız!"dedim ve sınıfa doğru yürümeye başladık.Sınıfa girdiğimizde bizim takım her zamanki yerlerine oturmuştu.Bir yer hariç...Namıdeğer kaşar Pelin benim yerime oturmuştu.Salak lan bu kız.Cidden benim yerime oturdu diye birden kabullenip o kızın Dorukla yiyişmesini tüm ders izleyeceğimi falan mı sandı acaba.Gerçi Doruk ona yüz vermiyor iyi de yapıyor gerçi.Her neyse oturduğu gibi onu ordan kaldırmasını da bilirim ben.

"Bugün hiç kavga havamda değilim ve sıramdan defol git Pelin!"

Pelin beni baştan aşagı süzdü ve o rujla kalın göstermeye çalıştığı iğrenç ağzıyla:

"Ayğ ! Sanağ mı sorucağm beğn sen kimsin yağğ?"dedi.Doruğa döndüm ve

"Sakın beni sakinleştirme görülecek bir hesabım var" diye bağırdım birden.Bizim ekip de dahil olmak herkes irkildi.Sonra Pelin'e yaklaşmaya başladım.Ben yaklaştıkça sıraya daha çok sindi ve ben iyicene yaklaştığım sırada :

"Eğer banağ bir şey yaparsan seni müdüre söyl-"

Lafını bitirmesine fırsat bırakmadan kolundan çektiğim gibi yere fırlattım.Tiz bir çığlıkla yere düştü. Ardından saçını elime doladım ve onu yerden kaldırdım.Elini yumruk haline getirip burnuna geçirdim.Artık acıyla bağırıp ağlamaya başladı.Onu tekrardan yere fırlattım ve karnına tekmeyi geçirdim.Artık ağzından kan gelmeye başlayınca çevremdekilere göz gezdirdim.Benimle temasa geçen hemen gözlerini çekiyordu.Ardından tüm sınıfı hatta koridoru inletecek kadar bağırdım.

"Eğer bir daha içinizden biri benim olan bir şeye göz dikerse ya da bana karşı gelirse bundan daha beter yaparım anladınız mı?Şu salağı sınıftan çıkarın gözüm görmesin yoksa hepinize saldırıcam."

Artık sınıftakiler ne kadar korktuysa anında kızı sınıftan çıkardılarBen de sıraya oturdum ve uyumaya çalıstım.Sonra Doruk yanıma oturdu ve her zamanki gibi beni sakinleştirmeye başladı.

"Doruk"

"He bebekim?"

"He nedir lan ha diyeceksin o ne öyle kibar kibar.Neyse ilk ders ne ?"

"Matematik bebekim"

"Tamam"dedim ve uyumaya başladım.

Bu arada Matematik hocasıyla hiç iyi anlaşamam.Çünkü ben defter tutmam çünkü öyle bir alışkanlığım yok bu derste.Ayrıca çalışmadan yapabildiğim tek derstir matematik.Çünkü matematiğe karşı bir düşkünlüğüm vardır.Bunu da Lise 3 olmama rağmen tüm lise matematiğini bitirmemden anlayabilirsiniz.Sadece boş zamanlarımda(ki o da genelde yatmadan son 1 saat oluyor) zor konu testleri çözerim.Bu yüzden bu kadının soruları bana kolay geliyor ben de kadını uyurken takip ediyorum.Genelde de zaten ne zaman uyusam bana son sorunun cevabını sorar. Nöronlarının karesini aldığım
hala matematikte iyi olduğumu kabullenemedi.

"Deniz soruyu sen çöz.Gerçi sen uyuyodun doğru unut-"

"2i hocam cevap"Karmaşık sayıları işliyoruz bu arada.

"Cevabın doğru ama çözümünü de istiyorum"

"Çıkmak istemiyorum burdan da anlatabilirim"

"Hayır Deniz tahtada istiyorum" İlla bir kıllık çıkarıcak.İstemiyorum tüm gözler bendeyken bir sey anlatmayı.Bir günde iki kavga istemediğimden söylene söylene tahtaya geçtim.Tebeşiri elime aldım ve soruyu anlatmaya başladım.

"Bu sayı-"

Tam ben anlatmaya başladım ki sınıf kapısı açıldı.Müdür içeri girdi ve konuşmaya başladı ve arkasından biri yavaşça içeri girdi.

"Siktir"

Bunun ne işi var burda...

*****************
Kitap hakkında eleştiri ve önerilerinizi bana belirtirseniz çok sevinirim.İlk hikayem bu yüzden hatalarımı öğrenip onları düzeltmek istiyorum.

İNTİKAMIN PEŞİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin