three

656 93 60
                                    

mayıs 2009

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

mayıs 2009

jaehyun adım attıkça rengi değişen ayakkabasıyla bir ileri bir geri giderken karşısındaki cılız çocuğa baktı.

"senin böyle bir ayakkabın yok değil mi?"

taeyong omuz silkti.

"çilek yer misin?"

jaehyun kaşlarını çattı.

"hey, ben sana dünyanın en pahalı ayakkabasından bahsediyorum sen ise çilek diyorsun!"

taeyong umursamadı ve jaehyun'la çileğini paylaştı.

"dünyanın en pahalı ayakkabasına sahipsin ama evinizde çilek yok. benim ise arka bahçemde bir sürü çileklerim var! hem çilek reçelinin nasıl yapıldığını biliyorum. bence ben senden daha zenginim!"

jaehyun kafası karışmış bir şekilde taeyong'a bakarken annesi kırmızı topuklularla yanlarına gelmiş ve jaehyun'u kolundan tutup arabaya doğru götürmeye çalışmıştı.

"anne bizim neden çilek bahçemiz yok? zengin değil miyiz?"

annesi sesini yükseltmemek için çaba harcamış fakat pek işe yaramamıştı.

"ne saçmalıyorsun? eve gittiğimizde hemen odana çıkacaksın ve akşam yemeğine kadar ses çıkarmadan oturacaksın. anladın mı beni? seninle uğraşamam!"

jaehyun ağlamamak için dudaklarını birbirine bastırdı ve yol boyunca sadece iki şeyi düşündü.

çilekler ve taeyong.

on iki yıl sonra

jungjae
o küçük kasabada kalıp manav dükkanı falan açacağını sanıyordum
ama ne
güzel sanatlar fakültesi mi
taeyong yolunu şaşırdıysan köyüne geri dönebilirsin

tyongberry
babanın parasıyla şirketin başına geçeceğini sanıyordum
ama ne
güzel sanatlar fakültesi mi
jaehyun yolunu şaşırdıysan babanın şirketine geri dönebilirsin
nasıl olsa başka hiçbir vasfın yok

(görüldü 14:45)

ayrıca bana bakmayı kes

jungjae
sana baktığım falan yok
sadece saç rengin dikkat çekiyor
çünkü senin dışında kimse aptal bir çilek gibi gözükmüyor

strawberry jam : jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin