Evden çıkmamızın üzerinden yirmi beş, kafeye gelmemizin üzerinden on, masaya oturacakken ayağımın sandalyenin kenarına takılıp bizi karşılamak için ayağa kalkan Kun'un üstüne düşmemin ve ortama sessizlik hakim olup abimin Kun ve bana dik dik bakmaya başlamasının üzerinden ise tam sekiz dakika geçmişti. Ortamdaki sessizliği ve değişik havayı bozması için bunu yapabilecek tek kişiye yani Jungwoo hyunguma bakıyordum kuzu kuzu. Ama ondan da ses çıkmıyordu.
"Selam, ne yapıyorsunuz burada?"
Şimdi mutluluktan bayılacaktım neredeyse. Nasıl olduğunu anlamadığım şekilde yanımıza gelen Youngho hyungla gözlerim pırıl pırıl olmuştu.
"Hyung, nereden çıkıp geldin öyle? İyi ki de geldin canım hyungum benim!"
Günümüzü kurtaracak kişinin gelmesinin sevinciyle sesimdeki heyecana engel olamamıştım.
"Buralarda dolanıyordum iş çıkışı, sonra tesadüfen sizi gördüm bir uğrayayım dedim."
Böyle tesadüfün gözünü seveyim!
"Ne iyi yapmışsın öyle Youngho, gelsene sende."
Jungwoo hyungun davetiyle Youngho hyung da boş masaların birinden sandalye çekip oturmuştu. Tokalaşmak için elini Kun'a uzatıp "Merhaba ben Youngho, ve sende bizim küük timsahın sevgilisi Kun olmalısın." dediğinde Kun da ufak bir tebessümle "Evet." deyip onun elini sıkmıştı. Daha sonra elini Kun'un yanında oturan Ten hyunga uzattığında kimsenin beklemediği, garip bir şey olmuştu.
"Güzelim! Senin burada ne işin var?"
Hepimiz şok içinde ikisine bakıyorduk. Bu buluşmayı sadece abim ve Kun'un tanışması için ayarlamışken olay hiç beklenmedik bir yöne kaymıştı.
"Bir dakika ne oluyor? Ten daha önce tanışıyor muydunuz siz?"
"Anlaşılan o ki sadece tanışmıyorlar hayatım."
"Yavaş abiciğim, yavaş."
Abimin uyarısıyla neyi yanlış söylediğimi bulmak için cümlemi tekrar gözden geçirdiğimde mesajlaşırken bile utanan benim, abimin yanında Kun'a hayatım diye hitap ettiğimi fark edince yine bir miktar utanmıştım.
"Olayları kısaca özetlemek gerekirse olay şu, bir dönemlik yurt dışına çıktığım sırada Ten de orada okuyormuş. Baya bir süre peşinde koşturduktan sonra tam flört olmuştuk ki benim dönemim bitti ve buraya geri döndüm. Ne olursa olsun, aramız o anki gibi olsa da olmasa da bir gün tekrar buluşmak için söz vermiştik birbirimize. Arada hala mesajlaşıyorduk, bırakmadık birbirimizi ve şimdi burada olduğumuza göre ben tekrar Ten'e bir şey sormak istiyorum. Hala bana karşı hislerin aynı mı güzelim?"
"Ben... Sanırım aynı... Yani, evet aynı."
"Güzel."
Ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yoktu. Tek bildiğim şeyler buluşmanın kesinlikle amacını kaybetmesi ve rezilliğimin unutulmasıydı sanırım.
Bu bölümdee @mery_tk için gelsin UwUU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Schnappi - KunYang
FanficBen schnappi adında küçük bir timsahım... Liu Yangyang + Qian Kun