0.1

110 17 61
                                    

🌻🌻🌻

1. Bölüm : "Fulya Çiçeği"

🌻

>Tarih alabilir miyiz? >

🌻🌻🌻

"Ben çıkıyorum!"

Cevap gelmeyince kapıyı çektim ve asansörün düğmesine bastım. Aklı sıra bana trip atacak. Sanki meraktan ölmek üzere olduğunu bilmiyorum İlknur!

Asansörün kapısı açılınca içeri girip 0 yazan düğmeye bastım ve aynadan saçımı başımı düzelttim. Bağcıklarımı bağlayıp kafamı kaldırdığımda ise asansör çoktan zemin kata gelmiş ve kapısı açılmıştı. Hızlı adımlarla ilk asansörden, sonra apartmandan çıktım.

Site parkında Melisa kumdan kale yapıyordu. Beni görünce ayağa kalkıp koşarak yanıma geldi.

"Eyvin abya!"

Elvin diyemediği için Eyvin derdi bana. Yanağından makas aldıktan sonra kucağıma alıp konuşmaya başladım.

"N'aber fıstık?"

"Bak!" dedi ve yaptığı kaleyi bana gösterirken.

"Sen mi yaptın?"

"Evet!"

"Çok güzel olmuuuş."

"Teşekküy edeyim. Şen neyeye gidiyoşun?"

"Yanına gitmem gereken biri var-"

"Kim?"

"Iıı-"

Ahmet ağabey  -Melisa'nın babası- banktan kalkıp Melisa'ya seslenerek yanımıza geldi.

"Ne konuşmuştuk biz Melisa?"

"Özüy diyeyim babacım."

"Ahmet ağabey Allah aşkına yabancı mıyım ben?" dedikten sonra bakışlarımı Melisa'ya çevirdim.

"Boş ver sen kim olduğunu. Gelirken çikolata almamı ister misin?"

Çikolatayı duyunca hemen gözleri parlasa da babasına döndü ve sorar gözlerle baktı. Sonra bana döndü ve dudaklarını büzdü.

"Sen o zaman bekle ben hemen gidip geleyim." dedikten sonra yere bıraktım Melisa'yı. Ahmet ağabeye "İyi günler." dedikten sonra da siteden çıktım.

Kulağıma kulaklığımı taktım ve ilk çıkan şarkıya tıkladım.

"Bugün sonum, durup soluklanıp
Rüyalarım, savaşlarım durulmadı."

En sevdiğim(iz) şarkıydı bu... Ne olursa olsun kendini bana unutturmayacak acı anılarımın, ağabeyimin şarkısıydı...

Verdiğim derin nefesten sonra şarkıyı mırıldanarak yürümeye devam ettim. 

Camında renk renk çiçekler, ve mükemmel şekilde süslenmiş teraryumlar olan çiçekçiyi görünce bakışlarımı camdan alamadım. Birkaç saniye sonrasında ise dükkana girmiştim bile.

Mis gibi çiçek kokuyordu içerisi. Led ışıklarla ve rengarenk yazılarla süslenmişti.

"Kolay gelsin." dedikten hemen sonra çiçeklere bakmaya başladım. Güller, papatyalar, karanfiller, zambaklar... Hepsi o kadar güzeldi ki.

Hepsinden birer tane alıp kocaman bir buket yapmak vardı aklımda. Ta ki sağ tarafımda kalan küçük, sarı çiçeği görene kadar. 

"Buyurun hoş geldiniz?"

Ah Canım SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin