4. Bölüm

16 7 3
                                    

Kendine geldiğini hissettiğinde ilk duyduğu şey yanı başında bipleyen bir makine ve diğer yanında konuşan iki kişi oldu. Nerede olduğunu anlayamadığı bir iki saniyeden sonra olanları hatırladı ve gözleri fal taşı gibi açıldı. Ellerini boğazına doğru götürmek istedi ama sol kolundaki serum ona engel oldu. Kalp atışlarının hızlandığını belirten bipleme yanında konuşan doktor ve hemşirenin dikkatini çekti.
"Merhaba Jackie, kendini nasıl hissediyorsun?" diye soran Doktor Gabriel Montgomery'yi tanıyordu. Hastane kafeteryasında birkaç kere beraber oturup kahve içmiş, Jackie'nin kitap okuduğu hasta çocuklarla ilgili konuşmuşlardı.
"Başım ağrıyor..." diyerek konuşmaya başlayacaktı ki sesinin bir fısıltıdan daha yüksek çıkmadığını fark etti. Ona saldıran adamın neredeyse amacına ulaşıp onu boğacağı gerçeği kafasına dank etti. "Ben...boğazım..."
"Kendini zorlama. Ses tellerin tahriş olmuş. Başını çarptığında ufak bir beyin sarsıntısı geçirdin neyse ki şu an için ciddi bir durum yok. Ağrın için ağrı kesici vereceğim," diyerek başıyla hemşireye işaret etti. Hemşire Jessie seruma ağrı kesici ilacı eklerken Jackie'ye gülümsedi.
"Herhangi bir şeye ihtiyacın olursa çağrı düğmesine basman yeterli."
Jackie ne kadar zamandır baygın olduğunu, olayın üzerinden ne kadar süre geçtiğini bilmiyordu. Tek bildiği senelerdir geldiği hastanede birinin ona saldırdığı ve neredeyse ölmek üzere olduğuydu. Ağrı kesicinin etkisini göstermesini bekleyerek gözlerini kapatan Jackie, kapının dışından gelen tartışma benzeri sesleri duyunca tekrar açtı.
"Size son bir kere daha söyleyeceğim. Önümden çekilmezseniz sizi adalete engel olmak suçundan tutuklayacağım."
Sert bir şekilde söylenen bu cümlenin ardından içeri giren siyah takım elbiseli adam Jackie'nin yatağının başına geldi, cebindeki rozeti çıkardı. "Ben FBI'dan Özel Ajan Brandon Young. Jacqueline Hannah Shaw sizsiniz değil mi?"
Jackie, FBI ajanının sert yüzüne baktı ve soğuk ses tonuyla söylediklerine cevap vermeye çalıştı. "Evet benim..." Sesi ancak fısıltı seviyesinde çıkabilmişti ve konuşmaya çalıştığı için boğazı ağrımaya başlamıştı.
O sırada odaya tekrar giren Doktor Montgomery, "Size hastamın konuşacak durumda olmadığını söyledim. Ses telleri hasar görmüş. Onu konuşturmaya çalışmayın," dedi.
Doktorun sert çıkışı karşısında geri adım atmayan Ajan Young, "Bu hastanede bir ajanım öldürüldü, bir diğeri yaralandı. Üstüne üstlük tanıklık yaparak, dört kişiyi öldürmüş bir katilin yakalanmasına yardım edecek tek kişi de öldürüldü. Sizce sesi çıkmıyor diye katilin sağ bıraktığı kişiyi bırakıp gidecek miyim?" O sırada içeri Jackie'nin başka bir FBI alanı olduğunu düşündüğü esmer bir kadın girdi.
Buz gibi bakışlarla bakmaya devam eden erkek ajan tekrar konuşmaya başlayacaktı ki ortağı olduğunu tahmin ettiği kadın konuşmaya başladı. "Doktor, ben FBI Ajanı Gabriela Suarez. Şu an çok zaman bakımından hassas bir dönemdeyiz. Bayan Shaw'un görmüş olabileceği kişi altı kişiyi öldürmüş, çok tehlikeli bir suçlu. İstediğimiz bilgileri ne kadar çabuk alırsak onu yakalama şansımız da o kadar artar," derken bir yandan da 'Sakin ol' dercesine ortağına bakıyordu.
"Şimdilik Bayan Shaw'a evet veya hayır şeklinde başını sallayarak cevaplayacağı sorular soracağız. Sizin için de uygunsa?"
"Pekala, ancak baştan uyarayım. Jackie ufak bir beyin sarsıntısı geçirdi. Olanlara dair hafızası zarar görmüş olabilir. Onu zorlamanız fayda etmeyeceği gibi hastama zarar verebilir."
"Merak etmeyin, doktor. Kendisine tamamen sağlıklı bir şekilde ihtiyacımız var. Şimdi öncelikle..." O ana kadar susup bekleyen Ajan Young, "Hastanede bulunma sebebiniz gönüllü olarak burada kitap okumanızmış, bu doğru mu Bayan?" diyerek ortağının lafını kesti. Güzel esmer buna sinirlendiyse de belli etmedi.
Kafasını evet anlamında sallayan Jackie bu soruya anlam veremedi. Ne de olsa onu bu hastanede tanıyan ve burada ne yaptığını bilen çok kişi vardı.
"Kitap okuduğunuz hasta Derek McKenzie pediatri servisinde yatıyor. Peki siz bu akşam dahiliye servisinde ne yapıyordunuz?"
Jackie, Ajan Young sorduğu sorunun evet-hayır sorusu olmadığının farkında mıydı bilmiyordu ama daha cevap vermek için ağzını açamadan Doktor Montgomery, "Evet-hayır soruları soracaktınız yanılmıyorsam," diyerek araya girdi. Jackie, ajanın doktora bakışından kendini adama saldırmamak için zor tuttuğunu anlayabiliyordu.
"Elektrikler kesildiğinde Derek McKenzie'nin odasında mıydınız?"
Hayır anlamında başını salladı.
"Koridorda mıydınız?"
Yine hayır.
"Bekleme salonunda mıydınız?"
Bu şekilde giderse bu ifadeyi vermesi saatler sürecekti. Jackie zorlanarak da olsa, "Asansörün önündeydim," dedi. İtiraz edeceğini fark ettiği doktora başını salladı. Ajana biraz daha yakına gelmesi için işaret etti. Jackie'nin fısıltıyı andıran sesini duyabilmek için yaklaşması gerektiğini anlayan Ajan Young, genç kıza doğru eğildi.
Ajandan gelen erkeksi sandal ağacı kokusu bir anlığına da olsa Jackie'nin dikkatini dağıttı. Genç adamın alnına düşen siyah saçlarına, eğildiğinde gerilen kaslarına bakan Jackie, verdiği tepkiyi atlattığı ölüm tehlikesine bağladı.
Genç kızın düşüncelerinden habersiz Ajan Young, "Neden dahiliye koridoruna geçtiniz?" diye sordu.
"Derek'in odasından ayrıldığımda Hemşire Connie'nin yerinde olmadığını gördüm. Derek'in annesi Amber da henüz gelmemişti. Beklerken telefonuma bakıyordum ki aniden elektrikler kesildi." Uzun cümleleri fısıltı halinde kursa da boğazı daha çok ağrıyan Jackie, "Su içebilir miyim?" diye sordu.
Doktorun uzattığı bardağı alan ve pipetle biraz su içen Jackie, Ajan Young'ın sabırsız bakışlarının farkındaydı.
"Sonra ne oldu Bayan Shaw?"
"Elektrik hemen gelmeyince servisteki bazı çocuklar ağlamaya başladı. Ben de Connie'yi aramak için dahiliye servisine geçmeye karar verdim. Bazen oradaki arkadaşları ile konuşmak için yerinden ayrılıyordu."
"Koridora adım attığınıza ne oldu? Size saldıran kişiyi gördünüz mü?"
Gözüne dolan gözyaşları nedeniyle etrafını bulanık görmeye başlayan Jackie gözlerini kırpıştırdı. "Odadan dışarı koşan biri bana çarptı. Ama yere düşmedim. Karanlıkta..." Boğazını yumuşatmak için biraz daha su içmek isteyen Jackie'nin bardağı tutan elleri titriyordu. "Karanlıkta ilerlediğim için telefonumun ışığını açmıştım. Adamın yüzüne ışığı tuttum. Kar maskesi takmıştı. Sonra adam boğazıma yapıştı. Sıkmaya başladı."
Gözlerini kapatan Jackie, Ajan Suarez'in ortağına göre daha yumuşak sesiyle tekrar gözlerini açtı. "Bunu hatırlamanın zor olduğunu biliyorum. Ancak bize vereceğiniz herhangi bir bilgi çok önemli Bayan Shaw. Sonra ne olduğunu anlatın."
"Adamı durdurmaya çalışırken elimde maskesini hissettim. Ve çıkarttım. Neden böyle bir şey yaptım..." derken Jackie'nin gözleri irileşti. "Katil...Altı kişiyi öldürdü dediniz. Benim onu gördüğümü biliyor."
Ajan Young, "Onu yakalayacağız. Size bir şey olmayacak," dedi. "Yüzünü gördünüz  öyle mi? FBI merkezinden robot resim çizmesi için bir ressam getirteceğiz," diyen genç adam başıyla ortağına işaret etti. Ajan Suarez, bahsettikleri ressamı çağırmak için olsa gerek odadan dışarı çıkarken cep telefonunu çıkarıyordu.
"Sizinle konuştu mu? Herhangi bir şey söyledi mi?"
"Hayır, sanmıyorum. Ya da hatırlamıyorum. O anda artık gözlerim kararmaya başlamıştı. Üzgünüm," diyen Jackie elleri titreyerek biraz daha su içti. Boğazı artık ateş yutmuşçasına yanıyordu.
"Neden sizi öldürmedi? Nasıl kurtuldunuz Bayan Shaw?"
Ajanın sorusundaki bir şey Jackie'nin dikkatini tekrar genç adama vermesine sebep oldu. Fısıltılı ses tonuyla başarabildiği kadar kızgın bir şekilde, "Ne demek istiyorsunuz? Ölmediğim için suçlu muyum yani?" dedi. Hissettiği öfke sayesinde ellerinin titremesi geçmişti.
"Öyle bir şey söylemedim. Ancak iki FBI ajanının baş edemediği bir katil sizi neden sağ bıraktı? Bunu çözmek benim işim."
"Bilmiyorum. Belki de boğazımı sıkmakla vakit harcamaya devam etmek istemedi. O yüzden kafamı duvara vurdu. Bayıldığımda da öldüğümü sandı. Belki...bir dakika..."
"Ne? Ne hatırladınız?"
"Birisi 'orada neler oluyor?' gibi bir şey söyledi. Kim bilmiyorum. Sanırım ondan sonra boğazımı bırakıp kafamı duvara çarpıp kaçtı." Jackie'nin sesi artık fısıltı haliyle bile zor duyuluyordu.
"Ajan Young, sizi bilmiyorum ama hastam artık konuşacak halde değil. Bahsettiğiniz ressam gelene kadar onu rahat bırakın ve dışarı çıkın," diyen Doktor Montgomery Jackie'nin yanına yaklaştı ve elini tuttu. "Artık konuşma, yeterince zorladın kendini."
Son kez doktora sert bir bakış atan Ajan Young mavi gözlerini Jackie'ye çevirdi ve "Birazdan adli ressamla beraber geri geleceğim. Benden kurtulduğunuzu sanmayın Bayan Shaw. Bu iş bitene kadar uzun bir süre benim etrafınızda olmama alışsanız iyi edersiniz," diyerek dışarı çıktı.

SON PERDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin