~5~

7.2K 170 105
                                    

~HATIRLATMA~

Ayağa kalkıp dudaklarını dudaklarımla buluşturdu. En sonunda alnımı alnına yasladım.

SUN YEON: Kameralar…

JİMİN: Hallettim..merak etme.

~HİKAYE~

Kasıklarımda ki ağrıyla gece hiç uyuyamamıştım. Ofiste olanlardan hemen sonra saat 5 gibi eve geldim. Jimin Bey fazla mesai (!) yaptığımdan öğlen gelebileceğimi söyledi. Ama cidden kasıklarımın ağrısı geçmemişti. Şuan saat öğlene geliyor ve kalkıp hazırlanmam gerek.

Dolabımdan bir pembe mini etek ve bluz çıkarıp giydim.

~KIYAFET~

Saçlarımı  düzelttim ve hafif bir makyaj yaptım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Saçlarımı  düzelttim ve hafif bir makyaj yaptım. Alçak topuklu ayakkabımı giyip, çantama birkaç bir şey tıkıştırdım ve son olarak dosyamı da alıp çıktım. Arabamı şirkete yakın bir yerlerde tamire verdim ve şirkete geçtim.

Çalışanlara tünaydın dedim ve ofise geldim. Jimin Bey'in kapısını tıklatıp içeri girdim. Yüzüme ifadesizce kısa bir bakış atıp tekrar işine döndü. Ne bekliyordum ki? Bir zevk boşluğuna geldiğinden hemen benimle gelin güvey olmasını mı?

Dosyayı masasına koyduğumda kafasını ilgilendiği bilgisayardan çekip önüne koyduğum dosyaya baktı. Dün geceden önce bile bana böyle davranmıyordu. Sanki umutlanmayayım diye böyle davranıyor. Gerçi neye umutlanmamı bekliyorsa? Onun sandığı gibi biri olduğumu mu sanıyor?

SUN YEON: Bugünkü imzalamanız gereken belgeler.

Dedim ve dosyayı incelemeye başladı. Bir kaç imzadan sonra bilgisayara dönüp soğuk bir sesle konuştu.

JİMİN: Belgelerin bir kopyasını çıkar. Birisini bana ver, diğerini arşive götür.

SUN YEON: Emredersiniz.

Pislik herif. Bari insan ol biraz. Ödlek! Ne sanıyor kendini? Hayır anlamıyorum sanki ben mi  dün o şeyleri yaptım-
Bir anda burnumum bir bedene çarpmasıyla geri sendeledim. Son anda düşecekken elleri belimi kavradı. Ah, Hyunjin.

Ofisten çıktığım gibi sadece bir kaç adımla bile böyle bir şey oluyorsa arşive gidene kadar sağ çıkarım umarım.

SUN YEON: Afedersin. Önüme bakmıyordum.

HYUNJİN: Sorun değil,bende bakmıyordum. Sonra görüşürüz.

SUN YEON: Görüşürüz.

O cidden diğerleri gibi değil. Şefkatli bir insan. İdeal erkek tipim. Çıktı almak için aletin önüne geldim ve sırasıyla kağıtları çıkarıp dosya haline getirdim. Arşive gidip dosyalardan birini bıraktım. Diğerini de Jimin Bey'e vermek üzere ofise gittim. Kapıyı çalıp *gel* komutuyla içeri girdim.

SUN YEON: İstediğiniz dosya.

JİMİN: Çıkabilirsin.

Ebenin…Neyse sakinim. Katil olmak için henüz çok gencim. Odadan çıkacakken bir ilaçlama görevlisi içeri girdi.

GÖREVLİ: Efendim, şirketi ilaçlayacağız. 2 gün sürer. Bu yüzden şirketten çıkmanızı rica ediyorum.

Bugün ilk defa bana baktı ama bakmaz olaydı.

JİMİN: Madem görevliler gelecekti niye dün herkese mail atıp haber vermedin?! Şuan burda değil evdeydim.

SUN YEON: Bu benim işim değil!

Hep o üste çıkacak değildi. Yeter artık! İsterse kovsun. Elimi sallasam ellisi. Şirket mi yok bana?! Derin bir nefes alıp bilgisayarını çantaya koydu ve bir kaç dosyayı da alıp yanımdan geçerken;

JİMİN: Benimle geliyosun.

Ebenin nikahı! Her neyse. Yavaş adımlarla arkasından onunla ilerledim.

SUN YEON: Nereye gidiyoruz?

JİMİN: Benim evime.

Niye senin evine gelmek zorundayım? Ben kendi evimden de çalışabilirim. Ses çıkarmadan onunla şirketten çıktık. Bir dakika. O otobüs durağına mı gidiyor?

SUN YEON: Araba-

JİMİN: Tamirde!

Bir süre bekledikten sonra otobüs geldi. Cüzdanımdan çıkardığım otobüs kartını çift tıkladım ve ayakta durarak tutunma yerlerine tutundum.
Omzunun üzerinden uzanan elde hemen elimin yanında yukarıdaki tutunma yerlerine tutundu.

Otobüsün  her hareket edişinde sürekli çarpışıyorduk. Ne diye arkama geçtiyse?! Erkekliği sürekli popoma çarpıp duruyordu. Derin bir nefes aldım. Bilerek mi yapıyor yoksa bende mi bir sorun var?!

Bir anda bacağımda hissettiğim soğuk elle geri adım atınca yine çarpıştık. Otobüsteki kimsenin cidden ruhu duymuyordu. Herkes ya telefonuna gömülmüş yada önüne odaklanmış. Resmen şurada tec@vüz edilsem kimsenin ruhu duymaz. Şoför bile o kadar ruhsuz ki eminim para ödemeyen yolcular vardır.

Bacağımda ki el yavaşça kalçama geldi ve beni kendisine daha çok bastırdı. Yüz vermemi bekliyor olmalıydı ama bugünkü tavırlarından ona kanacağımı sanıyorsa  çok yanılıyor!

DEVAM EDECEK_ _ _ _ _ _

SAPIK PATRONUM~PJM TAMAMLANDI✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin