gerçekler

10 1 0
                                    

Kemal peşin de olan adamlardan kaçarken kendini hızla tıklım tıklım dolu olan pazarın içine atmıştı. Gözüne sebze tezgâhı ilişti,önü insanlarla doluydu hızla koşarak o insanların arasına karıştı boyun uzun olduğu için hafif eğilip peşin de olan adamların az ilerde ki yoldan dümdüz koşmalarını izledi.

Gittiklerini düşünüp tam başını kaldıracaktı ki önün de ki siyaha dönük lacivert gözleri, sarı saçları ve açık teni olan kızla,Nazar'la karşılaştı. Kemal o gün o gözlere aşık oldu. Daha sonra araştırdı ve buldu o pazar da gördüğü kızı bırakmadı peşinden koştu ve kendini bir şekil de fark ettirdi. Sonrasın da olaylar hızlı gelişti kısa süre de Nazar'da Kemal'e aşık olmuştu bir buçuk iki seneye yakın görüştüler sık sık.

Bu süreçte de Kemal'in işleri düzelmeye başlamıştı. Bar ve kafe zincirleri vardı. Kafe işinin masum yüzüydü ama bar için hiçte iyi şeyler söylenemezdi. Kadın ticareti,cinayet,kaçak alkol ve uyuşturucu...

Kemal Nazar'a bunlardan bahsetmedi sadece kafelerinden bahsetmişti. İkisi en sonun da evlenme kararı aldılar,evlendikten sonra bir kızları oldu. Gözlerinin siyaha dönük lacivertliğini annesin den siyah saçları ve soluk beyaz tenini babasından almıştı,ne kadar güzel bir kız olacağı bebekliğinden belliydi...

Kızları 5 aylık olduğun da ise hiç iyi şeyler olmadı. Nazar, Kemal'in bütün piş işlerini,çevirdiği dolapları öğrenmişti ve bütün bunları kaldıramayıp Kemal'den ayrıldı. Nazar'a fazlasıyla ağır gelmişti bunlar. Nazar 5 aylık bebeğini alıp gitmişti ve eğer Kemal peşinden gelirse kendi canına kıyacağını yazıp bi mektupla Kemal'i tehtid etmişti. Nazar yetim olduğu için hayatta tekti kızına da bakamıyordu bu yüzden biriyle evlenmesi gerekiyordu ve evlendi de ama nerden bilebilirdi ki hayatının zindandan farksız olacağını...

Yaşlar gözlerim den istemsizce akıyordu. Hıçkırmaktan konuşamıyordum bile bu adam ne anlatıyordu böyle.

En sonun da şu anlatılması gereken sır gibi saklanan olayı dinlemiştim bu kendini babam olarak iddia eden adamdan.

Hıçkırıklarım arasın da konuşmaya başladım zorla.

"Dalga mı ge-geçiyorsunuz siz hı? Hadi kamera nerde söyleyin el sallayayım da daha fazla ağlatmayın beni"

"Şimal kızım seni nasıl isteyerek ağlatırım yapma böyle" kızım mı?

"Kızım mı?" Gözlerim den akan yaşlara rağmen güçlü bi kahkaha attım.

Ne kızı ya? Bu adam bu kadar kötü işlerle uğraşırken bu kadar iğrenç biriyken bana kızım diyebiliyormuydu? Gerçi haklıydı gözlerim annemin gözleriyle aynıydı ama saçlarım ve ten rengim de onunla aynıydı. Yine de bu onun kötü biri olduğunu değiştirmiyordu ve ben böyle bi babayı kabul edemem.

"Şimal lütfen" yalvarır gibi söylemişti.

"Annem seni bırakıp giderken çok haklıymış senin gibi biriyle yaşanır mı? İyi ki seni babam olarak bilmemişim yoksa arkadaşlarımın yüzüne bile bakamazdım nasıl yapabiliyordun hı? Kadın ticareri? Uyuşturucu? Ne kadar iğrenç birisin!" Sinirle ayağa kalkmıştım.

"Şimal sakin ol" Ege omuzlarım dan tutup geriye oturttu.

Koskoca adam karşım da sesini çıkarmıyordu dahası gözlerime bile bakamıyordu.

"Artık bunlarla gerçekten uğraşmıyorum gerçekten annen beni bıraktıktan sonra bana geri dönsün diye hepsini bıraktım bi çok iş yerlerini kapattırdım"

"Bıraktıysan hatırlatırım babamın ölümüne sebep olan sensin, senin yüzünden öldü o"

Yere bakan gözleri bi an da gözlerime çıkıp sinirle  gözlerime baktı.

"O adama babam deme! Sana ve annene ettiği eziyetlere nasıl katlanmamı bekliyordun annen kimin yüzünden öldürdü kendini sen o şerefsizden dayak yerken benim canım yanıyordu ama yine de gelemedim yanına,sana göre ne kadar kötü,iğrenç biri olsam da ben de bir babayım kızının ilk yürüyüşünü,ilk konuşmasını, büyüyüşünü, ilk okula gittiği günü onunla birlikte o mutluluğu paylaşamayan bi babayım kaldı ki sen o adam yüzünden çocukluğunu bile mutlu geçiremedin, okulundan oldun daha. Bana istediğini söyle ama o adama babam deme yalvarırım. Çünkü bu gerçekten çok ağır"

Söyledikleri  bana da biraz ağır gelmişti. Göremediğim baba sevgisi belki  gerçekten de ondaydı.

Ege'nin dizinin üstün de olan elini tutup
"Gidelim, gitmek istiyorum"dedim. Ayağa kalkıp gidecekken seslendi.

"Şimal"

Duraksadım,daha ne diyebilir ki?

"Sana bir kere sarılabilir miyim kızım?"

Ara da kaldım izin versem mi vermesem mi

Kararımı verdim ve yürümeye devam ettim.

______________________________

Eve geldiğim de çok halsizdim anın da yatıp uyumak ve bir daha uyanmamak istiyordum. Ege benim için kapıyı açtığın da ayakkabılarımı çıkarıp odama yöneldim direk kapıyı kapatma gereği bile duymadan örtüyü kaldırıp yatağa girdim. Yine gözlerim doldu,kapalı oldukları halde yaşlar gözlerim den istemsizce akıyordu.

Ege örtüyü kaldırıp arkama uzandığın da ona dönüp göğsüne sokuldum.

"Şşş güzelim ağlama artık"

Son defa burnu mu çekip kafamı salladım. Saçlarımı okşadıkça rahatlıyordum ve bi o kadar da uykumu getiriyordu. Uykuya daldığım da ayağım takıldı ve bedenim titredi bunun korkusuyla.

Yere düşmüştüm kafamı kaldırdığım da etraf karanlıktı ama sonra dan gözlerim karanlığa alıştı ve ortam loş olmaya başladı. Annemin yatak odası? Burda ne işim vardı ki.

Etrafa baktım herşey yerli yerindeydi sonra gözlerim yere kaydı. Kırık cam parçaları!
Beynim de şimşekler çaktı resmen hızla ayağa kalktım annem yatağının üstün de kanlar için de yatıyordu yine mi, yine mi yetişemedim yine mi kurtaramadım onu?

Yanına gidip yatağın üstüne çıktım.

"Anne!"

Kafası yana düşmüştü yanakların dan tutup kendime çevirdim. "Anne kendine gel nolur kendine gel anne!"

Gözlerini açtı

"Anne kendin de misin lütfen gözlerini kapama son bakışım olsun istemiyorum"

"Özür dilerim kızım seni babandan kopardığım için"

"Ona şans vermeli miyim anne bunu hak ediyor mu?"

Güçlükle tekrar konuştu "özür dilerim bir tanem"

Anne deme öyle lütfen onun gibi birini kabul etmek istemiyorum.

Kendini bıraktı kafası tekrar yana düştü.

"Anne bırakma beni yalvarırım bırakma"

İrkilerek kendime geldim gözlerimden yaşlar akıyordu gerçekte de ağlamıştım.
Ege de yanımdaydı ve onu uyandırmıştım.

Sıkıca sarılıp başımın üstünden öptü.
"Sadece kötü bi rüya hiç birşey yok iyisin"

Onu onayladım.

Etraf karanlıktı saat kaçtı acaba.

"Saat kaç?"

Yandan uzanıp telefonu alıp saate baktı

"04.47"

"Uyuyalım"

Sonra sessizce uykuya geri döndük.

Deli midir nedir?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin