baba ve kızım

13 1 0
                                    

Uyandığım da artık saat öğle olmuştu karnım çok acıkmıştı.

"Ege hadi kalkalım"

Seslenmeme gözlerini aralayıp uyku sersemliğiyle baktı.
Oturur pozisyona gelip omuzlarımdan tuttu.

"Daha iyi misin? Artık ağlamayacaksın dimi? Dünden beri çok hırpalandın gece de ara ara ağladın"

Yanağım da ki elinin üstüne elimi koyup gülerek konuştum.

"Merak etme daha fazla ağlamayacağım bu kadar yeter"

"Şükür sonun da"

Sarılıp başımın üstüne öpücük koyup geri çekildi.

"Hadi kahvaltı hazırlayalım"

Gülerek onu onayladım ve kalkıp bir şeyler hazırlamaya başladık.

Kahvaltıdan sonra birlikte sofrayı topladığımız sıra da Ege,

"Evde fazla malzeme kalmamış. Market alışverişine çıkalım işimiz bittikten sonra."

"Aynen hatırlattığın iyi oldu."

Birlikte bulaşıkları halledince odama gidip bi kaç parça kıfayet çıkarıp onları giydim hemen üstüme.

Birlikte Ege'nin evine uğrayıp o da üstünü değiştirdikten sonra alışverişe çıkacaktık. Kapıya çıktığımız an da hemen karşı kaldırım da ki siyah araba dikkatimi çekti. Sürücü koltuğun da ve sol arka taraf da olmak üzere iki kişi var gibi duruyordu. Ben arabaya bakmaya devam ettikçe arka kapısı açıldı ve içinden biri indi.

Ah.. tabi ya

Babam(!)

Ege'nin elin den tutup yoluma doğru yürümeye devam ettim.

"Şimal"

Ama seslenmesiyle durakladım.

"Neden geldin buraya? Gelme. Git burdan!"

"Şimal yalvarırım yapma böyle kızım"

"Ne yapmamı bekliyordun,hemen kabullenip boynuna atlamamı mı?"

"Kabul edebilmen için ne yapmam gerek o zaman"

Gözlerimi kaçırdım. Bir yanım her zaman olduğu gibi yine ve hep boştu onu hemen kabul edebilirdim ama yaptığı kötü işlerden dolayı bunlar bana engel oluyordu.

"Gelme buraya." Hızlıca Ege'nin elinden tutup yürümeye başladım.

"Şimal!"

Bu sefer durmadım. Ege'nin evine geldiğimiz de salona geçip onu beklemeye başladım. O da odasına giyinmeye gitmişti.
Geldiğin de acele etmeden yavaş yavaş markete yürüyüp sohbet ederek alışverişimizi yapmıştık. Onunla konuştuğum için hem kafam o kadar düşüncelerle dolmuyordu.

Ege bana her zaman iyi geliyordu. İyi ki vardı hayatım da yaşadığım onca şeyden sonra bana en güzel teselli hediyesi gibiydi. Sanırım o olmasaydı bu kadar hafif atlatamazdım bir çok şeyi. Ona bakarak düşünürken Ege bir şeyler konuşuyordu ama onu duyamıyordum.

"Canım iyi misin?"

"Hı? Evet gayet iyiyim? Ne diyordun"

"Diyorum ki yeşil zeytin mi siyah zeytin mi"

"Fark etmez"

"Tamam"

Biraz daha dolandıktan sonra kasada sıraya girmiş sıra beklemeye başlamıştık. Sıra biraz uzundu.

Deli midir nedir?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin