çakma gerçek hasta

5 1 0
                                    

Yere çömelip telefonum dan vidyoyu açtım. Yine bana bakıyordu telefonun ekranını ona çevirince dikkatini oraya verdi. O izledikçe tepkisini ölçüyordum ama hiç bi ifade yoktu dümdüz bi suratla izliyordu.

Bittikten sonra sırıtıp,

"Anlamışsın sonun da gönderdiğim vidyoyu"
Sesiyle tüylerim diken diken oldu.

"N-nasıl?"

"Ben verdim vidyoyu sana kimin yaptırdığını bul diye"

"Kim yaptırdı bunu sen kimsin!?"sinirle dişlerimin arasından konuşmuş demir parmaklıkları sıkmıştım.

"Vericeğim adrese git ne demek istediğimi anlarsın ama bu sefer polisi karıştırma işin içine çıkamazsın"

Hepten kafam karışmış sinirlenmiştim.

"Sana niye güveneyim hem de bi katile?"

İyice yaklaşıp fısıltıyla konuştu.
"Sen bilirsin o zaman bilinmezlik için de kal!" Küstah konuşmasına dayanamayıp yakasından tuttum.

"Bana bak! kimsin nesin amacın ne bilmiyorum ama düşmüşsün yeterince  daha da bulunduğun bu konum da bana zorluk çıkarma!"

Bileğimi tutup sinirle itti

"Ne yapman gerektiğini söylüyorum sana,karşı çıkan sensin.  .....  .....'ye git,adresi de verdiğime göre neye karar verirsen ver. Ama dediğim gibi polisi karıştırma" sonra yine sırıtarak geri gidip eski konumunu aldı.

"Zamanınız doldu"

Polisin söylediğiyle kalkıp Ege'nin yanına gittim.
Bu adam ne saçmalamıştı böyle?

Çıktığımız da,

"Ne dedi adam?" Ege'nin sorduğu soruyla kararsız kaldım söyleyip söylememek arasında.

Ama söylememem daha iyiydi burdan sonrasın da ne olacağını bilmediğim için Ege'yi daha fazla bu işin içine bulaştırmamam gerekir.

"Hiç,hiç bişey demedi sadece sustu"

Yürürken durup bana döndü.

"Hayır konuştu, sinirle konuştuğunu baktığım kısa bi an da görmüştüm"

"Gerçekten bir şey söylemedi zaten konuşmadı diye sinirlendiğim için öyle konuştum"

"Şimal! Bişey saklamıyosun dimi?"
Yalan atmak ne kadar içime sinmese de sonun da ne olduğunu bilmediğim bu saçma yaşadıklarımda Ege'yi korumak zorundayım. Benim olmasa da onun bi ailesi var, ve ben ailesine acı yaşatamam bunun vebali çok büyük o yüzden Ege'den saklamalıyım.

"Saklamıyorum,gerçekten"
Hala inanmıyordu bu yüzden de gözlerimin içine içine bakıyordu.

Yaklaşıp eğildi ve belimden sarıldı.
"Sana zarar gelmesi isteyebileceğim son şey bile değil" sanki yalan attığımı hissetmiş gibi..

Kollarımı kaldırıp bende boynuna sarıldım. Seviyordum onu,tam olarak ne anlam da olduğunu bilmesem de bu kısa sürede ona çok bağlanmıştım. Gözüm den düşen yaşı hızla fark ettirmeden silip geri çekildim. Sonra birlikte eve gelip yemek yedik ve odalarımıza çekildik.
Ne yapıcaktım? Gitsem mi? Gitmesem mi? Söylediği adres aklımdaydı zaten çıkması gibi bi durum söz konusu değildi.
Sırt üstü yattığım yatakta kalkıp başımı ellerime yasladım. Düşünmekten başım çatlayacaktı. Offf Allahım.

Kim vardı o söylediği adreste? Kime gitmem gerekiyor? Tam olarak kim bana gerçekler den bahsedecekti?

"Ooffff"

Düşünmeyi bırakıp geri yattım. Uyusam iyi olacaktı. Uyumaya çalışıyorum ama sadece çalışıyorum uykuya dalamıyorum. Bunu birine anlatmam rahatlamam gerek. Ama kimsenin başına bela açamam. Gitmek veya gitmemek. Bunlardan birine kesin karar verirsem belki en azından şu lanet kararsızlıktan kurtulurdum.

Gitmezsem ne olur ki? Babam dan yeterince çektim. Beni bu kadar kötü ve zor hayata sürükleyen bi adam için niye bu kadar uğraşayım ki?

'Şimal bu kadar kötü,acımasız düşünme sen böyle biri değilsin'

"Peki ne yapmam gerekiyo gidiyim mi o adamın dediği yere?"

'Belki hep olumsuz düşündüğün için başına bela geliceğini düşünüyosundur?'

"Bunun için de cinayet var iç ses birine çarpılıp kaçıldı gayet normal bir şeymiş gibi."

'Peki bu bilinmemezlik iyi mi? Bir şey bilmeden elin kolun bağlı durmak? En azından oraya gidersen belki gerçekleri öğrenirsin.'

"Bazen merak o kadar da iyi olmayabiliyor iç ses"

'Peki senin içinden geçen ne?'

"Babama fazla kin doluyum sanırım"

'Anladım gitmek istemiyosun,ama farklı bakış açılarından da bakmayı unutma aklın tek bi yöne gitmesin'

Bi daha da ses çıkmadı iç sesten.

Faklı bakış açısı..

Ne kadar düşünürsem düşüneyim farklı bi bakış açısı düşünemiyorum. Bi şekil de iyi yanın dan bakmaya veya en azından değişik düşünmeye çalışıyorum ama ne kadar denersem deneyeyim olmuyo ne yapabilirm ki..

Gece boyunca başım ağrıdan çatlayana, uykusuzluktan göz altlarım kararana kadar düşündüm. En sonun da ne zaman ne ara uykuya daldım en ufak bi fikrim yok..

Ama sabah uyanınca kararı mı verdim ve nettim.
Çalan alarmı kapatıp tekrar yatmaya devam ettim. Sırtımı kapıya dönüp uyuyomuş gibi yaptım. Biraz sonra Ege geldi.

"Şimal hala uyanmadın mı sen? Okula geç kalıcaz"

Hiç konuşmadan ve kıpırdama dan uyumaya devam ettim sessizce. Heyecan yaptığım için sıcaklamıştım ki akşam bi o kadar düşünmekten ve geç yatmaktan dolayı başıma ağrılar giriyordu.

"Şimal?"

Yine ses gelmeyince yatağın kenarın oturup omuzlarım dan tutup beni kendine çevirdi.

"Sen iyi misin?"

Sesim biraz yorgun-hasta biraz da uykulu gibi konuştum.
Elimi başıma atıp,

"Başım ağrıyo kendimi de pek iyi hissetmiyorum bu gün gelmesem olur mu?"

Elini hızla alnıma koyup ateşime baktı.

"Ateşin var gibi hadi hastaneye gidiyoruz"

"Hayır hastaneye gerek yok okula gitmeyip akşama kadar dinlensem yeter"

"O zaman bende gitmiyorum okula yanın da kalıcam"
Eyvah! Ege'yi göndermem lazım o evde kalırsa gidemem ki!

"Hayır benim yüzümden okuldan geri kalmana gerek yok"

"Bi gün okula gitmesem bir şey olmaz"

"Hayır gerçekten ben akşama iyileşirim lütfen okula git ben bakarım başımın çaresine o kadar da kötü değilim"
Hadi kızım Şimal yaparsın sen ikna et Ege'yi.

Kollarını bağlayıp karşlarını kaldırdı kafasını sağa sola sallayıp gitmeyeceği konusun da net cevabını verdi.

"Sen iyi değilken okula gitme mi belkiyosan daha çok beklersin"

'Bok sıçtın Şimal bi haltı da becer be!'

Kolaysa sen ikna et o zaman gerizekalı!

'Akşama kadar hasta rolü yap şimdi'

Gerçekten de iyi hissetmiyorum ama

'O zaman hasta rolüne gerek yok'

Plan bozulduğuna göre b planım da olmadığına göre bu gün evde güzel güzel pineklerdim artık.

Deli midir nedir?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin