1

172 15 28
                                    

Bazı şeyler gizli kalmalıdır. En basitinden, eğer aile buluşmalarınızdan birinde teyzenizle amcanızı çok ama çok uygunsuz bir pozisyonda bastıysanız mesela, bu kesinlikle yemek masasına geri dönüp söyleyeceğiniz bir şey olmamalıdır. Masada teyzenizin ismini bile bilmediğiniz yeni sevgilisi duruyorken. Ve yemeği 'tanışma' yemeği olarak ayarlamışken. Bu habere anneniz de kıkırdamamalıdır mesela, değil mi? Çünkü bu büyük bir skandal olur. Sanki anneniz bunu onaylıyormuş gibi. Sanki anneniz teyzenizin ve amcanızın birbirine aşık olduğunu biliyormuş gibi. Yani bunu gidip de herkesin suratına çat diye söyleyemezsiniz çünkü bu çok...uygunsuz bir şey olur. Tamam, ben de ahlak bekçisi değilim ama cidden bazı sınırlar çizmenin toplumun akıl sağlığını koruması açısından gerekli olduğunu düşünüyorum. Eğer herkes bu kadar patavatsız olsaydı dünya hassas kalpler için olduğundan daha büyük bir cehennem olurdu büyük ihtimalle. Zavallı adam. Kimse bir gün ailesiyle tanışmaya geldiği kadının yeğeninin koşarak yemek odasına girmesini ve "Teyzem. Amcam. Dudak." diyerek üç kelimeyle durumu özetlemesini bekleyemez sonuçta.

Hikayenin sonunu merak ediyorsanız şu an sözü geçen teyze ve amca yaklaşık 4 senedir evliler ve 2 yaşında 20 santimlik bir canavarları var. Eski sevgili kontenjanına alınan arkadaşımız hakkında güncel bir bilgim yok ama kalbinin çok fazla kırılmadığını ummak dışında hiçbir şey yapamıyorum. Açıkçası daha 1 haftadır görüştüğü kişiye aşık olan kimseyi tanımadığım için de cidden büyük bir ayrılık acısı yaşadığını düşünmüyorum çünkü kimse bu kadar enayi değildir değil mi? Yine de, zavallı adam. Mark'ın patavatsızlığıyla böyle tanışmamasını isterdim.

Gerçi eğer Mark bazı şeylerin gizli kalmaması için kendini bu kadar paralamasaydı sonrasında çıkan kaostan kaçmak için annesi onu bizim eve göndermezdi ve benim de kuponlardan biriktirdiğim robotum sonsuza dek bozuk kalırdı. Noktaları birleştiremediyseniz: patavatsızlığıyla ününün yanı sıra kendisi vidalarla filan konuşabiliyordu. Yani en azından ben buna inanıyorum çünkü 11 yaşında vidalarla oynayarak ve iki kabloyu birbirine bağlayarak robotumu tamir etmesi imkansız olurdu. 20 yaşındayım. 3 gün önce kahve makinamı ve elektriğimi tamir etti. Meğersem üçlü prize bir tane daha üçlü priz takmamak lazımmış. Kapak olsun Edison ya da Tesla. Ya da o dönem elektrik üzerinde çalışan bütün bilim insanları. 20 yaşındayım ve hala bilgisizliğimle kemiklerinizi sızlatabiliyorum. Haha.

Bu hikaye çok önemli çünkü bütün güzel sonuçlara rağmen bazı şeyler gizli kalmalıdır. Böyle diyorum çünkü şimdiye kadar öğrenmemem gereken her şey başıma çok fazla dert açtı. Mesela eğer Jeno'nun gizli gizli zumbaya gittiğini öğrenmeseydim onunla gitmek zorunda kalmazdım. Eğer onunla gitmek zorunda kalmasaydım veterinerlik fakültesinin golden retriever'i Jaemin ile tanışmazdım. Jaemin ile tanışmasaydım, onun Mark'tan hoşlandığını öğrenemezdim. Gördünüz mü? İç içe geçmiş dört halka var ve bunun içinden nasıl çıkacağımı gerçekten bilemiyorum.

Perşembe günüydü ve dersten çıkınca yapmak istediğim tek şey yatağıma devrilip biri bana dünyanın sonunu haber vermedikçe uyanmamaktı. Kimse bana grafik okumanın bu kadar zor bir şey olacağını söylemediği için sabahlara kadar yaptığım projeden sonra kimsenin ne kadar uyuduğuma laf etmeye hakkı olduğunu da sanmıyordum. Bu yüzden kampüsteki kimseye selam vermemek için kulaklığımı takıp yurda doğru yürümeye başladım ve bunların hiçbiri Jaemin'in dibimde bitmesine engel olamadı. Ne yani, illa dünyanın sonunu getiren bir virüs gelsin ki Jaemin'i görmek zorunda kalmayayım filan mı demem gerekiyordu? Çünkü inanın bu ruh halinde, yapardım.

"Donghyuck! Günaydın." Duymazdan gelmeye çalıştım. Sanki kulaklığımdan ilahi bir parça çıkıyormuş ve dış dünyayla aramda minik bir bulut yaratmış gibi davrandım ki 5SOS dinliyordum ve bir nevi bu yalan değildi? Ama Jaemin ya çok saftı ya da çok yüzsüz bu yüzden tekrar "Donghyuck!" diye bağırdığında ona dönmek zorunda kaldım.

mutlu son problemiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin