Eyepiece/28📸

263 35 72
                                    


Arabada sessizlik hakimdi. Öyle ki tek gürültü nefes seslerimizdi. Ön koltukta öylece oturmuş dışarını seyrederken bulmamın yıllar sürdüğü adrese doğru ilerliyorduk.

Yıllar sürmüşdü çünkü dedemin makineni aldığı dükan kapanmışdı, hatta yerinde market açılmışdı. İsmini dahi bilmediğim yaşlı bir adamı arıyordum, ki yaşıyor mu hâlâ yoksa ölmüş mü onu da bilmiyordum. Yine de sonunda bulabilmişdim. Fakat bu sefer de yanına gidecek cesaretimi aramalıydım. Onu aradığımda ise karşıma aniden Seokjin çıkmıştı. O kesinlikle sevdiğim kişiden daha fazlasıydı. Benim cesaretimdi, umutlarımdı, en önemlisi ise korkumdu.

Bakışlarım iyice dalgınlaşırken arabanın durmasıyla kendime gelebilmişdim. Yanımdan kısıkca duyulan "Geldik" sözü ile ona doğru dönmüşdüm. Merakla etrafı inceliyordu.

Geldiğimiz yer boş bir arazi gibi bir yerdi. Ara sıra göze çarpan bir kaç ikikatlı minik evlerden başka bir şey yoktu, ve tabi mor ve pembe karışımı renklere sahip ağaçlar. Köy havası hakimdi sanki ama şehirden çok da uzakta değildi burası. Tam da kafa dinlemelik bir yerdi.

Kapımı açıp dışarı çıkmamla Seokjin de hızlı bir şekilde arabadan inmiş ve yanıma gelmişdi.

Korkum şimdi daha fazla kendini gösterirken ellerimin titrediğini hissediyordum. Gözlerim de hafiften dolmaya başlamış, yanaklarım gelecek olan yaşlara kendini hazırlıyordu.

Korkuyordum, hem de deli gibi. Duyabileceğim onlarca senaryonu kafamda kurup gelmiştim bura, ama içlerinden birini bile duymaya gücüm yetmezdi. Özellikle biri deliler gibi ağlama nedenim olabilirdi.

Ellerimde hissettiğim ellerle bakışlarımı yanımdaki kişiye çevirmişdim. Aynı anda dudaklarım üzerinde hissettiğim dudaklarla kalbim hızını iyiden iyiye daha fazla artırmışdı.

Gözlerim anlık dürtüyle kapanırken daha karşılık veremeden dudaklar geri çekilmişdi. Gözlerim yorgunluk hissi ile titreyerek geri açıldı ardından.

"Korkmanı gerektirecek bir durum yok, yanındayım."

Cümlesini bitirdiği gibi yine küçük bir öpücük bıraktı dudağıma. Kesinlikle onun bu ani ve küçük öpücükleri her şeye değerdi.

Yarım ağız gülümsedim. Daha neden burda olduğumuzu bile bilmiyordu ama korkmamamı istiyordu benden. Eminim aklımdan neler geçtiğini anlatsam bu kadar sakin kalamazdı.

Kafamı onaylar anlamda salladıktan sonra parmaklarını parmaklarıma hapsedip ilerlemeye başladım. Eninde sonunda yaşanmalı olan bir olayı daha fazla erteleyemezdim.

Görüş açımda olan evlerden birine doğru ilerliyorduk. Kapının önüne ulaşmamızla derinden bir nefes almışdım istemsizce. Kalbim yerinden çıkacakmış gibiydi. Ölecekmişim gibi hissettiriyordu. Parmakları biraz daha sıkıp kapını titreyen yumruk yaptığım elimle tıklattım.

İçeriden tıkırtı dahi gelmiyordu. Kısa bir sürenin ardından yeniden tıklattım kapıyı fakat yine ses gelmeyince Seokjin boşta kalan elini uzatarak kapının kolunu aşağı indirmişti. Hafif bir gıcırtıyla açılan kapıyla gözümüzün önüne boş denebilecek bir oda serilmişdi. 

Alt kat salondan ve mutfaktan oluşuyordu. Bir kaç mobilyadan başka hiç bir şey yoktu. Tam kapının önünde ise üst kat merdivenleri vardı.

Küçük adımlarla ilerlediğimiz salona gözucu bakmamla arkamdaki kişini de sürükleyerek merdivenlere doğru ilerlemişdik. Her adımda gıcırdayan merdiven basamakları ile aynı anda boğazımdakı yumru da büyüyordu. Daha hiç bir şey duymadan bile ağlayabilirdim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 28, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

•Eyepiece||Taejin|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin