Eyepiece/14📸

405 48 190
                                    


Jin hyung:
Ben hazırlandım
Nerede buluşuyoruz?

Yakışıklı:
Ah evet
Konum atıyorum
*konum*
Bekliyorumm

Jin hyung:
On dakikaya oradayım

Mesajı okuduğum gibi telefonu titreyen ellerimle cebime yollamışdım.

Randevu..

Bir randevu..

Hem de onunla..

Bunu her düşündükce hızlanan kalbimin üzerine dokundurdum avuç içimi. Derinden nefes alırken yavaşca fısıldadım. "Lütfen sakinleş, lütfen.."

Aşkla ilgili duyduğum en saf duygular yalnızca ona özeldi. Herkesin nefret duyduğu ve kapılmak istemediği o duygu, beslediğim kişiden dolayı farklıydı. Güzeldi..

Acının tatlı tadı.

İlk defa biri için bu kadar heyecan doluydum. İlk defa biri beni en saf, en çocuksu halime götürüyordu. İlk defa birinin iğrenç şakaları bile yüzümü güldürüyordu. Bunu pek belli etmesem de.

Değiştiriyordu beni. Gülüyordum mesela. Özlüyordum. Seviyordum. Hatta ağlaya biliyordum.

Kalbim hızlı atıyordu.

Aynen şimdi olduğu gibi..

O, tüm zerafeti, güzelliği ve kusursuzluğu ile bana doğru yürürken onun için, hatta herkes için çok basit olan şey kalbimi hızlandırıyordu.

Sadece yürüyordu işte. Ama bana.. Her adımı benim içindi, bana geliyordu.

Karşımda dikilip gülümsemeye başladığında kendime gele bilmişdim.

"Kendimi her ne kadar zorla randevu ayarlatmış gibi hissetsem de.. Merhaba."

Sadece merhaba de.

Sadece merhaba de.

"Randevu mu? Randevu muydu? Randevuda mıyız şimdi? İkimiz mi?"

Gözlerim genişleyip de saçma sapan konuşmaya başladığımda ilk onun da gözleri genişlemiş, ardından kahkaha atmaya başladı. Her ne kadar öyle olduğunu bilsem de, onun ağzından duymak tüm bildiklerimi unutdura bilirdi.

Gülüşü güzeldi. Sonbahardan kopup gelen son çiçek yaprağının karların üzerindeki son direnişi gibiydi. Özeldi sanki. Farklıydı. Melodi gibi. Ya da bir şiir. En sevdiğim masal gibi ya da, emin değilim.

"Bilmem, randevu olup olmadığını zaman gösterecek."

Kafenin içine girerken tek yaptığım şey bu cümleleri daha fazla düşünüp de kalbimin teklemesine sebep olmamakdı, ama tabi ki başarısızdım.

Ben ona hep yenikdim. Hep yenildim.

Karşılıklı şekilde masadan birine yerleşdik. Siparişlerimizi vermemizin ardından konuşmaya başlamışdık.

•Eyepiece||Taejin|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin