seven ღ rosékook

1.9

conan gray, checkmate

❦

(6 ay sonra, üniversite sınavından bir gün önce.)

"3 saattir uğraştığınız dekor bu muydu cidden?"

Bin bir çeşit işkence ile süslediğim kap keklerimin son rötuşlarını da tamamladıktan sonra oluşan sevimli görüntüye gülümseyerek baktım. Şaheserimin tadını çıkarmaya daldığım o saniyelerde zilin çalışını duyamayacak kadar o andan uzaklaşmış olmalıydım ki, Lalisa'nın iğneli ses tonu beni irkiltmişti.

Diğer pastaların yanına kap kek şölenini özenle yerleştirip yaklaşık bir saatimi mutfakta harcadığımdan neler olup bittiğinden habersiz olduğum salona adımladım. Lalisa ve Taehyung neredeyse her yere yapışık ikizler gibi birlikte gider olduğundan, salonun kapısında elleri belinde duran arkadaşımın yanındaki Taehyung'u gördüğümde şaşırmama gerek kalmamıştı. Zira Lalisa'nın tepki verdiği dekor, asıl şaşırılması gereken noktaydı o an.

Pekala, Bambam'in doğum günü partisi için salonu süsleme işini Jungkook, Yugyeom ve Mingyu'ya devretmek belki de iyi bir fikir değildi.

"Beğenemediniz mi hanım efendi?" Yugyeom koltukta ölü gibi yatarken bir anda Lisa'ya çemkirdiğinde istemsizce yerimde hopladım. "100 tane balonu şişirmek kolay mı sanıyorsun sen, götümden nefes alıyorum şu an!"

Jungkook salonun diğer ucundan Yugyeom'a göz devirdiğinde bıkkın görünüyordu. "Üçüncü balondan sonra baygınlık geçirip uyuklayan sen değilmişsin gibi konuşma." Belli ki balonları şişirmek tamamen Mingyu ve Jungkook'a kalmıştı.

"Dekoru ben yaptım ama değil mi?"

"Belli oluyor canım senin yaptığın," dedi Lalisa kollarını göğsünde birleştirirken. "Bok gibi olmuş."

Sonraki on dakika boyunca Taehyung, Lalisa'yı Yugyeom'a cevap vermenin bir şeyi değiştirmeyeceğine ve çocukla çocuk olmaması gerektiğine ikna etmeye çalışarak geçirirken Yugyeom, altta kalmama çabasıyla Lalisa'ya sataşmaya devam etmişti. En sonunda nihayet ikisini de susturabildiğimizde berbat dekor edilen odaya el atmaya karar verdik.

Balonları erkekler aldığı için belli bir teması yoktu dekorun, uyumsuz renklerle şişirilmiş balonlar odanın her yerinde dağılmışken duvara asılan "HAPPY BIRTHDAY BAMBAM" yazısı bile yamuk yumuk duruyordu.

"Ben şu yazıları düzelteyim," diyen Taehyung duvardaki işi devraldığında Mingyu da diğer süs eşyalarını asmak için onun yanına gitti. O sırada Jungkook da masayı odanın ortasına çekmeye çalışıyordu, işini bitirdiğinde onu "Kap keklerime bak!" diyerek kolundan çekiştirip mutfağa sürükledim.

Masadaki şaheserimin yanında dikildiğimizde ellerimi çenemin altında birleştirerek ne tepki vereceğini bekledim heyecanla, Jungkook ise "Wow!" diyerek gözlerini büyüttüğünde tatmin olmuş bir şekilde gülümsedim. "Hepsini sen mi yaptın?"

"Evet, ama annemden de yardım aldım biraz."

"Tadı da görünüşü kadar harikadır eminim." Parmaklarının direkt bir tanesini kapıp midesine yollamak adına uzandığını fark ettiğimdeyse bir anda beynimde şimşekler çaktı adeta. Dokunamadan eline benim tarafımdan bir şaplak yediğinde heyecandan kocaman olan gözleri bu kez şaşkınlıktan büyüyerek bana dönmüştü.