1.3

4.1K 313 365
                                    

madison beer, stay numb and carry on

madison beer, stay numb and carry on

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




"Kimler kahve istiyor?"

Mingyu, geniş ve yuvarlak kantin masasına yaslanmış kafaları ayıltmak istercesine bir anda soru yönelttiğinde hemen elimi kaldırmıştım. Benimle birlikte Jungkook, Yugyeom ve Yugyeom'un yardımıyla masaya yapışmış Bambam de elini kaldırdığında Mingyu son olarak Lalisa'ya sorarcasına baktı. Buna karşılık Lalisa "Ben çoktan kahvemi içtim, yani istemiyorum teşekkürler," cevabını verdiğinde Mingyu "Peki o zaman," diyerek masadan ayrıldı.

Kantinin en güzel masalarından birindeydik, henüz ilk ders başlamadığından kimse ayılamamış görünüyordu ve benim de onlardan farkım yoktu tabi. Fakat Lalisa Manoban benim hep yaşamak istediğim düzenli hayata sahip birisi olduğundan daha enerjikti bugün. Her sabah erken kalkıp spor yaptıktan sonra sağlıklı olduğunu iddia ettiği karışımlarından içtiğini söylediğinden beri bu haline alışmıştım, benim hayatımın tek düzenli kısmının ders çalışmak olduğunu düşünüyordum çünkü. Belki, daha az üşengeç bir insan olsaydım uyandığımda hayatımı sorgulamak yerine ben de güne dinç başlamak için kıçımı kaldırmayı öğrenebilirdim.

Lalisa'ya bakarak düşüncelere daldığımı o, parmaklarını gözlerimin önünde salladığında fark edebilmiştim. "Ne düşünüyorsun?" diye sordu bana doğru eğilerek, yan yana oturuyorduk.

"Hiç, dalmışım öyle," dedim iç çekerek. Lalisa başını salladı ve ikimizin duyabileceği bir şekilde konuşarak "Sınavdan sonra konuşalım, olur mu?" diye sordu.

Kaşlarımı çattım. "Ne hakkında?"

"Aklıma takılan bir şey, şimdi konuşmayalım."

Söyleyiş şekli nedense benim hakkımda bir konu olduğunu düşündürtmüştü, daha fazla soru sormak istesem de sadece başımı salladım. Belli ki burası konuşmak için uygun bir ortam değildi.

Birkaç gün önce evimizde toplandığımız günden sonrası benim için sakin, çocuklar içinse pratik dolayısıyla yoğun geçmişti. O günün ertesi sabahı uyandığımda yatağımda başka bir beden, daha doğrusu tanıdık bir erkek bedeni bulmak oldukça tuhaf hissettirmişti aslına bakılırsa. Daha önce de birlikte uyumuştuk ama o planlanan bir gece olmadığından ve uyandığım an Jungkook'u evden attığımdan bu seferki daha farklıydı. Uyumadan önce birbirimize sarılmadığımız halde uyandığımda yüzümün onun göğsüne yaslı olmasına şaşırdığımı söyleyemezdim, çünkü güzel bir kokusu vardı ve sıcak hissettiriyordu. Uykumda ona sarılmış olmam beklenmedik değildi bu yüzden, asıl beklenmedik olan; onun da bana sarılmış olması ve ben uyandıktan hemen sonra uyanıp ne durumda olduğumuzu gördüğünde oluşan surat ifadesiydi. Şok olmuş bir yüzle bana baktığında, ben de onun neden öyle baktığını düşünerek ona bakıyorken bir anda geri çekildiğinde yere düşmüştü aptal çocuk. 

seven ღ rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin