Bu mektubu bir aylık yaz tatilimin son gecesinde, kiraladığımız yazlık evin terasında otururken yazıyorum. İçimde buruk bir his olduğu gerçek, zira hayatımın en iyi bir ayını geçirdim ve yarın sabah hiçbir şey olmamış gibi arkama bakmadan gideceğim ve belki de bir daha hiç görüşemeyeceğiz.
Beni özleyecek misin? Ben, seni ve mint yeşili saçlarını çok özleyeceğim. Avustralya'ya döndüğümde saçlarımı tıpkı seninkiler gibi yapacağım sözümü unutmadım. Serçe parmak sözleri bir yemindir, demiştin çünkü.
Bir ay önce, hiç adım atmadığım bu tatil yerini gezerken kayalıklarda seni gördüğüm an tanışmak adına yanına geldiğim için çok mutluyum, yollarımız ayrılsa da hayatıma renk kattın ve yıllar sonra geriye dönüp baktığımda güzel hatırlayacağım anılar bıraktın. İlk öpücüğümü sahilde, ateşin etrafında oturup senin gitar çalışını dinledikten sonra deneyimlemek de asla unutamayacağım bir anı olarak kalacak hafızamda. Belki, bir gün Kore'ye yeniden yolum düşerse Jeju Adası yeniden ziyaret etmek istediğim ilk yer olacak.
Bu mektubu, kaldığımız evin yakınındaki kayalıklara, yani her zaman oturup izlediğimiz filmler ve okuduğumuz çizgi romanlar hakkında konuştuğumuz yere saklayacağım. Eğer sana ulaşırsa, turuncu saçlı Chaeyoung'tan bir hatıra olarak saklamanı isterim.
Senden gerçekten hoşlandım ve ilk defa öptüğüm birinden öylece uzaklaşmak istemezdim, ancak ikimiz de başından beri bunu biliyorduk. O yüzden sorun değil. İyi bir arkadaş ve flört olduğun için teşekkür ederim. Yüz yüze söyleyemediklerimi bu kağıt parçası ile sana anlatabildiğim için şimdi daha hafif hissediyorum, sana ulaşıp ulaşmayacağından emin olmasam bile...
Kendine iyi bak Yoongi, Avustralyalı Chaeyoung seni özleyecek."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
