Y-10

154 1 4
                                    

Herkes planını yapmıştı. Benim kararım hala oraya gitmemekti. Ben mutsuzken onların mutlu tablosuna şahit olamazdım.

Gümüşsu hazırlanmış bile. Yanıma geldi ve " Esra ne bu hal gelmiyormusun" ? ,dedi.

Hayır anlamında kafamı salladım. "Neden yaa gel çok güzel olurduu". Ben yine kafamı hayır anlamında salladım.

Tam kapıdan çıkarken "Bugün perşembe babanı görmek istemiyormusun"? , dediğimde bana bakıp üzgün bir surat ifadesiyle odasına gitti. Anlamıyorum başka günde toplanabilirlerdi. Gümüşsu hazırlanıp çıkmıştı bile. Hava kararmak üzereydi. Bende hazırlanıp kulübeye gittim. Kimse bir kere bile aramadi. Hemen ustume hafif birseyler aldim ve uzandım. Kırmızı noktaya odaklandım ve evimdeyim. Bana ait olan yer. Annemin yanına gittim koskocaman sarıldım. Babam içerdeydi yanına gidip onada sarıldım.

"Nasılsınız"?.

"İyiyiz kızım asıl sen nasılsın. Efe bulundu", dedi annem.

Üzgün bir suratla "Evet",dedim.

Babam " Niye sevinmedin kızımm".

"Baba Efenin Sofia diye gıcık bir sevgili var saçları mavi turkuaz ailesi kabul etmez kısa kısa etekler görgüsüz şımarık. Daha anlatayım mı ? "

"Bunaltınn kızım. Orda büyüdüğü için öyle Efe onu böyle kabullenmiş".

Babam bana etrafı gezdirdi. Buranin renkleri daha canli. Hiç susmayan kuş sesleri. Huzur. Yaptığım şeyler bana hala çılgınca geliyor nasıl buraya geldim aklım almıyor.

Biranda içime agırlık çöktü aldırmadan yürüdüm. Saate baktım tam bir saat geçmişti. Neeeee!! Bir saat mi ?
Nasıl geri dönücem ben, babama çaktırmadım...

(Bir saat geçtikten sonra ruhum bedenime bir daha giremez)....

Arkadaşlar kusura bakmayın yazmak için vakit bulamadım. Boş zamanım oldukça yazmaya çalışıcam :)

YENİDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin