1. Bölüm:İlk gün

253 113 21
                                    

okumaya başladığınız tarihi  yorumlara yazar mısınız:)

Offf hayır ama ne çabuk sabah oldu
(Çalan alarmımın sesiyle erkenden uyandım)
Saat 8 olmuş her sabah neden erkenden uyanmak zorundayım kiiii uyanıcaksam neden yatıyorum
Bu döngünün içerisinden çıkamıyorum
yataktan da çıkamıyorum~
5 dakika daha geçmiş tamam evet artık çıkmam gerekiyor sanırım
"Seni çok seviyorum canım yatağım akşam tekrar randevumuz olucak bekle beniii" diyerek ayrıldım yataktan.
Her sabah yatağımla vedalaşma dan asla uyanmiyorum ahhh tamam peki evet bu biraz utanç verici bir durum sanırım.
Ben kendi kendime böyle söylenmeye devam ederken;
Balkonumdaki manolyalarımın kenarına küçük bir serçe konmuş biraz üşümüşe benziyor sanki onu içeri alsam iyi olucak. Serçeyi çiçeklerime çok yakın bir konumda yakaladığım için manolyalarıma da zarar vermemeye çalışarak küçük serçeyi avucumun arasına almaya çalıştım ama kaçtı, sanırım uçmayı henüz tam anlamıyla öğrenememiş. Kanatlarını hafifçe çırparak havalanmaya çalıştı ama başaramayıp manolyamın  ortasına kondu. Bu arada evet manolyalaraa bayılırımmmmmm! Onu çiçeklerden bir türlü ayıramadığım için henüz tanışamadiığım bu miniğe Manolya demeye karar verdim.
Parmağımı minik ayaklarının önüne koyarak elime çıkmasını sağladım ve avucumun içine aldım kolaylıkla. Fazla yorulmuş ve üşümüş görünüyordu içeri alıp balkonun kapısını kapattım onu nasıl ısıtabilirdim ki hiçbir fikrim yoktu. Çünkü o kadar minikti ki yanlış birşey yapıp ona zarar vermekten çok korkuyordum onu tuvalet masamın önüne bıraktım daha iyi gibi görünüyordu. Odam balkona göre sıcaktı en azından. Onu kendi haline bırakmam gerekiyordu sanırım ve saate tekrar baktım hayır bu kadar oyalanmış olamazsın Ezo saat 9 olmuş! Ve benim dersim birazdan başlayacak aceleyle giyinmeye başladım geçen hafta aldığım siyah mom Jean ve kırmızı crop sweatshirtimi büyük bir hızla üzerime geçirdim sonra saçlarımı taramaya başladım ve sağ taraftan yukarı doğru çıkan 4 tane örgü yapıp sol tarafı açık bıraktım. Oldum olası bu modele bayılırdım .
Sırt çantamı dün hazırlayıp hazirlamadigimdan emin değildim bir kez daha kontrol ettim ama neyseki dün hazırlamıştım.
Telefonumu ve cüzdanımı da alarak odamdan çıkıyordum ki o an  öten Manolya dikkatimi çekti, ne kadar şapşalım ilk günden evimdeki misafiri görmezden gelmiştim nasıl unuturum diye kendi kendime söylenirken manolya daha hızlı ötmeye başladı sanırım gideceğimi anlamış olmalıydı. Masamın karşısına oturarak onunla göz göze gelmeye çalıştım hayvanları hep çok sevmişimdir.  Onların da söylediklerimizi anladığını biliyorum aslında inanıyorum buna çünkü onlarında hisleri var ve önemsenmeyi hakediyorlar .
Manolya ' ya gittiğim yerin okul olduğunu ve geri döneceğimi onu yalnız bırakmayacağımı anlatıyordum ki alarmım çaldı ahh evet tabi ya
Ben okul ders saatinin başladığı zamanı unutmamak için o saate de alarm kurarım hep ve bu ders saatinin başlangıç alarmı olmalıydı offf geç kalmıştım işte haftanın ilk gününde okula geç kalmıştım ve bu hiç iyi değildi .
Bir an önce artık evden çıkabilmem gerekiyor. Balkonun kapısını; manolya eğer çıkmak isterse çıkabilsin diye açtım. Manolya'ya el salladım ve odamın kapısını kapatarak çıktım .
Henüz 17' imdeydim ve bir ehliyetim yoktu 18'ime girmeme ise 11 ay vardı daha ama, sabırsızlanıyordum 18 ime girmek için. Çünkü o gün çok farklı olacakmış gibi geliyor bana, garip ama hayatımı değiştirecek bir şey var o günde bu hislerim doğruysa ve o şey herneyse umarım iyi birşey olur. Tekrar gün hesaplaması yapmaya başladım taksi beni okula götürürken
21 Eylüldeyiz şuan ve ben de Ağustos un 21 inde doğmuşsam...
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
Ocak
Şubat
Mart
Nisan
Mayıs
Haziran
Temmuz
Ahhh çok varrrr
Ağustos
Eylülün 21i bugün bugün bitince 11 ayım kalıyor evet hmmmmm
Biliyor musunuz doğduğum gün,herhangi bir ay olsa bile ayın her 21inde bir olay yaşıyorum ama tabi bu diğer günler yaşamadığım anlamına gelmiyor ay keşke sadece 21'i bu şekilde geçse mesela temmuzun 21'inde ilk çıkma teklifimi sevmediğim birinden aldım o gün çok felaket geçmişti hayatımda bir ilkti ve kabul edemem dediğimde ise küfür yemiştim bir ton. Çok utanç vericiydi herkesin önünde rezil olmuştum aaağ düşünme Ezo, düşünme geçti tamam.
Şuan lise 3'üm ve okullar geçen sene Eylül'ün 10' unda açılmıştı ama biz tatilden geç döndüğümüz için ben 21'inde okula başlamayı düşünüyordum. Okula gittim o gün, daha doğrusu gidemedim arabadan inip okula doğru yürürken okulun kapısının yanındaki tellere çantam takıldı , boydan boya yırtıldı ve içindeki tüm özel eşyalarım, tüm kitaplar olduğu yere yığılıverdı. Arkamdan okula doğru yürüyen uzun boylu bir çocuk beni gördü, yerdeki kitaplarımdan birine basarak geçti ve o hareketine çok sinirlenmiş olsam da birşey yapamadım çünkü zaten yeterince rezil olmuştum daha fazla üste çıkamazdım değil mi? Sonrasında  okulun en gıcık kızlarının sürekli peşinde dolandığı çocuk arkamdan geldi ve o, üzerine basarak geçen çocuğu sırtından tuttu, dizinin üzerine çöktürüp eline bir mendil verdi ve çocuk karşı koymaya çalışırken tekrar oturttu. Buraya nasıl bastıysan öyle temizleyeceksin şimdi, dedi ve çocuk temizleyip kitabımı elime verdikten sonra kaçarak uzaklaştı ve benimde hoşlandığım çocuk, yani Mete çantamı toparlamama yardım etti  Hoca'dan izin alıp yakınlardaki bir kırtasiyeden bana çanta almaya gittik Mete'nin yanında çok utangaç davrandığım için kendimden nefret etmiştim o an ama neyse ki teşekkür edebilmeyi akıl etmiştim ve sıkıntısız bir şekilde kırtasiyeden okula girmeyi başarabilmiştik. ondan sonra tekrardan kendimi rezil etmediğim için o kadar mutluydum ki ve geçen yıl aldığımız o çanta beraber aldığımız ilk şeydi ve onu hala saklıyorum.

Ben böyle kendi kendime düşüncelere dalarken taksi şoförü bizim okulun önüne geldiğini haber veriyordu ve tabi bi ücret vermem gerekiyordu. Ben yol boyunca hep Mete'yi düşündüğümün farkına bile varamamıştım ve tabi aklımın hala Mete'de olduğunun bile  farkında değildim haliyle. Şoför ücreti istediğinde ona uzattığım şey telefonum oldu. O an dalgın olduğum için elimde ne varsa direk uzattım ama şoför tepki vermeyince fark ettim aptallığımı , özür dileyerek parayı uzattım. 

Okula girdiğimde gördüğüm manzara şok ediciydi.Ben geç kaldığımı sanarken tüm öğrencileri bahçede okula bakarken gördüm.

Tamam evet bu  beklediğim bir şey değildi.

Beni olayı anlamaya çalışırken gören Deniz koşa koşa yanıma geldi.

Bu arada Deniz benim en yakın arkadaşım Mete'den hoşlandığımı bilen tek kişi o.Bir dakika ya ne  zamandan beri Mete'den hoşlanıyorum? Baya oldu evet 1 yıl kadar ama sanırım şuan bunu kendime itiraf ettiğim ilk gün.  Buralarda başka bir şey oluyor ve onu henüz anlamış değilken böyle şeyleri düşünmeyi nasıl beceriyordum aklım almıyor. Okulda birşeyler oluyor, herkes dışarıda ama ben hala konuya odaklanmış değilim.

Deniz yanıma geldi ve ne olduğunu anlatmaya başladı;

Okulun en alt katındaki ne olduğunu bilmeyip hakkında hikayeler uydurduğumuz o oda var ya,

- Nolmuş oraya ? ben orada birşeyler var dememişmiydim sana? Bak noldu, ceset mi çıkmış oradan ayyy kızım çatlatmasana söyle işte.

Bi susarsan ve bu saçma fikirlerini kendine saklayıp beni dinlemeye odaklanırsan, devamını getireceğim Ezo.

- Tamam anlat hadi

O oda okulun kazan dairesiymiş. Hikayeler uydurmaktansa hocalara sormayı deneseydik bilirdik bence oranın kazan dairesi olduğunu. Orası dün gece patlamış,etraftaki insanlar müdüre haber vermişler. Müdürde bunun sorun oluşturacağını düşünmemiş gece yetkililerle sorunu halledip evine dönmüş. Ama bu sabah orası tekrar patladı ben görmedim patlama anını zaten erken saatlerde gerçekleşmiş ama sorun şu ki birisi kayıp ve Ezo... bu kişi sanırım..

-Ne sanırım ?(gözlerim dolmuştu)

-METE, Mete nerde? O, nerede o Deniz, kaybolan kişi o değil dimi?

-O okula hep erken gelir ama o olamaz, olmamalı kim, sanırım?

devam et Deniz lütfen o olmasın...lütfen

Ezo kayıp kişinin Mete olabileceğinden şüpheleniyorlar ..

Ezo kayıp kişinin Mete olabileceğinden şüpheleniyorlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ben Ezo, herkesin bir uğurlu rakamı vardır bazı insanların da uğursuz..İşte ben o bazı insanlardan biriyim.

Doğduğum gün 21,

Tüm şanssızlıklarım , tüm felaketler ve tüm gözyaşlarım ayın 21'inde gerçekleşti bu zamana kadar. Üzerimdeki bu lanet nasıl çözülür, kim tarafından, nerede çözülür? Ya  da çözülür mü? Hiçbir fikrim yok ama tek umudum 21 sayısının üzerimdeki etkisini değiştirecek bir mucizeyle tanışmak.

Mete'den sadece hoşlanıyorum sanıyordum ama şimdi o..yok!

Ve ben delirmek üzereyim.

Bugün Eylül'ün 21'i ve sevdiğim insan kayıp..

UĞURSUZ: 21Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin