3. Bölüm
Öğretmen bu hafta proje ödevi için eşleşme yapacağını söyleyip kura çekeceğini de eklemişti. Ceren sınıfta kimse ile eşleşmemek istese de en azından şu Savaş ve Berkay malı ile olmayayım diye dua ediyordu içinden.
"Hocam?" diye elini kaldıran Berkay'a baktı. Göz devirdiği sırada Berkay tekrar konuştu. "Ben Ceren ile eş olabilir miyim? Kendisi çok iyi bu konuda." dediğinde Ceren offladı.
"İstemiyorum hocam. Benim bundan haberim yok." dedi. Hoca da kura ile olacağını söyleyip reddetti.
"Ceren ve...Alaz." diye sınıfa baktı hoca. Ceren de ilk defa duyduğu isim ile etrafa bakmaya başlayınca Berkay da ondan farksızdı. En kenar sırada oturan Alaz, açık kahverengi saçlı, eli ayağı düzgün kahverengi gözlü ve orta boylu bir çocuktu. Elini kaldırdı. "Benim hocam."
Ceren içinden binlerce kez şükretti. Ders bitip okul çıkış geldiğinde Alaz çekinerek de olsa Ceren'in yanına geldi.
"Iki gün var. Bu gün kütüphanede başlayalım istersen." dedi.
Ceren kafa sallayıp çantasını taktı. Sınıftan çıkarken Berkay önlerini kesti. Ceren'in saç tutamlarını alıp parmağına doladı.
"Nereye böyle güzelim?" dedi. Ceren göz döndürüp elini sertçe geriye itti.
"Sağır mısın? Nereye gittiğimizi duydun. Çekil şimdi." deyip Alaz ile yürümeye başladı.
"Bu kadar hırçın olma güzelim!" diye bağırdı Berkay. "Çünkü hırçın kızlara bayılırım!"
Ceren elini alnına vurup offladı yine.
"Seni çok rahatsız ediyorlar sanırım." dedi Alaz kaçamak bir bakış atarak. Bu kızı çözemiyordu.
"Sorun değil bir salağın teki işte. Hepsiyle başa çıkabilirim." dedi sadece Ceren.
Kütüphaneye gelip kantinden aldıkları kahveyi içmeye başladılar. "Ben Alaz Nizamettin." dedi Alaz. "Tanışmadık."
Ceren de kafa sallayıp "Ben de Ceren." dedi. "Tanışmamız mı gerekiyordu?" deyip kaşını kaldırınca Alaz ağzının yanıyla güldü.
"Pekala başarısız oldum. Hey bana öyle bakma. Gerçekten diğerleri gibi değilim."
Ceren istemsizce güldü. "Göreceğiz." dedi ala Alaz onu ilk defa gülerken gördüğü için gülüşünde takılı kalmıştı.
Sonra yarım saat proje üstünde çalıştılar. Kütüphaneden çıkarken yol ayrımına geldiklerinde Alaz elini ensesine attı.
"Şey...Dondurma yemeye ne dersin?"
"Dondurma mı? Bu hava da mı?" diye sordu Ceren. Alaz kafasını salladı. "Çok iyi bir yer biliyorum."
Ceren normalde kabul etmezdi ama bugünlük değişiklik olması için kabul etti. Dondurma alıp bir banka oturdular. Alaz bakmaya çekiniyordu bu kıza.
"Pek konuşmayı sevmiyorsun sanırım." diye bir şey attı ortaya. Ceren somurtarak ona baktı. Kendisi hakkında konuşulmasını sevmiyordu.
"Sen de çok seviyorsun sanırım." dedi.
"Yani normal derecede." dedi Alaz. Sonra birden (ne hikmetse) yağmur bastırmaya başladı. Öyle çok hızlıydı ki bir durağa geçip beklemeye başladılar. Ceren üstündeki ince siyah bluzun kollarını ellerine kadar çekti. Alaz onun omuzlarını havaya kalktığını görünce üzerindeki kot ceketi onun kollarına bıraktı. Bunu yaparken ona oldukça yakındı. Ceren cekete iyice sarınırken kafasını çevirdi.
"Teşekkür ederim." diye mırıldandı. Alaz da hızlanan kalbine aldırmadı.
"Önemli değil." dedi o da. Gözlerini Ceren'den alamıyordu.
Neydi kızdaki bu şey de herkes ona çekiliyordu?
_____
Oy vermeyi unutmayın.
Emek var!
ALAZ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cringe Hayatım
Teen FictionKaranlık bir kız olan Ceren peşinde koşan erkeklerle başa çıkabilecek miydi? ____ Bu kitapta bütün cringe tiplemeleri bulunur. Eğer denk geldiyseniz ve eğlenmek istiyorsanız doğru yerdesiniz! G×B-B-B-B