balıklar da sever

395 83 115
                                    

ABBA - Voulez Vouz
Koo Chang Mo - HeeNari

Bir ABBA aşığı olarak çoğu kez onların şarkılarını koyacağımı söylemek istiyorum. Bizim Chanyeol de ABBA enayisi🥰 Ve diğer şarkıyı kesinlikle dinleyin harika bir şey ❤️

İyi okumalar🍄

Hiç ailenizden gizli bir şey yaptınız mı? Çoğu insanın gençlik yıllarında yaptığı tonlarca gizli şey var. Ara sokakların birinde soğuk bir gecede sigara içmek gibi ya da ilk alkolünü aldıktan sonra ağzına defalarca naneli şeker sokuşturduğu an gibi. İlk mastürbasyonu fark edilmesin diye akla karayı seçmesi, ders çalışmaya gideceğim diyip atari oynamaya gitmesi gibi. Bir gencin söyleyeceği tonlarca yalan var. Tamam bu güzel bir şey değil belki de, ama ailesi bunlardan herhangi birine oldukça büyük, şiddetli bir tepki vereceğinden o gencin saklamaması aptallık olur. En azından benim için öyle olur. Lise hayatım boyunca okula gitmediğim gün sayısı oldukça fazla oluyordu. Genelde bizimkilerle atari oynamaya ya da basketbol oynamaya giderdik. Bu sefer oldukça uzak olan bir sahile gidecektik. Kendimizi aşmıştık artık. Yakalanırsak cehennemi yaşayacağımız kesindi ama bunu göze alıyorduk. Ben alıyordum. Babamın, annemin ve özellikle ablamın dayakları artık benim için doğaldı. Korkuyordum ama bu yapmama engel olmuyordu. Gençtim işte. Ne kadar korkarsam korkayım damarlarımda akan deli kanı durduramıyordum.

Baekhyun bana cesur değilsin dese de, kendimi bunlarla avutuyordum. Benim en büyük cesurluğum ailemden sakladığım ufak tefek yalanlardan ibaretti.

Sabahın oldukça erken saatinde daha ev halkı mışıl mışıl uyuyorken kalkmış, parmak uçlarında akşamdan hazırladığım çantayı ve baş köşemde duran gitarım Molly'i almış sesimi çıkarmamaya özen göstererek kendimi evden dışarı atmıştım. Daha sabahın altısıydı. Tüm mahalle uyuyordu ama bizim tayfa çoktan uyanmış gitmeye hazırlanıyordu. Bu sefer geç kalan ben değildim. Avluya çıktığımda ağzımda tuttuğum ekmekle bağcıksız ayakkabılarımın üzerini siliyordum. Baekhyun kapıdan çıktığında dümdüz ifadesiyle karşılamıştı beni. Uykuluydu. Ağzını kocaman açarak esnedikten sonra "Erkencisin," dedi.

"Ev halkına yakalanmamak için." Üzerinde beyaz lacivert çizgili bir tişört vardı. Onun üzerinde ise ona büyük gelen koyu kot bir ceket. Altında yüksek bel kot ve kırmızı bağcıklı ayakkabılar. Tek omzunda çantası asılıyken elini ön cebine sokmuştu.

Yanıma geldiğinde ağzımdaki ekmek parçasından ısırdı. "Ya! O benimdi." Dibime kadar girmiş olmasını ve ekmek parçasını ısırmasını umursamadım.

"Hepsini yemedim be, bencil herif."

Avludan dışarı çıktığımızda Kyungsoo çoktan kapının önüne çıkmıştı bile. Diğerleri de geldiklerinde kimse uyanmadan otogara doğru gittik. Otogarlar bana her zaman hüzünlü gelmiştir. Vedalar ve hüzünlü yolculuklar. Sanki bir yarımızı geride bıraktığımız onca kalabalığın arasında sessizliğe bürünmüşlüğümüzle otobüsün gelmesini beklediğimiz dakikalar. Kaldırımlarda birikmiş çöpler ve her zaman daha pahalı satan dükkanlar. Otogarların kasvetli havasından mutlu ayrılanlar da vardır pek tabii. Ama bana kalırsa oranın verdiği his kozasından çıkmaya çalışan bir kelebeğin hissettikleriyle aynıydı. Geri dönüşleri olmayan vedalar, birkaç kuru kelime ve ucuz biletler. Bilemiyorum. Belki de benim korkum vedalardan başka bir şey değildi.

"Biletleri aldınız mı?" Junmyeon siyah şapkasını saçlarını düzelterek taktığında otogarın dışındaki banklarda bekliyorduk. Denize gitmek için güzel bir gündü. Eylül ayında bile hava hâlâ sıcaklığını koruduğu için şanslıydık. Herkes getirdiği şeyleri tek tek göstermeye başladığında ben Molly'i gösterdim.

Mahalle yanarken çekirdek çitleriz || ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin