memeler ve mafya cho

438 85 116
                                    

Kim Jang Soo - Lying on the Sea

Şarkı "The Treble Clef" grubuyla 1985'te MBC Koleji Müzik ödüllerine katılmış ve beş hafta boyunca Top 10'da kalarak The Treble Clef'in altın kupayı kazanmasını sağlamış. Büyük bir kore klasiği ve cidden çok hoşuma gidiyor. Spotify çalma listesini açtım, bölümle birlikte duvarıma atacağım. İyi okumalar.🍄

"Denize uzanıp yalnız bir kuş mu olayım? Liman suyun ne kadar derin olduğunu biliyor mu?"

"Denize uzanıp yalnız bir kuş mu olayım? Liman suyun ne kadar derin olduğunu biliyor mu?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Her insanın bir evi var. Tek katlı, iki katlı ya da garajı olan, çimentonun çalındığı duvarların sarmalamış olduğu bir de demirden, tahtadan, metalden türlü türlü kapıların olduğu evlerden bahsetmiyorum. Öyle ki, bu evi istediğiniz gibi dekore edecek, duvarlarını genişletecek bir gücümüz de var biz insanların. Benim evimin pencereleri yok. Dışarıyı göremediğim için de kapısı ardına kadar açık duruyor. Soğuk, yağmur, kar, kış demeden açıyorum o kapıyı, çünkü evimin pencereleri yok. Oysa ki, Byun Baekhyun'un benim aksime kocaman kocaman pencerelere sahip iki katlı lüks bir villası var. Öyle zannetmiyorum, öyle olduğuna eminim. Bu yüzden bana karşı neden böyle olduğunu daha iyi anlıyorum.

Zaman zaman yangınların çıkıverdiği evimin en güzel odasında bizimkiler var. O en güzel odada çekirdek çitleyip kola içiyoruz. Televizyonda ise Shin Hae Chul'un katıldığı bir program var. Diğerleri o adama bayılıyor. Ben ise Lee Moon Sae'yi seviyorum. Bu odada gitarım Molly'de her zamanki köşesinde duruyor. Çalmayı bilmiyorum ama orada olması hoşuma gidiyor.

Bakımsız bir ev değil benimki ama gerçekteki evim kadar küçük gözüküyor. İçinde kasırgalar kopuyor, yağmurlar yağıyor ve ateşler yükseliyor ama gelin görün ki o küçücük evde bunların olduğuna inanmak zor.

Ertesi sabah odanın gizli bölmesine sakladığım kumbaramdaki bütün parayı ablama vermiştim. Ceketini giymek hataydı ama düğmesinin kopması ise bir felaketti. Memnuniyetle almış ve bir daha giymemi tembihlemişti tekrar. Tatsız bir kahvaltının ardından okula gitmek için giyindim. Moralim bozuktu. Dün gece Baekhyun'un söylediklerini düşünüyordum ve biriktirdiğim bütün param saniyeler içinde bitmişti.

Annemden biraz borç aldım. Bizim evde her şey borçla işliyordu maalesef. Avluya çıktığımda Baekhyun bağdaş kurduğu elleriyle merdivenin köşesine yaslanmış beni bekliyordu. Beni gördüğü an hareket ederek kapıya yönelmişti. Beni bekliyor olması kırk yılda bir olurdu bu yüzden garipsemiştim.

Baekhyun'un babası evlerinin kapısından çıktığında keyfim yerine geldi. "Aigoooo!"

Kendi aramızdaki şakalaşmamızı yaptığımızda birlikte güldük. Oğlunun aksine babası hep güler yüzlüydü. "Okula geç kalmayın evlat, hadi naş naş!" Sırtımdan hafifçe ittirdiğinde asker selamı verip koşarak çıktım avludan.

Mahalle yanarken çekirdek çitleriz || ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin