OMEGA 'オメガ'/Taekook

3

Taehyung ve Jungkook'un ilk kez tanıştığı ayrıca Taehyung için radikal kararlarını uygulamaya koyduğu bir bölüm.

Kurguyu yeniden düzenleyip yayınladığım için yorumları siliyorum mecburen kafa karışıklığı oluşmasın diye. Yeni eklenen ve çıkartılan kısımlar dolayısıyla tabi ki de. Soft Taekook'un tadını çıkartmanız dileği ile...

"Oğlum, hadi." Dilimin ucuna gelen küfürleri geri iterek boğazımı hafifçe temizledim. Sarıldığım bornozu kontrol etmiş ve duran kanamanın ardından uzun bir süre gelmediğine kanaat getirmiştim. Çünkü sabah olmuştu ve ben banyonun kürk vari zemininde boylu boyunca uzanıyordum. Uykum vardı ve tüm gece uyumadığım için oldukça bitkindim.

"Oğluşum ama, acıktın sen. Biliyorum ben." Babam da şansını denerken gözlerim kapanmaya başlamış ama hissettiğim ufak sızılar yüzünden geri kalkmıştım. Her yerim ağrıyordu ve Hesun da gerginliğimden dolayı isyan ederek kıpırdanmaya başlamıştı.

Yalan değil, dün akşam yemekte ne kadar yesem de günde birkaç öğün yemem gerektiği için banyoya girdiğim ilk saatlerde acıkmaya başlamıştım. Hele ki uyanık kalınca ayrı bir zirveye ulaşmıştı. Bu yüzden guruldayan midemi tüm göğsümde hissetmiş aynı zamanda da kızım birkaç tekme atmıştı. Karnıma bakım ürünlerini sürmüş ve çökmüş görüntüme bakarken parmaklarımla mermerde ritim tutmaya başlamıştım.

Banyoda suyla yok ettiğim makyajın kalıntılarını göz yaşlarımla akıtmış ve  havluya silerken tahriş etmiştim cildimi. Hesun isyan ederek yemek istediği için  içimde dönmüş de dönmüş oracıkta kordonu boynuna dolayacağı düşüncesi ile paniklemiştim. Bu gerçekleşebilir miydi bilmiyorum ama omegam da bebeği için harekete geçmek istiyordu.

"Taehyung, üşüdün annecim. Hadi artık." Annem yorgunca saatlerdir o burdaymış gibi mırıldanmıştı. Ona da çok sinirliydim. Annem 'Amerika' olaylarını biliyordu ve bana hiç söylememişti. Ayrıca bir de... şu gecelikler vardı. Ben de Kim Taehyung isem o gecelikleri ona yedirirdim. O piç beni aldatıyordu, buna eminim. Ona aldatma davası açacaktım, boşanma davası açacaktım. Ve suratını gördüğüm ilk an bir tokat da atacaktım.
                               
Tabi nerden bilebilirdim ki bu fırsatın kapıyı açtığım ilk anda ayağıma geleceğini

"Suratını görmek istemediğimi söylemiştim!" Annem ve babamın yanında ona bir tokat atmış, nefes nefese kalmıştım. Halbuki ne koşmuş, ne de bir efor sarf etmiştim. Gözlerim kararmış, olduğum yerde dünyam dönmüştü.

"Tae?" Yıkılmış çıkan sesi ile göğsüm gülermişim gibi kasılmış ve oyuncu suratına bir de tükürmek istemiştim ama kulaklarımı saran çınlama ile nevrim dönmüştü.

"Taehyung!" Babam beni tutsa dahi sendelemiş ve yatağa oturtulurken gözlerimi sıkı sıkıya kapatmıştım. Annem elimi yakalarken Seokjin'i yatak odasından kovmuş ve omzumdan ittirerek geriye uzanmamı sağlamıştı. Başımın altına konan yastıkla halsizleşen bedenimi serbest bırakmıştım.

"Tansiyon aletini getirin." Annemin titrek çıkan sesi ile midemdeki asit ağzıma gelir gibi olunca öksürerek doğrulmuştum.

"Doktor ne zaman geliyor?" Öğürme isteği yüzünden midem kasılmış ve tüm  bedenim diken diken olurken annemin elini sıkıyordum. 

"Tamam geçti, geçti." Sırtımı sıvazlayarak beni lavaboya tekrar getirmiş ve klozetin dibinde bayılıp bayılıp ayılmış, soğuk terler akıtmaya başlamıştım.  

"Tamam doktor geldi. Serum takarlar şimdi, hastahaneye geçeriz." Babamın yanımıza gelmesi ile yarım yamalak ona bakıp gelmesini işaret etmiştim.