Hoş bir evi vardı. Bekar bir alfaya göre hem de baya içinde aile yaşıyormuş hissiyatı veriyordu. Şu renkli duvarın kenarında ağzında emzikle bir bebek emekleyerek gelebilirdi bile."Senin odan... ben şimdi halledicem. İstersen duşa gir. Buraları toparlayayım." Girdiğimiz misafir odasına bakarken iç geçirmiş ve nerden başlayacağını bilememiş gibi maketlere bakmıştı. Tam da tahmin ettiğim gibiydi evi. Doktorlukla alakalı çoğu şey burdaydı.
"Bunların aslında gitmesi gerekiyordu... Yoongi neden hala almadı acaba?" Kendi kendine plastik kokan maketlere yaklaşmış ve mırıldanarak çenesini elinin ucuyla kaşımıştı.
"Sana havlu vereyim. Eşyaların da burda zaten." Bavulların yanından zıplayarak geçmiş ve benim için yerdeki kolileri ittirerek yer de açmıştı. Elime iç çamaşırlarımı tıktığım bavulu geçirerek onu takip etmiş ve banyoda adeta gözlerim kamaşmıştı. Burası odanın gizlediği bir bölüm gibiydi. çok büyüktü ve asılnda yatak odasının burası olduğunu gerçeğini gösteriyordu.
"Burası evin en büyük odası mı?" Dolapları karıştırırken başını sallamış ve havluyu bulunca bir zafer kazanmış gibi ayağa kalkmıştı. Aynı zamanda talan ettiği el havluları intihar ederek yere bir bir dökülmeye başlamışlardı.
"Büyük yerde uyumayı sevmiyorum. Sade bir yatak dışında olan şeyler beni sık boğaz ediyor. Burayı da en geç bu geceye kadar tertemiz yapacağım inan bana. Dinlenmek için sorun olmazsa benim yatağıma geçebilirsin. Buradaki her şeyin silinip yıkanması gerekiyor da." İçeriye bakarken kendinden emincesine başını sallamıştı. Geri dönüp havluları geri tıkmış ve suyu açarak bana göstermişti. Demek ki o yüzden tüm gece ofisini yerleştirmekle uğraştı. Bugün benim için bu odayı hazırlamayı planlamış olmalıydı.
"Jungkook, teşekkür ederim." Bavulu bırakarak havluyu asmış ve ona minnettar bakışlarım eşliğinde gülümsemiştim. Başını sadece onaylar anlamda sallayıp o da dudaklarını birbirine bastırarak bana karşılık vermişti. Yorulmuştum. Ayaklarım beni taşıyamayacak kadar titriyordu bazen.
"Şey hemen bir şey, getiricem." Bir dakika işaret ederek koşarak odaya geçmişti. Oradan da salona çıkıp uzaklaşmıştı adım sesleri. Ben de lavaboya yaslanıp akan suyu izlemeye başlamıştım. Burda şampuan veya başka bir şey de yoktu. Bavulu açmak için çömelmiş ve bacak aramdaki sızı yüzünden duraksayıp işime yavaşça devam etmiştim. İçini fark etmiştim ki tıka basa doldurmuş ve çoğu günlük yazlık eşyalarımı yanımda getirmeyi başarmıştım.
Nisan ayının son günlerinde yazın sıcağı kendini hissettirirken evin sıcaklığını göze alarak kısa kollu ve şort şeklinde bir pijama takımı çıkartmıştım. Yanına bir çift çorap ve terlik de eklediğimde altımdaki terden eriyip eriyip kuruduğuna inandığım eşofmanı çıkartmaya koyulmuştum.
"Bu krem-" Ayak ucuma indirdiğim eşofmanla birlikte benimle göz göze gelmiş ve bacaklarıma bakıp sözü yarıda kalıcak şekilde duraksamıştı. Tabi utanılacak bir şey yoktu. Beni neredeyse çırılçıplak görmüştü zaten ama şuan bir duraksaması beni ikileme sokmuştu.
"Bunu girişine sür tamam mı güzelce. Sana ilaçlarını sonra getiririm." Kremi şak diye lavabonun kenarına bırakıp çıkmış ve kapıyı da kapatmıştı. Üzerimdeki tişörtü de çıkartmış ve bu sefer duraksayan ben olmuştum. Kapının arkasına adımlayıp kapıyı açmış ve ona bir göz atmıştım. Anında buluşan gözlerimiz ile hafifçe gülümseyerek bana dönmüştü.
"Burdaki banyoda hiçbir şey yok." Ağzı hızla açılmış ve doğru diyorsun dercesine hımlayarak geri kapanmıştı.
"Hemen getiriyorum." Dediği gibi hemen gidip gelmiş ve birkaç şişe ile vücut kesesini kollarıma doldurmuştu. Şimdi rahatça banyoya girmiş ve on beş dakika gibi bir süre içinde oyalanmadan çıkmıştım. Kurulanıp giyinmiş ve karnıma birkaç kremi sürüp okşamıştım birkaç dakika. Gözlerimi kapatarak bunu yapmak bana aşırı zevk veriyordu. Terapi gibiydi. Sonra o yakıcı kremi de girişime sürmüş ve oflaya oflaya banyodan eşyalarımı toplayarak çıkmıştım. Odada hiçbir şeyin yeri değişmemiş, aynı şekilde duruyordu. Bir tek bavullarım burda değildi. Ben de salona çıkmış ve açık kapıdan gelen seslere yönelip dediği gibi bir çamaşır odası kadar küçük olan yatak odasına girmiştim. Çekmeceli bir şifonyer ve yatak dışında hiçbir şey yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OMEGA 'オメガ'/Taekook
FanficKarnı burnunda olan Taehyung sonunda ruh eşi için alfa kocasından kaçar ### Bölümler düzenlenip yeniden paylaşılmaya başlanmıştır ###