Bad girls👄❤😎

337 20 54
                                    

İlk bölüme hoşgeldiniz. İyi okumalar.
😽😽😽😽😽😽😽😽😽😽😽😽😽😽😽

^Karol^

Alarm sesiyle uyandım. Alarma sövdükten sonra yatakta oturur pozisyona geldim ve ayağıma terliklerimi giyip yataktan kalktım. Bugün 50 kişiyi öldürmüştüm. Hepsi de haketmişti. Bu dünyada ki adaleti polisler sağlayamıyordu. Ya haketmeyen kişiye ceza kesiyorlardı ya da hakedene yeterli cezayı vermiyorlardı. Bunu ben yaşadım. Suçsuz yere hapse atıldım. Beni yoldaki bir adamı taciz etmekle suçladılar. Aslında o adam beni taciz etmişti ve bana inanmamaları çok zoruma gitmişti. Beni içeri tıkanda Rugge pisliğiydi. Tamam. O zamanlar küçüktüm. Bana inanmıyor olabilirlerdi ama şimdi inanmadıları için hepsi öldü. Sadece o hariç. Onu vurmam tek silaha bakar ama ona acı çektirerek veda etmek istiyordum. Aşk acısı. Onu ilk önce kendime aşık edip sonra kıçına silahı dayayacaktım. Neyse işte...

Hapishaneden kaçmaya karar verdik. Verdik diyorum çünkü orada kader ortaklarımla tanıştım. Valu ve Caro ile. Onları çok iyi tanıdım. Nerede, ne zaman, ne yapacaklarını çok iyi biliyordum. Bu benim yapımdı zaten. İnsanları çabuk kavrıyordum. İnsanları etkilemeyi de çok iyi becerirdim. Valu'dan bahsedeyim. Kendisi çok değişik bir yapıya sahip. Güçlü ama çabuk ağlayabilen. Daha çok içine atan. Cidden nasıl katil oldu aklım almıyordu. Ha onunda bir hikayesi var. Annesi onu pavyonlarda çalıştırıyormuş. O da kaçınca annesi onu bulup öldürmeye çalışmış. Ama Valu silahı çevirdiği zaman annesine denk gelmiş ve Valu öldürdü sanmışlar. Anlayacağınız onu da suçsuz yere hapse tıkmışlar. Ama iyi kızdır. Caro'ya gelirsek, oldukça iyi biri. Ama tanımadığı kişilere kendini resmen şeytan gibi tanıtır. Biz ise içindeki meleği biliyoruz. İki yüzlü biri değil ama öyle olmayı seçti. Onun hikayesini de anlatayım. Caro'nun babası mafyaymış. Caro da mafya olmak istiyormuş ama babası bu fikrine karşıymış. Sonra bir gün mutfakta tartışırken babası elindeki bıçağı yanlışlıkla kendine saplamış. Komşular kızının öldürdüğünü düşünmüş. Yani hepimiz suçsuz yere suçlandık. Aslında hepimiz çok iyi insanlardık ama hayat bizi bu hâle girmeye zorladı. Hayat adil değilse bizde ona meydan okuyoruz.

Böyle size geçmişimi anlatırken salona geldim ve elime gizem romanlarımdan birini aldım. Niye bu kadar rahattım biliyor musunuz? Çünkü kimse bana dokunamazdı. Rugge pisliği yakında gelecekti. Cesurdu o. Diğerleri gibi değildi. Yanına eminim ki bir kaç kişi almıştır. Onun da yüreği o kadar. Bende böyle yapacağını bildiğim için can dostlarımı çağırdım. Adlarını dile getirmem ile kapı çaldı. Kötü insan lafın üstüne gelirmiş. 😎

Kapıyı açtım ve umursamadan içeri geçtim.

Caro : Kız bir hoşgeldin bile yok ha? Aslında alıştık da neyse.

Valu : Kapıyı biz kapatalım bari.

Der ve içeri girerler.

Valu : Yeni evin güzelmiş ama öteki daha iyiydi.

Karol : Ne yapayım? Arayıp duruyorlar. Aynı bir konumda duramıyoruz.

Valu : Ya cidden diğeri daha iyiydi ya.

Karol : Emin misin?

Der ve bir tuşa basar. Duvarın kenarında bir yer altı merdiveni çıkar ve her yer simsiyah olur.

Valu : Oo bura benim olsun, ne olur?

Caro : Vallaha tek içini yansıtmayan ben değilmişim. 😂

Karol : Yani biraz gizemli olalım. Öyle değil mi? Hadi benle gelin.

Der ve Valu ve Caro ile aşağı giden merdivenden inerler.

^Valu^

Karol'un bizi çağırmasıyla yanına geldik. Kapıyı açtı ve bir selam vermeden içeri gitti. Tipik Karol.

Sonra içeri geçtik. Yüzüm düştü. Niye mi? Yeni evini beğenmedim. Sonra bana gizemli gizemli bakıp bir düğmeye bastı. Birden duvarlar simsiyah oldu ve bir yer altı merdiveni ortaya çıktı. Bu katil yıllarımda ilk defa böyle bir ev gördüm. Neyse işte. Çok abartmaya gerek yok. Diyorum diyorum da ağzımı kapatamıyorum. Birlikte heyecanla -yani onları bilmem ama ben heyecanlıydım- aşağı indik. Her yer masmavi kristallerle kaplıydı. Kenarda mor bir dolap vardı. İçini açabilir miyim diye sordum. Tabii ki dedi. Açtım ve içinde bir sürü insan fotoğrafı ve üzerinde çarpılar vardı. Ah işte benim kızım.

Valu : Lan ölü serisi mi yaptın?

Karol : Lazım olur. Aklıma öldürdüğüm gelince gülerim diye.

Dedi ve sırıttı. Bende güldüm. Caro arkada bir şeylere bakıyordu. Yanına gittim ve neye baktığını görünce ağzı açık kaldı. Resmen Karol'un günlüğünü bulmuştuk ve Caro yarısını okumuştu bile. Karol bize kızarak baktı. Sonra elimizden çekip aldı.

Caro dalga geçercesine : Kız! Sen Rugge'yi öldürecek misin?

Karol : La sen nasıl yarıladın hemen kitabı? Yuh artık. Kızın gözler cin gibi maşallah.

Valu : Vallaha pes ama şaşırmadım. Benim kankam. 😆

Karol : Yani senin kankan olması anormal ki bende öyleyim. O yüzden bir şey demeyeceğim.

Caro : Kızım var ya, ne şeytan var senin içinde? Benim aklıma bile gelmezdi.

Valu : Ne gelmezdi?

Caro sessizce : La adamı kendine aşık edip öldürtecek. Valla pes.

Valu alkışlamaya başlar.

Karol : Aaa yapmayın o kadar. Abartıyorsunuz. 😃

Dışarıdan bir havlama sesi gelir.

Karol : Rugge geldi sanırım.

(😂😂 İt mi Rugge? Aaa ayıp. 😂😂)

Der ve yukarı kata çıkar.

Karol : Hiii Maviş.

Der ve köpeğine sarılır.

Karol köpeğin ağzında ki kan lekesini görünce : Şımarık yine kimi ısırdın? Maviş patilerini yere sürterek ağzındaki fotoğrafı yere bırakır.

^Karol^

Yukarıdan bir ses gelmişti. Valu ve Caro hâlâ dalga geçmeye devam ediyordu. Aldırmadım ve üst kata çıktım. Maviş gelmişti. Özlemişim. Kendi kendine gidip arada bir evi yokluyordu. Ağzında kan izi ve bir fotoğraf gördüm. Fotoğrafı yere koydu. Eğilip aldım. Üç erkek vardı...

Devam edecek...

💝💝💝 Evet. Sizi çok bekletmeyim dedim ve hemen ilk bölümü yazdım. Bölüm nasıldı? Hikayeyi sevdiniz mi? Devamı için takipte kalın. 💝💝💝

Takip Et ☺
Oy ver 😊
Yorum yap 😀
Kütüphanene koy 😁

👋👋👋

Kötü Kız,Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin