Tek Kelimeyle Ukala...

170 13 3
                                    

"Aa Dust'ı unuttum!!" Ahh şu Saçma sapalak selamlaşma Yüzünden Dust'ı nasıl unatabilmiştim ? Kaşları şaşkınlıkla havaya kalktı "az önce yanımdan yuvarlanıyormuşcasına Koşarak geçen tüy yumağından bahsetmiyorsun dimi?"
Kafamı evet o Dermişcesine salladım. yüzünü buruşturdu ve "eğer gerçekten oysa başımız dertte demektir. çünkü idare katına doğru gidiyordu ve seni burdan 'bayan Kafayı sıyırmış' görmeden çıkarmamız lazım" dedi.
"Bayan Kafayı sıyırmış?"
"Buranın çılgın müdüresi"
"Ne yani buranın müdürü de mi var ?"
"Müdür değil Müdüre"
"Aman her neyse işte asıl soru bu değil asıl soru burası neresi?"
"Biraz yavaşla küçük hanım. Öyle izinsiz dank diye içeri girip zamanı gelmeden burada olan her şeyi öğrenemezsin. Gerçi Bayan Harris -yani şu çılgın Müdüre- zamanının geldiğini düşünüyor ama ben daha zamanı gelmediğini düşünüyorum ve kafama koyduğum şeyleri gerçekleştirmek gibi bir alışkanlığım var..."
O öylesine kaptırmış Konuşurken bir an onu dikkatlice inceledim aslında ukalalığına rağmen çok sempatikti ve ona karşı kendimi yakın -gerçi daha yeni tanışmıştık ama yakındı yani- hissediyordum. sonra ona baktığımı farketti ve Lafı yarım kaldı. göz Göze geldik ve aynı anda başlarımızı çevirdik yanakları kırmızılaşmıştı tıpkı benimkiler gibi ama yanakları benimkisi kadar yanamazdı. Sonra "Ee madem burdan çıkmam gerek böyle düşünüyorsun ve gerçekleştireceksin ya ben herşeyi öğrenmeden bir yere gitmek istemezsem" aslında herşeyi Öğrenmek istediğimden emin değildim çünkü etrafta cidden büyük dolaplar dönüyormuş gibi bir hisse kapılmıştım. Kendinden emin bir hareketle omuzlarını dikleştirdi ve "o zaman bana çirkinleşmekten başka bir yol bırakmamış olursun" dedi. çirkinleşmek mi ?? Hadi ya ! Beni ne sanıyordu ki istediği şeyi yapacağımı mı ? Tam bir ukalaydı. "istediğin kadar çirkinleş çünkü herşeyi öğrenmeden şurdan şuraya ..." ve hoop ! Lafımın bitmesine bile izin vermeden beni tuttuğu gibi sırtına attı. vay be gerçekten güçlüymüş. Ama ben durur muyum delicesine tepinmeye başladım ve daha kapının kilidini açamadan pes etmek zorunda kaldı. ve beni yere kut diye bıraktı. Sinirli sinirli oflayarak "oha yavaş !!" Dedim.
"Eğer tepinmeseydin uslu uslu gidicektik"
"Ben gitmek istemiyorum herşeyi Öğrenmek istiyorum!!" Derin derin nefes alışından sakinleşmeye çalıştığını anlamak zor değildi. "Bak daha zamanı değil hiçbirşey bilmiyorsun ve hiçbir fikrin olmadan bir yere gelmenin ne demek olduğunu çok iyi bilirim. emin ol hiç hoş bir şey değil" sesi inanılmaz sakindi ve beni ikna etmeyi başarmıştı. sustum ve sadece kafa salladım ama bir gün bu hiçbirşeyi bilmeme olayını onun ağzından dinliycektim. Sonra tuvalet Kapısına sürten bir pençe sesi ikimizin de aynı anda başımızı oraya çevirmemize neden oldu....

Anka ÇıkmazıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin