Bilinmeyenler

16 1 0
                                    

Egsy sinirlerine hakim olamayarak tam bir yumruğu Feat'e indirecekti ki aralarına benim girmemle yumruk havada kaldı. "Hey biraz durur musunuz! Neler oluyor ?"
"Sen bu işe karışma !!" Dedi Feat sinirlice..
Ses tonu kulağa hiç de hoş gelmiyordu. Bi insan kendini kaybedecek derecede nasıl öfkelenirdi ki.. Durum gerçekten ciddiydi. Egsy sakin ve sinir bozucu bir sesle "Yapma ama Feat. Hey şeyi bilmeye hakkı var" Dedi. Neyse ki o öfkesini kontrol edebiliyordu. Feat Egsy'nin dediklerini hiçe sayarak "bunların hepsi senin suçun şimdi tüm suçu bana atarak vicdanını rahatlatamazsın"
"Benim suçum mu? Olaylar kontrolüm dışında gelişti. Böyle olsun istemezdim."
Egsy'nin alay geçer gibi olan ses tonu Bi anda ciddileşmişti ve az önce 50 derece olan hava şimdi -40, -50 'lere ulaşmıştı bence -tamam belki biraz abartıyor olabilirim ama cidden bu olağan bir hava durumu değildi- Az önce çıkarmış olduğum ceketimi tekrar giyip konuşmayı dinlemeye devam ettim ama yine de neler olduğunu bir türlü çözemiyordum. Ayrıca ikisi de sanki ben orda yokmuşum gibi davranıyordu. Birden Egsy'nin bağırmasıyla neler olduğunu düşünmekten sıyrıldım ve ortamın daha da gerildiğini hissettim. Zaten hissetmemek mümkün değildi. Egsy konuşmasına daha da sinirli bir şekilde
"Ben sana güvenmiştim. Ama güvenmemem gerektiğini en başında anlamalıydım. Sen sadece kendini düşünen bu yüzden kimseyi sevemeyecek birisin. Yazık .!" Dedi ve arkasını dönüp gitti. Eskiden her ne olmuşsa bu çocuğu bayağı Bi etkilemişti. Feat orda öylece kalakalmıştı. "Feat iyi misin? Feaat ? " ancak ikinci seslenişimde duyup cevap verdi "Efendim Nesa ?"
"Sen iyi misin ?"
"İyiyim sen nasılsın ?"
"Egsy'le aranızda neler oldu ?"
"Bu konuyu konuşmasak ?"
"Sen bilirsin ama ne Zaman anlatmak istersen dinlerim."
"Tamam, sağol"
"Ben gideyim artık"
"Dur bende seninle geleyim"
"Ya cidden gerek yok ben kendim hallederim"
"Gelsem olmaz mı ? Hem benim de kafam dağılır.."
Bana o kadar masum bakıyordu ki kırmam mümkün değildi. Bi an için sanki karşımda küçük bir erkek çocuğu var sanmıştım. Az önce ki sinirli halini görmesem cidden çocuk olduğuna inanabilirdim.
"Peki, hadi gidelim."
Yavaş yavaş yürümeye başladık.Rüzgar hafif hafif esip yaprakları sallıyordu. Sadece yaprak sesleri duyuluyordu. Havadaki serinlik Egsy'yle birlikte kaybolup gitmişti. Birkaç dakika sonra idare binasına vardık. Bayan Valary'nin odası Bi üst kattaydı. Feat hızlıca "bir işim var hemen halledip gelicem sen şurdan sağa dön ikinci kapı" dedi. "Odaya ilk gelişim değil yerini biliyorum" diye cevap verirken işinin ne olduğunu merak etmiştim ama onu da geçiştirip söylemeyeceği her halinden belliydi ben de üstelemeyip yoluma devam ettim. Kapıyı tıklatmak içim elimi kaldırmadan bir ses duyuldu. Bu ses inceydi ve yüksek sesli olunca biraz kulak tırmalıyordu ama bu sesi tanıyordum. Ses Bayan Valary'nindi.
"Ranessa, içeri gel canım"
"Merhaba Bayan Valary. Ben size yarınki sınavım hakkında bir soru soracaktım"
"Hım sen Ne zaman olacağını soracaksın bana! Tabi ya onu Nasıl da unutmuşum ?" Bu kadının her şeyi bilmesinin ne kadar da ürkütücü olduğunu düşünürken onaylarcasına kafamı salladım.
"Yarın ki ilk dersiniz temel büyücülük. O derse girmeyip sınavını o zaman yapıcaz. Ben büyücülük profesörümüz Scarlett Bell ile konuştum o da zaten anlayışla karşıladı yarın derslere başlamayacak. Ayrıca Bayan Bell sizin sınıf rehberlik öğretmeniniz."
"O Zaman ben yarın ilk ders buraya gelirim"
"Peki canım, başka bir şey var mıydı?"
"Hayır yok teşekkür ederim."
"Hoşçakal"
Kapıyı çekip çıktım koridordan döndüğüm anda Feat'i gördüm.
"Üzgünüm yetişemedim sanırım"
"Önemli değil böylesi daha iyi oldu sanırım"
"İyi o Zaman haydi gidelim artık saatte geç oldu"
Yok gelirken ki kadar sessizdi. Ama bu sefer ürkütücüydü de. Havanın kararmasıyla yol kenarındaki aydınlatmalar devreye girmiş ağaçların gölgelerini sanki birileri varmış gibi sanmamıza neden oluyordu. Feat bu duruma alışmış görünüyordu. Hava daha da serinlemişti. Ceketime daha da sıkı sarıldığımı farkeden Feat ceketini çıkardı "Bence hava çok sıcak, cekete ihtiyacım yok" deyip kendi ceketini sırtıma koydu. Ben başta mırın kırın etsem de ceket gerçekten iyi olmuştu. Ki zaten geri almayı kabul etmedi. Ne kadar sıcak dese de üşüdüğü her halinden belliydi. Birden ağaçların arasından bir çıtırtı sesi geldi. Aniden dönüp bakınca gölge ve bir çift parıldamayı gördüm ve o şey her neyse bize doğru son sürat geliyordu...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 08, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Anka ÇıkmazıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin