LOULOU - ( Larry )

5

Medya: 😻

"Ergenliğin hangi seviyesi bu?" koridorda önüme gelen insanları ite kaka, bir yandan da sinirle arkamda olduklarını tahmin ettiğim Niall ve Zayn'e cevap vererek ilerliyordum.

Kendilerini güya çete diye adlandıran Axel ve arkadaşları bizi zorla oturduğumuz masadan kaldırmışlardı. İri yarı olduklarından dolayı dayak yeme olasılığımızı düşünerek masadan tek kelime söylemeden ayrılmıştık. Ancak kantinden çıkar çıkmaz patlamıştım.

Sınıfın önüne geldiğimizde Louis ve Liam kapıya yaslanmış, gülümseyerek bir şeyler konuşuyorlardı. Onları görmezden gelerek sınıfa girdim ve sırama oturarak sakinleşmeye çalıştım.

Louis koşar adımlarla yanıma geldiğinde direkt suratına baktım. Az önce kahkalar atan Louis'den eser kalmamıştı. Yüzünde endişeli bir ifade vardı. "Yüzün kıpkırmızı olmuş, neler oldu?"

Sorusunu sorarken gözlerini hızlıca diğerlerinde de gezdiemişti. Ben ise kızarmış olduğumu daha yeni fark ediyordum. "Önemli bir şey değil." diyerek kestirip atmayı denedim.

Ancak Louis yanımdaki boş sıraya oturarak endişeli gözlerini üzerime dikti. "Bir şey olmasa bu kadar sinirlenmezdin Harry."

Derin bir iç çekerek "Niall." diyebildim. Büyük ihtimalle olanları anlatırken daha fazla sinirleneceğimden topu Niall'a atmıştım.

Niall önce kaşlarını yukarı kaldırdı, sonra sanki bir şeyler düşünüyormuş gibi elini çenesine koyup gözlerini kıstı. "Sahi sen niye sinirlisin?"

Tam ağzımı açacağım sırada Zayn Niall'a göz devirip araya girdi. "Kantinde otururken Axel ve çetesi bizi masamızdan kaldırdı."

Louis'nin anında gözleri büyüdü. "Axel mı?"

Liam Louis'nin arkasına geçerek elini omzuna koydu. "Sakin ol Lou." Sadece kafasını aşağı yukarı sallamakla yetindi.

Bu sırada Zayn Liam'a dönerek "Peki siz neredeydiniz? Sizi aradık ama bulamadık." dedi cümlesinin sonlarına doğru bana bakarak.

Liam yorulmuş olacak ki sıraya doğru zıplayarak oturdu. "Derste nöbetçi öğrenci geldi futbol kulübü için. Hocanın yanına gitmiştik." gözlerime bakarak devam etti. "Ayrıca senin de bir kulüp seçmen gerek."

Şaşırarak geriye yaslandım. "Kulüpler zorunlu mu?" Louis kulüplerden ve kurslardan bahsetmişti ancak zorunlu olduğu ile ilgili bir şey söylememişti.

"Evet. Müdüre hanım bu konuda çok hassas." Niall da Liam gibi sıraya oturduğunda önüm tamamen kapanmıştı.

"Aslında müzik kulübüne gelebilirsin." dedi saçlarımla oynamaya başlayan Niall.

"Müzik kulübü mü?" diye sordum saçlarımı parmaklarından kurtarmaya çalışırken.

"Evet, şu an vokal konumu boş." ısrarla kıvırcıklarım arasındaki parmaklarını çekmiyordu.

"Bilemiyorum. Sesimden o kadar emin değilim." dedim nihayet kafamda dolanan parmaklara yenilerek.

"Denemeden bilemezsin Harry." Louis Niall'ın parmaklarını saçlarımdan kurtararak birkaç saniye çakma sarışına kötü bakışlarını yolladı.

"Peki madem." dedim. "Hocalar da onaylarsa olur."

Niall el çırparak sıradan kalkığı sırada zil çalmaya başladı. Herkes sınıfına dağılırken gözlerim Louis'deydi. Yüzünde anlam veremediğim, donuk bir ifade vardı. Şok mu olmuştu? Ya da korkmuş muydu? Axel ve çetesi kimdi?

Bütün gün yanımda uyuyan Zayn'e aldırış etmeden bu soruları düşündüm. Eve dönerken kesinlikle Louis ile bu konuyu konuşmam gerekliydi.