"Axel neredeyse okuldaki herkesi sıkıştırıp sorguya çekiyormuş." Niall dudaklarını kemirerek tırsak gözlerle bize baktı. "Sakin ol Niall." Zayn elini yanındaki çakma sarışının omzuna koyarak onu sakinleştirmeye çalıştı.
"Korkmamızı gerektirecek bir şey." dedi Louis. Her zaman gördüğüm o donuk bakışları görmeyince rahat bir nefes verdim. "Haklısın gerek yok, ama o adama karşı çok da rahat olmamak lazım." Zayn duvara yaslanarak gözlerini kıstı. Belli ki gene uyumak istiyordu.
"Öncelikle o bir adam değil bizim gibi bir çocuk sevgilim." Liam Zayn'in yanına gidip onu rahatlatmak istermiş gibi yanağına bir öpücük bıraktı.
Liam Zayn ile çıktıklarını bize söylediğinde Niall çok fazla dayanamamış ve Zayn'e koşarak onu tebrik etmişti. Zayn ise sadece omuz silkerek uykusuna devam etmişti.
"Ben tuvalete gideceğim." dedim koridorun az ilerisinde olan yeri işaret ederek. "Ben de geleyim seninle." Louis'le birlikte çocuklardan ayrılarak sadece birkaç kişinin olduğu tuvalete girdik. Hızla işimi halledip kabinden çıktıktan sonra ellerimi yıkamak için mermere yaklaşarak musluğu açtım.
"En fazla ne yapar dersin?" ellerimi yıkayıp musluğu kapatarak arkamdaki duvara yaslanmış, serçe parmağını dişleri arasına almış olan Louis'e döndüm. "Öldürecek hali yok ya." dedim yanına ulaşıp tek kolunu sıvazlayarak. "Haklısın sanırım, yersiz telaş yapıp canını sıktığım için özür dilerim." burnunu burnuma sürterek kıkırdamamı sağladı.
Tam kapıya doğru ilerlemiş kolu tutup açacağımız sırada demir kapı üzerimize doğru hızla açılınca Louis ile birbirimize baktık. "Sonunda buldum sizi." Axel üzerimize doğru gelerek ikimizin de fayansla döşenmiş duvara yaslanmasını sağladı.
"Tabii ya!" dedi elini alnına vurarak. "Bunu sizden başkası yapamaz elbette." kaşlarımı çatarak ağzımı açacağım sırada Louis'nin sesini duymamla geri kapadım. "Ne saçmalıyorsun sen gene." Axel kaşlarını yukarı kaldırarak alayla güldü. "Salağa yatmanız hiçbir şeyi değiştirmeyecek Tomlinson."
"Yapmadığımız bir şey için bizi suçlamaya hakkın olduğunu sanmıyorum."
"Yani siz yapmadınız?"
"Hayır." Axel geri çekilerek ellerini havaya kaldırdı.
"Ayrıca..." Louis ellerini arka cebine atarak bir zarf çıkarıp Axel'in göğsüne vurdu. "Şu aptal mektupları da artık dolabıma koymayı kes lütfen." beni kolumdan tutup hızla dışarı yöneldi.
Tuvaletten çıktığımızda tekrardan ağzımı açacağım sırada Louis buna izin vermedi. "Anlatacağım Harry, şu an sırası değil." beni sınıfıma bıraktıktan sonra tek kelime etmeden kendi sınıfına girdi.
Zayn çoktan uykuya daldığından ona da hiçbir şey söyleyemiyordum ve birtakım şeyleri içimde tutmak bunalmama neden oluyordu.
Okul çıkışı geldiğinde hızla Louis'nin yanına giderek meraklı gözlerimi saklama gereği bile duymadan koluna girdim. "Gidelim mi?" kafasını sallayarak çocuklara veda ettikten sonra her zamanki eve dönüş yoluna girdi.
"Artık anlatacak mısın?" gözlerime birkaç saniye baktıktan sonra kafasını yola çevirerek insan selinde gezdirdi gözlerini. "Öyle pek de anlatılacak bir şey yok aslında." omuz siliktim. "Ben gene de öğrenmek istiyorum Lou."
İç çekerek anlatmaya başladı. "Sen bana Axel'in benden hoşlandığını söyledikten sonra ertesi gün dolabımda adsız bir mektup buldum." bana bakarak burukça gülümsedi. "Kağıtta bana ne kadar değer verdiğine, birlikte olursak beni koruyacağına dair birkaç saçmalık yazıyordu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOULOU - ( Larry )
FanfictionLouis, yeni komşusu olan Harry'e sinirlendiği için bahçesine domates fırlatıyor.