3. Her şeyi yavaşça, yavaşça yapmayı öğren.
İyiler ve kötüler.Doğrular ve yanlışlar.
Ve çıkmazlar vardı.
Ne doğru ne de yanlışın olduğu, bir labirent gibi içine hapsolunan ve çıkışın bir türlü bulunamadığı çıkmazlar.
Yoongi de şu an tam olarak böyle bir çıkmazın içindeydi. Aklında iki farklı fikir ve bu farklı fikre ait görüntüler kendi içinde çatışırken doğru olanı nasıl seçeceğini bilemiyordu.
Oysa birkaç saat önce Jimin'e oldukça imalı ve kendinden emin bir cevap vermişti.
Jimin canının yanmasını tercih ederdi. Ve Yoongi de istediği gibi olmasını sağlayacaktı.
Ama düğün şenliğinden sonra Jimin'i odaya - daha doğrusu odalarına - kadar takip ederken söz verdiği şeyi yapmayacağının farkına varmıştı.
Bu gece değil.
Bu gece Jimin'e dokunabileceğini bile sanmıyordu.
Gittikleri oda Yoongi'nin kendi odası değildi; doğduğu, büyüdüğü, sunulduğu oda değildi. İlk kez nefes aldığı, nane ve nehir gibi kokan bir kızla ilk kez öpüştüğü ve sonra asla evlenemeyeceği bir prenses olan Chaerin ile öpüştüğü oda değildi, Yoongi'nin odası Yoongi gibi kokuyordu. Bu yüzden evleneceği kişiyi oraya götürüp, "Burası benim ait olduğum dünya ve şimdi ikimizin dünyası," demeyi isterdi.
AmaYoongi Jimin'i sevmiyordu ve onlar için atanan oda yeni ve kokulardan arınmıştı, böylece her ikisi de bu odaya kendi kokularını bırakabilir ve Jimin kendisini davetsiz misafir gibi hissetmezdi. Odanın nasıl koktuğu veya nasıl kokacağı önemli değildi, Jimin davetsiz misafirdi. Jimin bir davetsiz misafirdi ve harabe gibi kokuyordu; öğle vaktinde göz kapaklarımızı kör eden güneş ışığı gibiydi. Ondan kurtulmak için gözlerimizi kıstığımızda acısı daha büyük bir şekilde başımıza sıçrar ve gün boyunca baş ağrısından insanı öldürürdü.
Jimin bu denli harap olmuş gibi kokarken Yoongi hiçbir şey yapamazdı.
Merdivenleri çıkarken, Jimin'in sırtının gergin duruşunu gördüğünde karar verdiği şey buydu. Omega sanki bir tuzağa düşmüş, kaçmaya hazır, kaçış yolları arayan bir hayvan gibi kaslarını sıkmıştı. Onlarla birlikte odaya doğru yürüyen çok sayıda insan vardı ama hiçbiri asıl amacına ulaşamayacaktı. Çünkü Yoongi'nin yaptığı şey - daha doğrusu yapmayacağı şey - Jimin'e bir kaçış yolu vermemekti.
Ama odaya girdiklerinde ve diğerleri kapının arkasında kaldığında Jimin asla geri adım atmaya ve uzak durmaya çalışmadı. Sonuçta Yoongi'nin ona bunu vermesi gerekiyordu. Jimin oyunlar oynamak için çok gururluydu, altından ve ışıktan yapılmıştı ve sahip olduğu gurur geri çekilmeyeceğini gösteriyordu. Yine de Yoongi üzerinden korkunun kokusunu alabiliyordu. Onu bir kıyafet gibi üzerine giymişti, odadaki büyük yatağa yürüyüp üzerine otururken, bakışları ile hâlâ bir köşede durmaya devam eden Yoongi'ye bakarken... Her ne kadar üzerindeki korkunun kokusunu bastırmaya çalışıyor olsa da Yoongi hâlâ kokusunu alabiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
oasis | yoonmin
Fanfiction"Kışın en soğuk zamanında, ben nihayet içimde yenemediğim bir yaz olduğunu öğrendim."