Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir adım ileri, iki adım geri.
Jimin böyle yaşıyordu.
Jimin böyle savaşıyordu.
Hoseok gibi insanların en çok nefret ettiği savaş tarzıydı bu; kışkırtıcıydı. Kılıç sahibinin elleri arasında alaycı bir şekilde dönerken, dans edercesine dönen zarif ayaklar Hoseok'un en çok nefret ettiği stildi.
Hatta bir keresinde, "Bu korkakça," demişti kuzeni. "Kılıç dövüşleri böyle yapılmamalı."
O günkuzenini, "Yanılıyorsun," diye cevaplamak istedi Yoongi. "Dövüşler asıl böyle kazanılır."
Sağduyulu ve akıllıca.
Jimin de Yoongi'ye karşı hep böyle kazanmıştı. Geçmişte Yoongi'ye karşı kazanmış olduğu zaferleri ardı ardına dizerken onu sonsuz bir aşağılama zinciri içine hapsetmişti.
Çünkü Jimin böyle dövüşürdü.
Karşısındaki rakibine ona yaklaşması küçük bir çatlak açardı. İnsanları içine çeker, daha sonra onlarla alay edercesine dans ederdi. Jimin'in ne kadar ölümcül olacağının, ne kadar tehlikeli olabileceğinin bir önemi yoktu, o bir altın gibi parlarken insanlar ondan hazinesini söküp almak için ona yaklaşırdı.
Jimin eğilerek yerdeki kılıcı alırken Yoongi'ye bakıyordu. Yavaş ve ihtiyatlıydı. Tıpkı köşeye sıkışmış bir hayvan gibi... ona atılan yiyecek kırıntılarını kabul edemeyecek kadar gururlu, reddedemeyecek kadar aç. Ağır kılıcı kaldırıp ağırlığını ölçerken gözleri Yoongi'nin gözlerine sabitlenmişti. Muhtemelen bunun bir tuzak olduğunu, başını daha fazla belaya sokmanın bir başka yolu olduğunu düşünüyordu ama yine de bugün Yoongi'ye karşı gelemezdi - Yoongi onu ülkesine, kralın emrine ve her şeyden önce bir alfa olarak eşinin otoritesine saygısızlık ederken yakalamışken bunu yapmaya cesareti yoktu .
Yoongi'nin gözleri Jimin'in bakışlarından ellerine indi. Hoseok'un kalın eğitim kılıcı Jimin'in ellerinde yabancı bir şeymiş gibi duruyordu, yanlışmış gibi - kılıç uzun ve ağırdı - yine de Yoongi, Jimin'in elinde böyle bir kılıçla çaresiz ve güçsüz göründüğünü düşünmüyordu. Tehlikeliydi. Ve Yoongi tehlikeli olduğunda ondan daha çok hoşlanıyordu.
Bugüne kadar Jimin ile yaptığı her düelloda olduğu gibi ilk hücum eden kişi olarak kılıcını ona doğru savurdu. Jimin bu saldırıyı engellemek için yarım yamalak bir girişimde bulunurken yan tarafını tamamen açıkta, savunmasız bırakınca bir sorun olduğunu hemen anladı. Saldırısı açıktı, Jimin gibi biri bunu kolaylıkla savuşturabilirdi ama o çaylak askerlerin bile yapmayacağı bir hata yapıp kılıç darbesini savuştururken vücudunun duruşuyla kocaman bir açık veriyordu.
