14 - kıskançlık

1K 134 136
                                    

14. Yanaklarını okşayan rüzgârı bile kıskanıyorum.

 Yanaklarını okşayan rüzgârı bile kıskanıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

nothing but thieves - honey whiskey

Dawyd Tapınağı'nın çanları günün ilk ve son saatinde çalardı. Gece saatin on ikiyi geçmesi, başkentte sokağa çıkma yasağının başladığının işaretiydi. Gece devriyesi, sokaklarda dolaşırken yakalanan herkese haftanın geri kalanında çalışma, taş duvarları onarma veya drenaj sistemlerini temizleme görevi verirdi.

Başkentin sokakları, çan tekrar çalana kadar sessiz ve bir o kadar hareketsiz kalırdı; altı saatlik dinlenme, altı saatlik bir ertelemeydi bu.

Ama şatodaki hiçbir soylu gece yarısı çanını duymazdı. Keza sabah çanını da. Saray'ın salonlarında gecenin bu saatinde duyulan tek ses son şarkının bitmesiyle birlikte büyük balo salonundan yükselen alkış sesleriydi. Dansçılar sahneden ayrılıp masalara doğru akın ederken saray müzisyenleri de enstrümanlarının akordunu ayarlayıp nefeslerini toplamak için zaman kazanıyordu. Yeni şarkıcı sahnenin önüne doğru ilerleyip kıyafetini düzeltirken boğazını temizlemiş ve çok geçmeden arkadaki koroya katılan tatlı, net bir sesle şarkı söylemeye başlamıştı.

Yoongi bu şarkıyı daha ilk notasından tanıdı. Jeongguk şimdi onlarla birlikte bu salonda olduğu için saray müzisyenlerinden farklı bir şey çalmaları beklenemezdi zaten.

Dört yıl önce Claris'te yaşanan büyük kar fırtınası, ordularının Camelot'u işgal etmek için güneye doğru ilerleyen Kuzey işgalcilerinin yanında mücadele ettikleri bir diğer sorundu. Ama o zamanlar ordunun başında olan Lord Jeon'un oğlu Kaptan Jeongguk henüz 19 yaşında, aklının ve kılıcının çevikliğiyle Kuzey'in istilacı güçlerini durduracak önemli kararlar vermiş, Camelot'u Clairs gibi dağlarıyla ünlü sınır bölgesinde destansı bir şekilde savunmuştu.

İşte o puslu, karın metrelerce yüksekliğe ulaştığı günlerde başkente ulaşan zaferin sıcaklığı halkın dilinde şarkılara dökülmüş ve bu dizelerde Jeongguk'a bolca yer verilmişti.

"Şarkılarda anlatılanlardan daha da yakışıklıymış."

Yoongi belli belirsiz bir şekilde mırıldanarak viskisinden bir yudum daha aldı ve içki arkadaşına baktı. Jeongguk'a yönelen aç bakışlara rağmen Taehyung hafif sersemlemiş, neredeyse canı sıkkın görünüyordu. Koyu mavi ceketi onu daha solgun gösteriyor, aldığı alkol yüzünden yanakları tatlı bir kızarıklıkla parlıyordu.

"Bizim de onun hakkında şarkılarımız var, biliyor musun?" Dedi hafifçe sırıtarak. "Cape Town'lu Kaptan Jeongguk. Gerçi hiçbiri Clairs'teki Kar Fırtınasını anlatan şarkı kadar güzel olamaz. Jimin onu saatlerce dinlerdi. Tanrıça şahit, hepsini ezbere bildiğine eminim. Her zaman kaçtığı ve onunla Cape Town limanında karşılaştığı günü gururla anlatırdı."

"Gerçekten mi?" Yoongi, sıktığı dişlerinin arasından Jeongguk'un Jimin'i dans pistinde döndürmesine ve bunda inanılmaz derecede başarılı olmasına bakmamaya çalışarak sordu. Parmakları arasında dönen viski bardağı avizelerden yansıyan ışıkları yakalıyor ve etrafa saçıyordu. İlk içmeye başladığında alkol boğazını yakmıştı ama şimdi tadı neredeyse tatlı geliyor, Taehyung'un sözleri kadar can yakmıyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 10, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

oasis | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin