2. space

113 12 20
                                    

...

Elindeki dosyalara kabaca bakıp sonuç çıkmayacağını anladığında oturduğu
Kanepenin hemen önünde duran adamın suratına dosyaları fırlattı.
Bugün her şeyden nefret ediyordu.gerçi her zaman her şeyden nefret ederdi
Min Yoongi.

Biraz uzağında sağ tarafında kalan kardeşi elindeki içkiden bir yudum alarak gür kahkahasını odaya sunar

"Neden her siktiğimin sonucu ince ayrıntısına kadar araştırmadan önüme getiriyorsun?"

Patronu karşısında ezilip korkudan titrerken ne diyeceğini bilemedi,daha doğrusu kelimeler boğazına takılı kalmıştı,genç adam yutkunarak,kanepede oturup sinirden kasılan patronuna çevirdi göz bebeklerini,kendini toparlayıp dik durdu her zaman olduğu gibi saygı pozisyonuna geçiş yaptı.

"Üzgünüm patron,ancak verdiğiniz numara çok usta bir şekilde gizlenmiş,hiç bir şekilde bir sonuç çıkmadı."

Min Yoongi sinirlerine hakim olmak amaçlı derin bir nefes alarak kanepeden kalkıp ofisindeki pencereye adımladı.
Seul,ayaklarının altında iken kendini huzurlu hissediyordu çünkü zirvedeydi kimsenin tırmayacağı bir zirve!.

Min Yoongi kendi zirvesinde
kimsenin erişemeyeceği kadar yukarıdaydı.

Genç adam patronunun önünde eğilip kapıya yöneldi gelen kırılma sesiyle irkilip arkasına döndü.
Min Yoongi'nin kardeşi,elindeki içki şişesini yere düşürmüş telefona dehşet bir şekilde bakıyordu.
Yine birine dibi düşmüştür diyerek geçiştirip dudaklarına kibar bir gülümseme yerleştirdi Genç adam

Kapıyı açıp daha fazla patronunun delice bakışlarına maruz kalmadan kendini dışarıya attı.
Sakin bir şekilde nefes verdikten sonra koşar adım o koridordan kayboldu.

Merak içerisinde kalan Yoongi ise kardeşinin yanına adımlayıp dehşet bir şekilde baktığı telefona eğildi

Taehyung,fotoğrafın içine girecek gibi bakarken Min Yoongi sahte denilecek bir kahkaha ortaya sundu.

"Ah...üzgünüm hyung sanırım bu çocuk fazla yakışıklı ve ben uh galiba Aşık oldum"

Yoongi fazla düşünmedi bir kaç gün sonra onuda unutacağını biliyordu.
Taehyung ayran gönüllü biri iken yoongi aşkı boktan bir şey olarak görüyordu
Bazen kardeş olduklarına bile inanamıyordu çevresindeki insanlar

Taehyung,etrafına neşe saçan cana yakın nazik biriydi ama ağabeyi tam tersi 24 yıllık hayattında kimse onun gerçek güldüğünü görmemişti,ya sinir bozucu bir kahkaha
Atar yada ufak sahte bir tebessüm ederdi.

İnanlardan nefret eder,sayılı kişiler ile muhabbete girerdi duygular onun için hiçten ibaretti bu hayatta tek ağlayacağı kişi ise Taehyungdu.

Çok sayıda düşmanı vardı gün geçtikte yenileri bile ekleniyordu o kötü insanlara acımayan biriydi

O hersin korktuğu Min Yoongi kiralık katildi...

***

Park Jimin üstüne giydiği monta daha sıkı sarılarak gideceği kafeye adımladı.
dışarısı soğuktu hemde fazlasıyla evden çıkalı bilmem belki 15 dakika olmuştu ancak bu süre zaafında Jiminin yanakları kıpkırmızı olmuştu boynunda ki atkısını biraz daha çekiştirerek küçük burnunu kapadı.
Üşüyen ellerini cebine yerleştirken arkasındaki arabaya arada çaktırmadan telefondan bakıyordu.
Bay Min sözünü tutuyor adamları kendisini yakından takip ediyordu,

Is it easy to give up on your life?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin